225. Mektup

Bu mektup, Mollâ Tâhir-i Lahori’ye yazılmıştır. Bu yolun başında olanlara, sondakilerin halleri ihsan olunur. Bunun olgunluk alâmeti olmadığı bildirilmektedir: Allahü teâlâya hamd ederiz. Onun Peygamberine ve Âline ve Ashâbına salât ve selâm eyleriz! Kıymetli mektuplarınız, ard arda geldi. Talebenin ilerlemekte oldukları, bizi çok sevindirdi. Bu yolun sonu başlangıçta yerleştirilmiş olduğundan, bu yüksek yola başlayanlarda, sona…

226. Mektup

Bu mektup, kardeşi meyan şeyh Mevdud’a yazılmıştır. Dünyanın kısa sürdüğü, buna karşılık olan azâbın sonsuz olduğu bildirilmektedir: Kardeşimin kıymetli mektubu geldi. Bizleri sevindirdi. Kardeşim! Allahü teâlâ, bize ve size başarılar versin! Dünya hayatı çok kısadır. Sonsuz azaplar, buna karşılıktır. Bu zamanı, lüzumsuz, boş şeyleri ele geçirmekte kullanan ve böylece sonsuz acılara yakalanan kimseye yazıklar olsun!…

227. Mektup

Bu mektup, Mollâ Tâhir-i Lahori’ye yazılmıştır. Yol göstermek makâmına lazım olan vaaz ve nasihatları bildirmektedir: Allahü teâlâya hamd olsun! Onun seçtiği kullarına selam olsun! Kıymetli mektubunuz geldi. Bizleri sevindirdi. Oradaki kardeşlerimizin zevklerini ve lezzet aldıklarını yazıyorsunuz. Çok sevindik. Kardeşim! Hak teâlânın size ihsan ettiği bu makâm için çok şükrediniz! Halkı kendinizden soğutacak bir şey yapmamak…

228. Mektup

Bu mektup, Mîr Muhammed Numan’a yazılmıştır. Öğretmek, insanları yetiştirmek için lazım olan birkaç şeyi bildirmektedir: Kıymetli Seyyid kardeşimin mübarek mektubu geldi. Bizleri sevindirdi. Kardeşim! Size çok bildirdim ki bu yol iki temel üzerine kurulmuştur: Birincisi, İslamiyete uymaktır. Öyle ki İslamiyetin bir edebini elden kaçırmaya gönlü râzı olmamalıdır. İkincisi, yol göstereni sevmek ve ona öyle bağlanmaktır…

229. Mektup

Bu mektup, mirza Hüsameddin Ahmed’e “kuddise sirruh” yazılmıştır. Bu yolun, büyüğümüzün yolu olduğu bildirilmektedir: Allahü teâlâya hamd olsun! Onun seçtiği kullarına, selam olsun! Sizi özliyenlere göndermiş olduğunuz kıymetli mektuplar, ard arda gelmekte, sevincimizi arttırmakta ve sevgimizi çoğaltmaktadır. Allahü teâlâ, buna karşılık olarak size, bizim tarafımızdan bol bol iyilikler versin! Bildirmiş olduğunuz şüphelerden, örtülü kalmış şeylerden…

230. Mektup

Bu mektup, şeyh Yusuf-i Berki’ye yazılmıştır. Hâsıl olan ile doymayıp, daha yüksek şeyleri istemek lazım olduğu bildirilmektedir: Allahü teâlâya hamd olsun. Onun seçtiği kullarına selam olsun! Mübarek hallerinizden birkaçını meyan Babu bildirdi. Bunların neleri gösterdiğinin bildirilmesini istedi. Bunun için birkaç kelime yazıyorum. Yavrum! Böyle haller, bu yolun başlangıcında bulunan acemilerde çok hâsıl olur. Bunların hiç…

231. Mektup

Bu mektup, Mîr Muhammed Numan’a “kuddise sirruh” yazılmıştır. Yüksek sesle zikrin bidat olması sebebi açıklanmaktadır: Allahü teâlâya hamd ederiz. Onun sevgili Peygamberine “sallallâhü teâlâ aleyhi ve sellem” ve Âline ve Ashâbına salât ve selâm ederiz! Birinci mektup, her ne kadar sıkıntılı idi ise de, ikincisi yumuşak ve uygun yazılmış idi ve çalıştığınızı bildiriyordu. Sevgili Kardeşim!…

232. Mektup

Bu mektup, Han-ı Hanan’a “rahmetullahi teâlâ aleyh” yazılmıştır. Dünyanın nasıl olduğu bildirilmektedir: Hak sübhânehü ve teâlâ, hiç sevmediği bu alçak dünyanın iç yüzünü ve onun aşağı olan süslerinin ve yaldızlarının çirkinliğini, gönül gözünüze göstersin. Ahiretin güzelliğini, tatlılığını, Cennetlerinin ve nehrlerinin tazeliğini ve hepsinden daha tatlı olan Allahü teâlânın cemalini görmeyi gönlünüze yerleştirsin! Peygamberlerin en üstünü…

233. Mektup

Bu mektup, yüksek, nakib Seyyid şeyh Ferid’e “rahmetullahi teâlâ aleyh” yazılmıştır. Birkaç faydalı bilgi verilmektedir: Allahü teâlâ, bizi ve sizi, yüksek ceddinizin yolunda bulundursun “aleyhi ve alâ âlihi minessalevâti efdalüha ve minetteslimati ekmelühâ”! Hâce Ciyun’un nikah yemeği günlerinde, mübarek Dehli şehrine gelmiştim. Yüksek hizmetinizde bulunmayı da düşündüm. O gün, yola çıkılacağını işittik. Elde olmayarak, bu…

234. Mektup

Bu mektup, hakikatleri bilen, mârifetler kaynağı, Allahü teâlâyı tanıtan bilgilerin sâhibi olan büyük oğlu şeyh Muhammed Sâdık’a “rahmetullahi teâlâ aleyh” yazılmıştır. Allahü teâlânın kendisi varlıktır. Mahlukların asılları ise yokluktur. Kendini anlayan, Allahü teâlâyı bilir. Tecellî-i Zâtiyi ve Nur ayetindeki incelikleri bildirmektedir: [İmâm-ı Rabbânî hazretleri “rahmetullahi teâlâ aleyh”, bu mektupta, Allahü teâlânın hakikati vücuttur demiş ise…