Bu mektup, yine, Mollâ Muhammed Sıddîk’a yazılmıştır. İşleri sonraya bırakmanın ve maksada kavuşmak için çalışmayı geciktirmenin zararlı olduğu bildirilmektedir:
Mektubunuzu getiren yolcu, Ramazan-i şerifin bereketli son günlerinde geldiği için, Ramazan-ı şeriften sonra cevap yazabildik. Han-i hananın ve Hâce Abdullahın cevapları da birlikte gönderildi. Dikkatle okuyunuz! Son olarak askere gidişiniz, bu fakire uygun görülmedi. Buna sebep ne oldu? Her iş, Allahü teâlânın dilemesi ile olur. Hak teâlâ size, her gün geçinecek kadar rızk ihsan ediyordu. Bunu düşünmeli idiniz. Bu nimete şükrederek, kendi işinizi ele almalı idiniz. Bugünkü rızkı, ilerdeki günlerin rızkı için vesile etmemeli idiniz. Bunun sonu gelmez. Çok ilerisini düşünmek, bu yolda küfür sayılır. Ödünç almaktan kurtulmanız için, Hacegi’nin bir yol gösterip göstermeyeceği bilinmiyor. Bunda şüpheniz varsa, Hacegi’ye açıkça yazınız! O da size açıkça cevap yazar, sağlam söz verirse, bu niyetle gidersiniz. Fakat, bugünün işini yarına bırakmanın ve geciktirmenin ilacı ne olabilir Ne yapacaksanız yapınız! Fırsat [zaman] ganimettir.
Binlerce top ve tüfek, yapamaz asla,
Göz yaşının seher vakti yaptığını,
Düşman kaçıran süngüleri çok defa,
Toz gibi yapar, bir müminin duâsı.