Bu mektup, Mollâ Muhammed Sâlih-i Külabi’ye yazılmıştır. Halinin harab olduğunu bildiren mektubuna cevaptır:
Kıymetli kardeşim Hâce Muhammed Sâlih’in mübarek mektubu geldi. Hallerinin harab olduğu yazılı idi. Ondan daha çok harab olmasını umarız. Bu haraplıkların sonunun nereye varacağını, kıymetli oğlum Muhammed Sâdık’a “rahmetullahi teâlâ aleyhim ecma’în” bugünlerde yazmıştım. Oradan arayınız. Orada kalmanızın, arkadaşlar için faydalı olduğunu anladınızsa, eğer uygun görürseniz birkaç gün daha kalınız! Bu fakir de bugünlerde mübarek Dehli şehrine yolculuk yapmak üzereyim. İstihâreler ve teveccühler, bu yolculuğu gösterdi. Bu makâmı olgun oğluma ihsan ettiler. Kendi velâyeti içine aldılar. Fakir burada misafirler gibi, onun velâyetinde oturmaktayım. Bu yüksek yola girmiş olan kardeşlere ve önce Mîr Seyyid Mürteza’ya ve Mevlânâ Şükrüllah ile Mîr Seyyid Nizam’a duâlar ederim. Oğlum Hâce Muhammed Sâdık ve diğer kardeşlerimiz size ve arkadaşlarınızın hepsine duâ ederler.