¥ Zahirin gafleti, doğru niyet ile olursa, zikirdir. 1/295. (1. cilt 295. mektup)
¥ Zahir nisbeti [yakınlığı] batına tesir eder. Tövbe ve istiğfar etmelidir. 2/32.
¥ Zıll-ı şey [bir şeyin zıllı], şey’in ikinci, üçüncü….. sonraki mertebelerde görünmesidir. 3/88.
¥ Zıl kendini asıl olarak gösterip [takdim edip], saliki kendine bağlar. 3/121.
¥ Zıl demek, Allahü tealanın varlığının aşağı mertebelerde görülmesidir. Her mertebede, Allahü tealaya vücut denilebilir. Fakat mevcut denilemez. Bununla beraber, Allahü teala vücut değildir. 1/234.
¥ Zıllin aslı, Allahü tealanın isimlerinden bir isimdir. O ismin aslı, aslın aslıdır ki, itibaridir. 3/117.
¥ Zıl dairesinin üstü, cehl ve hayrettir. 2/58.
¥ Zıll-ı ilahi mevcut değildir. Hiçbir mahluk Halıkın zıllı değildir. 3/121.
¥ Zıl olmak ve mazhar olmak bakımından varlıklar çoktur. Varlık bir olup, başkaları evham ve hayaldir demek yanlıştır. Eski yunan felsefecilerinden sofistailerin sözüdür. 1/125.
¥ Zulüm, şeyi asıl yerinden başka yere koymaktır. [Hakkı başka yere vermektir.]. 3/23.
¥ Zuhur-ı şey, bir şeyin aksi, bir diğer şeyde olmak manasınadır. Zeyd’in ayna içinde olması gibi. 3/120.
¥ Zuhur-ı şey, o şeyin hakikatinin karşısında olur, [görünür]. 1/234.
¥ Zuhur-ı esma ve sıfat [Allahü tealanın isimlerinin ve sıfatlarının zuhuru] salikin aynasında seyr-i enfüside zuhur eder. O zuhur, esma ve sıfatın zıllerinden bir zıllin zuhurudur. 2/42.
¥ Zalim zulmünü mazlumdan kaldırmadıkça, özrü kabul olmaz. “Hadis-i şerif” 4/29.
¥ Zalimin zulmünü kaldırmaya gücü yetmeyen, oradan hicret etmelidir. “Hadis-i şerif.” 4/29.
¥ Zalim sultan yanında adaleti söylemek, cihatların en efdalidir. 4/29.
¥ Zahir ve batın, iki nev’dirler. İnsanların bildiği zahir, alem-i halk, batın alem-i emirdir. İkinci taksimdeki, batına nisbet ile on latife, zahir hükmünde kalır. 4/154.
¥ Zahirin batına nisbeti, aşıkın maşuka nisbeti gibidir. 4/215.
¥ Zahirin ahkam-ı İslamiyeye uymasına ve batının marifet nurları ile ziynetlenmesine gayret edeler. 6/75.
¥ Zahirde [dış görünüş olarak] mübtedi ve müntehi müsavidir [eşittir]. 4/179.
¥ Zahirin ahkam-ı İslamiyeye uygun yaşaması, batındaki yakınlığın tesiridir. Bu tesir şart değildir. 4/109.
¥ Zahirin [dışın, kalıbın] tamiri, batının tahribine sebeptir. Aksi de böyledir. 4/155.
¥ Zahirin huzuru, bütün işlerde salih niyet olması ve işlerinde Mevlanın rızası olmasındadır. Hatta zahiren gaflette görülen işlerde, batının huzurunun devamı lazımdır. 4/160.
¥ Zahir aslında, zulmet ve kötülüktür. Batın onunla karışarak münevver olur. 5/134.
¥ Zahir isminde Allahü tealanın zatı düşünülemez. Batın isminde zat, isim perdesi arkasında düşünülebilir [idrak edilir]. Mesela ilmde seyr zahir isminde seyrdir. Alimde seyr batın ismindedir. 4/47.
¥ Zıl, asıl ile aynı olamaz. [Bunun için, hoparlörde ve televizyonda işitilen sesler, insan sesi değildir.] 4/230.
¥ Zılli bilmek, aslı bilmeyi icap ettirir. 6/237.
¥ Zıl, asıl ile kaimdir. [Asıl olmazsa zıl olmaz.] Zıllıyetin sabit olması, vehim ve hayal mertebesindedir. 4/74.
¥ Zılle tutulmak, mahlukata [masivaya] tutulmaktır. Asla bağlananlar için zıl, büyük bir dağdır [manidir]. 4/7.
¥ Zıllin hayır ve kemali asldan alınmıştır, [gelmektedir]. Kendinden bilirse haindir. 4/121.
¥ Zıllin kemali aslına bağlıdır. [Asıldan alınmıştır.] 5/116.
¥ Zıllin asla bağlanması, zıllin yok olmasını icap ettirmez. 6/2.
¥ Zıl dairesi, imkan alemine asıl ve başlangıcdır. 6/105.
¥ Zıl dairesi, enfüsün [nefsler aleminin] nihayetine kadardır. 4/56.
¥ Zıl gibi aslı dahi geride bırakalar. Üstünlük, zıllerin ve asılların ötesindedir. 6/105.
¥ Zılden asla geleler. Aslı dahi terk ile görünenden görünmeyene teveccüh edeler. Asıldan geçmek, kendi ademinde çalışmak olup, mümkün değildir. Lakin muhabbeti, keyfiyetsiz beraberlik hasıl eder. 4/166.
¥ Zulüm, başkasının mülkünde izini olmadan tasarruf etmektir. 4/11.
¥ Zulm-i hükkam, şeamet-i amalimizdendir. [İdarecilerin zulmü, amellerimizin kötülüğündendir.] 6/34.
Tavsiye Yazı –> Papazların cevap veremediği sorular