17. Mektup

Bu mektup, yine yüksek mürşidine yazılmıştır. Yükselmedeki ve inişteki hallerden birkaçı bildirilmektedir: Yüksek kapınız hizmetçilerinin en aşağısı olan Ahmed sunar: Buradaki sevdiklerimizden biri, çok zamandan beri, olduğu yerde kalmıştı. Bu mektubun yazıldığı gün, bu makâmdan çıkarılarak aşağı indirildiği anlaşıldı. Fakat tam indirilmemiştir. Bu makâmın altında kalmış olan derecelere de götürüldü. Bu üstteki makâmdan inmeye başlamıştır.…

18. Mektup

Bu mektup, yine yüksek mürşidine yazılmıştır. Telvinden sonra olan temkini, Velâyetin üç mertebesini ve Vücut-i teâlânın Zât-i teâlâdan ayrı olduğu bildirilmektedir: Yüksek kapınızın kölelerinin en aşağısı, günahı çok Ahmed bin Abdülehad sunar ki hallerin ve mârifetlerin gelmeye başladığı günden beri, bunları yüksek kapınıza bildirmek saygısızlığında bulundum ve çok ileri gittim. Allahü teâlâ, yüksek teveccühlerinizin yardımıyla,…

19. Mektup

Bu mektup, yine yüksek mürşidine yazılmıştır. Birkaç ihtiyaç sâhibinin gönderildiği bildirilmektedir: Yüksek kapınız hizmetçilerinin en aşağısı sunar ki askerden bir kimse geldi. Dehli ve Serhend fakirlerinin geçen sonbahar mevsimi için olan haklarının yüksek kapınız hizmetçilerinden hakkı olanlar araştırılarak, onlara da dağıtılması için size gönderildiğini bildirdi. Bunun için saygısızlık yaparak yazıyorum. Şeyh Ebül Hasan adına bin…

20. Mektup

Bu mektup, yine yüksek mürşidine gönderilmiştir. Bir kaç dileğini bildirmektedir: Yüksek kapınız hizmetçilerinin en aşağısı sunar ki Habîb-i Serhendî’nin validesi ile zevcesinin ve isimleri ayrıca yazılı olan kimselerin Beytü’l-maldan haklarının alınabilmesi için, yüksek kapınız hademelerini bir kaç mektupla üzmüştüm. Bunların hakları olan eşya, eğer Dehli’ye gelmiş ise, kendilerine verilmesi için Mevlânâ Aliyye emir buyurunuz. Bunlardan…

21. Mektup

Bu mektup, [İmam-ı Rabbani hazretleri tarafından] Şeyh Muhammed Mekki bin Hacı Mûsâ Lahori’ye yazılmıştır. Velâyet dereceleri ve velâyet-i Muhammediyeyi bildirmekte ve tarîkat-i Nakşbendiyyeyi övmektedir: Şerefli mektubunuz bu zaif köleye geldi. Allahü teâlâ ecrinizi arttırsın ve işlerinizi kolaylaştırsın ve özrünüzü kabul buyursun. İnsanların en üstünü, en temizi “aleyhi ve alâ âlihi minessalevâti efdalüha ve minetteslimati ekmelühâ”…

22. Mektup

Bu mektup, Lahor müftüsü şeyh Muhammed’in oğlu Şeyh Abdülmecid’e yazılmıştır. Ruhun nefse niçin bağlanmış olduğu ve bunların yükselmelerini ve inmelerini ve cesedin ve ruhun Fenâ ve Bekalarını ve Davet makâmını bildirmektedir: Nur ile zulmeti birlikte bulunduran Allahü teâlâ, her türlü ayıptan, kusurdan uzaktır. Mekansız, cihetsiz olan ruhu, cihetli olan, maddeden yapılmış olan bedene yaklaştıran, Rabbimizi…

23. Mektup

Bu mektup, Han-ı Hanan ismi ile meşhur Abdürrahim’e “rahmetullahi teâlâ aleyh” Arabî olarak yazılmış olup dini, cahillerden öğrenmeyi menetmekte ve soy adı seçmekten bahs etmektedir: Allahü teâlâ hepimizi laftan kurtarıp, iş yapmak nasip buyursun. İnsanların en iyisi ve hepsinin Peygamberinin “sallallâhü aleyhi ve sellem” hatırı için, amelsiz ilmden, işe yaramayan bilgilerden korusun! Arabî Mısra tercümesi:…

24. Mektup

Bu mektup, Kılıç Han’a yazılmıştır. Sofinin kain ve bain olduğu ve kalbin birden fazla şeye bağlanmıyacağı ve muhabbet-i zâtîye hâsıl olunca sevgiliden gelen elemlerle nimetlerin müsavi olduğu ve mukarreblerle ebrârın ibâdetleri arasındaki başkalığı ve kendini yok bilen Evliyâ ile insanları davet için geri dönmüş olan Evliyânın başkalıkları bildirilmektedir: Allahü teâlâ, Peygamberlerin en üstünü hürmetine “aleyhi…

25. Mektup

Bu mektup, Hâce Cihana yazılmıştır. Peygamberlerin en üstününe “aleyhi ve aleyhim minessalevâti ekmelühâ ve minetteslimati etemmühâ” ve Hulefâ-i râşidîne uymaya çalışmak lazım olduğu bildirilmektedir: Allahü teâlâ kalbinize selamet versin! Göğsünüzü genişletsin! Nefsinizi temizlesin! Cildinizi yumuşatsın! Bunların hepsi, hatta ruhun, sırrın, hafinin ve ahfanın bütün kemâlâtına kavuşmak, ancak Peygamberlerin en üstününe uymakla olur “aleyhi ve alâ…

26. Mektup

Bu mektup, Şeyhu’l-âlem Mevlânâ Hâce Muhammed Lahoriye yazılmıştır. Şevk, arzu ebrarda olur. Mukarreblerde olmaz. Bu makamla ilgili birkaç şey bildirilmektedir: Allahü teâlâ bizi ve sizi Muhammed aleyhisselâmın nurlu caddesinde bulundursun “alâ sâhibihessalâtü vesselâmü vettehıye”. Hadis-i kudside, (Ebrâr bana kavuşmayı çok istiyor. Ben de onları çok istiyorum) buyruldu. Allahü teâlâ, ebrârın şevk, arzu sâhibi olduklarını bildirdi.…