Bu mektup, Mollâ Muhammed Sıddîk-ı Bedâhşi’ye yazılmıştır. Dünyaya düşkün olanlarla arkadaşlık etmemeli. Dünyanın ne olduğunu iyi bilenlerin sohbetine koşmak lazım geldiği bildirilmektedir:
Kardeşim! Görünüşe bakılırsa, fakirlerin sohbetinden sıkıldığınız, zenginlerle arkadaşlık kurduğunuz anlaşılıyor. Çok fenâ yapıyorsunuz. Bugün gözünüz kapalı ise de, yarın açılacaktır. Fakat o zaman, pişmanlıktan başka ele bir şey geçmiyecektir. Haberleşmeliyiz. Ey şaşkın! Senin şu halin iki şey olabilir: Zenginlerin arasında iken gönlünü Allahü teâlâ ile yapabilirsin veya yapamazsın. Eğer yapabilirsen fenâdır. Eğer yapamazsan daha fenâdır. Eğer yaparsan fenâ olur dedik. Çünkü istidrâcdır. İstidrâc iyi görünür. Fakat felakete götürür. Böyle olmaktan Allahü teâlâya sığınırız. Onların arasında gönlünü Allahü teâlâya veremezsen, daha fenâ olur dedik. Çünkü, Hac sûresinin, (Dünyada ve ahirette ziyan ettiler) mealindeki 11. âyetinde bildirilenlerden olursun. Fakir çöpçüler, koltukta oturan zenginlerden çok iyidir. Bu söze belki inanırsın. Belki de inanmaz, şaşarsın. Fakat, bir gün gelecek inanacaksın. Lakin, o inanışın faydası olmayacak. Yağlı, tatlı yemeklere ve süslü, modaya uygun elbiseye düşkünlük, seni bu belaya da sürükledi. Fırsat elden daha gitmemiştir. İşin doğrusunu düşününüz! Allahü teâlânın rızasına, sevgisine engel olanları düşman biliniz! Onlardan kaçınız! Çok sakınınız! Tegabün sûresinin, (Çok doğrudur ki zevcelerinizden ve çocuklarınızdan size düşman olanlar vardır. Onlardan sakınınız!) mealindeki 14. ayetini okuyarak gaflet uykusundan uyanmalıdır. Birlikte geçirdiğimiz günlerin haklarını göz önünde tutarak, size bir nasihat yapıldı. İster dinleyiniz, ister dinlemeyiniz. Önceden de, sizin yersiz davranışlarınızı görerek bu yolda bulunamayacağınızı anlamıştım. Korktuğum başımıza geldi. (İnna lillah ve inna ileyhi raciun). Doğru yolda gidenlere ve Muhammed Mustafanın izinde bulunanlara selam olsun “aleyhi ve alâ Âlihissalevâtü vetteslîmâtü vettehiyyâtü etemmühâ ve ekmelühâ”! Yaratılıştaki iyiliği ve uygunluğu görerek, sizden başka şeyler umuyordum. Kıymetli cevherinizi çöplüğe attınız. (İnna lillah ve inna ileyhi raciun).