Bu mektup, Mevlânâ Muhammed Sıddîk-i Bedâhşi’ye yazılmıştır. Suallerine cevaptır:
Arka arkaya iki kıymetli mektubunuz geldi. Bizleri çok sevindirdi. Allahü teâlâ, sonsuz ilerlemeler ihsan eylesin. Peygamberlerin efendisi “aleyhi ve aleyhim ve alâ Âlihissalevâtü vetteslîmâtü etemmühâ ve ekmelühâ” hürmetine bu duamı kabul buyursun!
Sual: Tasarrufu kuvvetli olan bir rehber “rahmetullâhi aleyh”, yaratılışı elverişli olan bir müridi, kendi tasarrufu ile onun yaratılışında bulunan mertebenin daha üstüne çıkarabilir mi?
Cevap: Evet çıkarabilir. Fakat, onun yaratılışına uygun mertebelere çıkarabilir. Ona uygun olmayan mertebelere çıkaramaz. Mesela, yaratılışı, Mûsâ aleyhisselâmın velâyetinde olan bir müridin yaratılışında bu velâyet yolunun yarısına kadar yükselebilecek kuvvet varsa, tasarruf sâhibi olan bir rehber, kendi tasarrufu ile bu müridi, bu yolun sonuna kadar ulaştırabilir. Fakat, onu Velâyet-i Mûsevîden, Velâyet-i Muhammediye geçirerek bu yolda ilerletmesi işitilmemiştir.
Sual: İnsandaki beş latîfenin en latifi olan Ahfâ latîfesi, hangi mertebede nefs-i emmare gibi olur? Alçaklıkta, aşağılıkta ona benzer?
Cevap: Kardeşim! Ahfâ, latîfelerin en latifi ise de, bir mahluktur. Sonradan yaratılmıştır. Sâlik, mahluklar dairesinden dışarı çıkınca, vücûb mertebelerinde ilerleyince, o mertebelerdeki zıllerin de asllarına varınca, sıfatların ve şanların sınırlarını aşınca, mümkün ve mahluk olan her şeyi, aşağı, kıymetsiz görür. Mahlukların aşağısını da, latifini de aşağılıkta beraber görür. Nefs ile ahfayı birleşmiş sanır.
Sual: Sizden işitmiştim veya sizden işiten birisinden duymuştum ki ibâdet ederken, Allahü teâlânın hazır olduğunu bilerek ibâdet etmek, Allahü teâlâya kusur olur. Köle gibi ibâdet etmelidir. Yani, Allahü teâlâyı hazır bilerek ibâdet etmek, edebe uygun değildir buyurmuştunuz. Bunun açıklanmasını istiyorsunuz.
Cevap: Yavrum! Böyle bir şey söylediğimi bilemiyorum. Başka bir yerde görmüş olmalısınız.
Rüyada Âdem aleyhisselâmı gördüğünüzü yazıyorsunuz. Çok iyidir. Rüyanız doğrudur. Su görmek, ilim demektir. Eli suya sokmak, ilim edinecek kuvvet elde etmektir. Âdem aleyhisselâmı görmek de, bu manayı
kuvvetlendirmektedir. Çünkü Adem “aleyhisselâm”, Allahü teâlâdan öğrendi. Bakara sûresi, 31. âyetinde meâlen, (Ademe, isimlerin hepsini öğretti) buyruldu. Bu rüyadaki ilim, kalp ilmidir. Kalp bilgilerinden de, Ehl-i beyte bağlı olanıdır “aleyhimürrıdvân”. Buluştuğumuz zaman daha anlatırım. Vesselâm.