Bu mektup, şeyh Abdülhadi Bedâvani’ye yazılmıştır. Uzlete çekilirken, müslümanların haklarını gözetmeyi elden bırakmamak lazım olduğu bildirilmektedir:
Allahü teâlâya hamd olsun! Sevgili Peygamberine ve Âline ve Ashâbına salatü selam olsun ve doğru yolda olanlara duâlar olsun!
Kıymetli kardeşimin güzel mektubu geldi. Bizleri çok sevindirdi. Allahü teâlâya hamd ve şükür olsun ki ayrılık günlerinin uzaması, muhabbeti ve ihlası sarsmamış. Bununla beraber, buraya gelseydiniz, daha iyi olurdu. (El hayru fi mâ sana Allahü teâlâ!). Yani Allahü teâlânın yaptığında hayır vardır. İnsanlar arasından ayrılmak, uzlet etmek istiyorsunuz. Evet uzlet, Sıddîkların aradığı şeydir. Mübarek olsun! Uzleti isteyiniz! Bir köşeye çekiliniz! Fakat, müslümanların haklarını gözetmeyi elden kaçırmayınız! Resûlullah “sallallâhü aleyhi ve sellem”, (Müslümanın, müslüman üzerinde beş hakkı vardır: Selâmina cevap vermek, hastalığında dolaşmak, cenazesinde bulunmak, davetine gitmek ve aksırdığı zaman elhamdülillah deyince, yerhamükallah demek) buyurdu. [Bu hadis-i şerifi Ebû Hüreyre “radıyallâhu anh” haber vermiştir. (Buhârî) de ve (Müslim) de yazılıdır.]
Fakat, davet ettiği zaman gitmek için şartlar vardır. (İhyaül-ulum) kitabında buyuruyor ki (Çağıranın yemeği şüpheli ise veya İslamiyetin yasak ettiği şey, mesela ipek sofra örtüsü, gümüş kap ve tavanda, duvarda canlı resmi varsa veya çalgı çalınıyorsa, oyun, kumar gibi şeyler varsa, o çağrılan yere gidilmez). [Bu yasaklar, (Kimyâ-i saadet) kitabında da yazılıdır]. Böyle yasaklar bulunan yemeye gitmek haram veya mekruh olur. Çağıran kimse zalim ise veya Ehl-i sünnet değil ise, fasık ise, kötülük yapan ise veya övünmek için, gösteriş için çağırıyorsa gitmek câiz olmaz. (Şir’a-tül-İslam) kitabında diyor ki (Riya olarak çağırılan yemeye gitmemelidir!). (Muhit) kitabında diyor ki (Oyun, şarki gıybet etmek bulunan ve içki içilen yemeye oturulmaz). (Metalib-ül-müminin) kitabında da böyle yazılıdır. Bu yasaklardan hiçbiri bulunmayan davete gitmek lâzımdır. Bu zamanda, bu yasakların bulunmaması güç oldu. Bundan başka, Fârisî Mısra tercümesi:
Yabancıdan uzlet et, dosttan değil!
Talebe kardeşleri ile sohbet etmek, bu yolun sünnet-i müekkedesidir. Hâce Behâüddîn Buhârî “kaddesallahü teâlâ sirrehül’azîz” hazretleri buyurdu ki (Bizim yolumuzun temeli sohbettir!). Uzlette şöhret vardır. Şöhret de afettir. Sohbet buyurulması, talebe kardeşleri ile birlikte olmaktır. Başkaları ile sohbet edilmez. Çünkü, birbirinden fânî olmak, yani başkalarını unutmak, sohbetin şartıdır. Bu da, uygun arkadaşla olabilir.
Hasta yoklamak sünnettir. Hastanın bakıcısı varsa, ona bakıyorsa, başkalarının dolaşması sünnet olur. Bakacak kimsesi yoksa, dolaşmak vâcib olur. (Mişkat) kitabının haşiyesinde böyle yazılıdır.
Cenazede hazır olmalıdır. Hiç olmazsa birkaç adım birlikte gitmelidir. Böylece, meyyitin hakkı ödenmiş olur.
Cuma namazına ve her gün beş vakit namaz için cemaate ve bayram namazlarına gitmek İslamın zaruri emirleridir. Herhalde gitmek lâzımdır. Bunlardan sonra kalan vakitleri, yalnız geçirebilirsiniz. Fakat önce doğru bir niyet lâzımdır. Dünya çıkarlarından bir şeyi düşünerek uzleti kirletmemelidir. Allahü teâlâyı zikir için, kalbi toparlamaktan ve dünyanın bitmez tükenmez işlerinden uzaklaşmaktan başka bir şey düşünmemelidir. Niyetin doğru olmasına çok dikkat etmelidir. Niyetin içinde, nefsin bir arzusu gizlenmiş olmamasına dikkat etmelidir. Niyetin doğru olması için, Allahü teâlâya yalvarmalıdır. Böylece tam niyet yapılabilir. Yedi kere istihâre yapmalı, doğru niyet ile uzlet eylemelidir. Böyle olunca, çok faydası umulur. Buluştuğumuz zaman, daha çok anlatırım. Vesselâm.
Benzer Yazıları Okumak İçin Tıklayınız