Bu mektup, yine Han-ı Hanan’a “rahmetullâhi aleyh” yazılmıştır. Tevazu zenginlere, nazlanma da fakirlere yakışır demektedir:
Allahü teâlânın yaptığında hayır vardır. Fârisî beyt tercümesi:
Bildirilmesi lazım olanı söyledim sana,
Ya faydalanırsın, ya da çarpar kulağına.
Tevazu, gına sahiplerine yakışır, istigna ise fakirlere yaraşır. Çünkü, her şeyin ilacı, zıttı iledir. Üç mektubunuzdan da yalnız istigna, nazlılık anlaşılmaktadır. Tevazu yani alçak gönüllülük yapmak istediğinizi biliyoruz. Fakat, mesela son mektubunuzda (Allahü teâlâya hamd ettikten ve Resûlüne salattan sonra malum olsun ki…) diyorsunuz. Bu sözü nereye ve kime karşı yazdığınızı iyi anlamalısınız. Evet, fakirlere çok hizmet ettiniz. Fakat hizmetin edeplerini gözetmek de lâzımdır. Ancak, faydasına böyle kavuşulabilir. Böyle olmazsa boşuna uğraşılmış olur. Evet Onun “aleyhi ve alâ Âlihissalevâtü etemmühâ ve ekmelühâ” ümmetinin sâlihleri tekellüf, gösteriş yapmaktan uzaktır. Fakat tekebbür edenlere karşı tekebbür yapmak, sadaka vermek gibi sevaptır. Bir kimse, Hâce Nakşbend “kaddesallahü teâlâ sirreh” hazretleri için, kibrlidir dedi. Bunu işitince, (Benim kibrliliğim, Onun “celle celâlüh” büyüklüğündendir) buyurdu. Bu yolun yolcularını aşağı ve gerici sanmamalıdır. Hadis-i şerifte, (Saçı sakalı karışmış çok kimseler vardır ki hangi kapıya gitseler kovulurlar. Allaha yemin etseler, istedikleri şeyi ihsan eder) buyurdu. Fârisî beyt tercümesi:
Az söyledim, dikkat ettim kalbini kırmamaya,
Bilirim üzülürsün, yoksa sözüm çoktur sana.
Size bağlı olanların, sizi sevenlerin, her şeyin doğrusunu düşünmeleri ve size doğru söylemeleri lâzımdır. Her toplantıda sizin iyiliğinizi ve başarınızı özlemeleri, kendi çıkarlarını düşünmemeleri gerekir. Böyle yapılmazsa hıyanet olur. Yalnız size birkaç fayda sağlamak için, bu sefere başlamıştık. Fakat sevenleriniz ve hizmetçileriniz kavuşmamıza sed çektiler. Kusuru bizden bilmeyiniz. Bu sözler, her ne kadar acı görünüyor ise de, sağ ol, yaşa diyenleriniz çoktur. Onlar size yetişir. Fakirlerle görüşmek, kendi ayıplarını, kusurlarını anlamak içindir ve gizli kötülüklerini meydana çıkarmak içindir. Şunu da bildirelim ki bu sözlerimiz sizi incitmek için değildir. Size iyilik yapmak içindir. Kalbinizi yakmak, nasihat yapmak için olduğunu iyi biliniz! Hâce Muhammed Sıddîk, bir gün önce gelmiş olsaydı, elbette yanınıza gelirdim. Fakat Serhend yakınlarında kendisiyle karşılaştık. Özrümüzü kabul buyurunuz. Hayır yalnız Allahü teâlânın yaptığındadır.