EsSeyyid, Mîr Muhammed Numan hazretlerine yazılmış olup Allahü teâlânın ve sıfatlarının ve fillerinin kullarına çok yakın olduğunu bildirmektedir:
Allahü teâlâya hamd olsun ve Onun seçtiği, beğendiği kimselere iyilikler, selamlar olsun! Kıymetli mektubunuz geldi. Çok zahmet buyurmuşsunuz. Cenâb-ı Hak sayinizi meşkur eylesin! Allahü teâlânın fillerinin ve sıfatlarının ve Zâtının bu âleme, her şeyden daha yakın olduğunun açıklanmasını, tekrar tekrar, soruyorsunuz ve cevabını çok merak ediyorsunuz. Bunun için, biraz bildirmeye mecbur oldum:
Her şey, kendi mahiyeti, hakikati, özü ile şeydir. Bir şey’e kendi mahiyetini vermeye ve bir vericiye lüzum yoktur. Çünkü, her şeyin mahiyeti, kendisindedir. Bunun içindir ki hiçbir şeyin mahiyeti yapılmaz denilmiştir. Her cismin, bir özü, mahiyeti vardır. Cisimlere, mahiyetlerini vermek için, bir iş yapmak lazım değildir. Fakat, mahiyetleri vücuda getirmek için, bir iş yapılır. Mesela, boyacının işi, kumaşı boyamak içindir. Yoksa, kumaşı kumaş yapmak ve boyayı boya yapmak için değildir ki buna lüzum yoktur. O hâlde, bir şeye mahiyeti, sonradan verilmez. O şeyin ve mahiyetinin, birlikte meydana gelmesi için iş yapılır. Her şey, kendi mahiyeti ile şeydir. Bu sözümüz, zılda, gölgede doğru olmuyor. Bir şeyin zılli, aksi, gölgesi, hayâlî, aynadaki görüntüsü, kendi mahiyeti ile zıll ve aks olmayıp, kendilerini meydana getiren aslın mahiyeti ile zıll ve aks olmuştur. Çünkü, görüntünün, gölgenin mahiyeti yoktur. Gölgede bulunan mahiyet onu meydana getiren asıl şeyin mahiyetidir. O hâlde asıl, gölgesine, gölgenin kendinden daha yakındır. Çünkü, gölge aslın mahiyeti ile yani, asıl ile gölge olmuştur. Kendi mahiyeti ile değil. Çünkü, kendi mahiyeti yoktur.
Bu âlem, mahlukların hepsi Allahü teâlânın fillerinin, işlerinin zılleri, aksleri, görünüşleri olduğundan, bu âlemin aslı olan filler, âleme, âlemden daha yakındır. Filler de, sıfat-ı ilâhiyyenin zılleri olduğundan, Allahü teâlânın sıfatları âleme, âlemden ve âlemin aslı olan, fillerden daha yakındır. Çünkü, aslın aslıdırlar. Sıfat-ı ilâhiyye de, Zât-ı ilâhînin zılleri olduğu için ve Allahü teâlânın Zâtı, kendisi, bütün aslların aslı olduğu için, Allahü teâlânın Zâtı, âleme, âlemden ve ef’âl ve sıfat-ı ilâhiyyeden daha yakındır. Bunları dikkatle okuyup anlayan akıl sahipleri, insaf ederlerse, sözümüzü kabul ederler. Eğer inanmayan olursa, ne ehemmiyeti vardır. Çünkü bizim onlara sözümüz yoktur.
Benzer Yazıları Okumak İçin Tıklayınız