Sual: Günümüzde Hristiyanların yaptıkları “günah çıkartma” meselesinin aslı nedir?
Cevap: Meşhur bir hristiyan papazı iken müslüman olan Abdullah-ı Tercuman hazretlerinin Hristiyanlık hakkında yazdığı Tuhfetü’l-erib isimli kitapta bu mesele şöyle anlatılıyor;
Hristiyan itikâdına göre, papaza günâhlarını ikrâr etmedikce, yanî söylemedikce, Cennete girmek mümkün değildir. Hattâ papazdan bir günâhını saklıyan kimsenin, diğer inançları kendine fayda vermez. Bunun için hristiyanlar, her sene perhîzleri zamânında kiliseye giderler. Bütün günâhlarını papaza itirâf ederler. Diğer vakitlerde kimse gidip de papaza günâh itirâf etmez. [Bu usûl, katolikliğe göredir. Ortodokslarda ise, senede 4 defa günâh itirâf etme vardır.] Hasta yatağında yatanlar, papazı davet etmek sûretiyle itirâfda bulunurlar. O da onları afv ve magfiret eder.
Hristiyanlar, papazın afv etdiği günâhın, Allah katında da afv edilmiş olduğuna itikâd etmektedir. Bundan dolayıdır ki, Roma şehrinde olan ve kendi zanlarınca, Îsâ’nın yeryüzünde halîfesi bulunan papa, arzû etdiğine günâhlarını magfiret, Cehennemden kurtarmak ve Cennete sokmak berâtını vermekte, bunun karşılığı olarak da, birçok para ve mal almaktadır. Papanın diğer memleketlerdeki kaymakâmları, vekîlleri olan papazlar da, böyle magfiret, Cehennemden çıkarma, Cennete sokma berâtları verirler. O berâtları da yanlarında saklarlar. Öldükleri vakt, o berâtı kefenlerine koyarlar. O berâtla muhakkak Cennete gireceklerine inanırlar. Bu da, papazların mal toplamak için yapdıkları hîlelerdendir.
Onlara sorulsa ki bunu niçin yapıyorsunuz? Size Îsâ aleyhisselâm böyle bir şey emretmemiş. Onun havârîleri, ona aslâ günâhlarını itirâf etmemişlerdir. Hâlbuki kendi inancınıza göre, “Allah” ve “Allahın oğlu” olmak cihetiyle günâhları bağışlamaya bütün rûhbanlardan dahâ ehliyetli ve haklıdır. Bir de, şüphe yokdur ki, günâh çıkaran papaz da, sizin gibi bir insandır. Belki onun sizden dahâ çok günâhı vardır. Husûsiyle kendi rey ve irâdesiyle sizi saptırmış ve küfre vardırmıştır. Şimdi onun günâhını kim çıkaracaktır?
Fakat sizler, hakîkati göremeyen kör kimselersiniz. Sizin papazlarınız sizden dahâ kördür. Görmeyen kimseyi, kendi gibi bir kör yedecek olursa, felâkete düşmek mukadderdir. Siz rûhbanlarınızla berâber ebediyyen Cehennem ateşine düşeceksiniz. Çünki sizin küfür ve şirkinizle berâber günâhlarınızın bağışlanacağına dâir ümîdinizi Allahü teâlâ Kur’ân-ı kerîminde, Nisâ sûresi, 116. âyetinde bildirmişdir. Bu âyet-i kerîmede meâlen, (Allah kendisine şirk koşulma günâhını afv etmez) buyurmuştur. Bundan dolayı Allahü teâlâ sizi afv etmez. Bu sâdık haber gereğince afvınız imkânsız olmuştur. Artık papazların sizi afv etmesi ile afvınız mümkün değildir. Bu hâliniz şeytân ve avânesinin elinde maskara olmanıza sebeptir.
Lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâhil aliyyil-azîm. Kuvvet ve kudret ancak Allahü teâlânındır. Ondan başka kim günâhları afv edebilir?
Tavsiye yazı –> Abdullah-ı Tercuman hazretlerinin Tuhfetü’l-erib kitabı