Fazîlet ve kemâl erbâbının ma’lûmu olduğu üzere, kitâp yazma husûsunda musannifîn-i kirâm hazretlerinin [müelliflerin] görüşlerinin ve gâyelerinin farklı olması, ilmî kitâpların çoğalmasına sebeb olmuştur. Fakat manâ bakımından kitâplar 2’ye ayrılır: 1. kısım, ahbâr-ı mürseleyi [naklen gelen haberleri], 2. kısım, ilmî kâideleri ihtivâ eden kitâplardır.
Naklen gelen haberleri ihtivâ eden kitâplar, târih kitâplarıdır. Bunlar nazm hâlinde olduklarından, şâirlerin dîvânlarında toplanmışdır.
İlmî kâideleri ihtivâ eden kitâplar, miktâr bakımından 3 kısma ayrılır:
Birinci kısım, muhtasar kitâplardır. Bu cins kitâplar, tahsîlini tamâmlamış olanlar ile, keskin zekâya sâhip olan ve ilme yeni başlayan zekî talebelere faydalı olur.
2. kısım, geniş ve büyük kitâplardır. Bunlar mütâlaa için faydalıdır.
3. kısım, vasat kitâblardır. Bunlar ne kısa ne de genişdir. Orta hâlde olan kitâplardır. Böyle kitâbların herkese faydası çoktur.
Te’lîfât [yazılan eserler] 7 kısma ayrılır:
1. kısım, dahâ önce te’lîf edilmemiş olan meselelerin ilk olarak toplanması ve yazılmasıdır.
2. kısım, eksik olan bir kitâbın tamâmlanmasıdır.
3. kısım, ifâdeleri ve meseleleri kapalı olan bir kitâp için şerh yazılmasıdır.
4. kısım, bir büyük kitâbın manâsı bozulmaksızın kısaltılmasıdır.
5. kısım, çeşitli meselelerin toplanıp, dikkatli bir şekilde muhâfaza edilmesidir.
6. kısım, çeşitli meseleleri fazlalıklarını atarak tertîb etmektir.
7. kısım, sehv ve hatâsı görülen bir kitâbın düzeltilmesidir.
İşte te’lîf işi, yukarıda beyân edilen kısımlar çerçevesi içerisinde yapılır.
Her bir müellifin te’lîf edeceği kitâbın, beş faydada hâlî [uzak], olmaması lâzımdır.
Bu faydalar şunlardır: Birincisi, müşkil meselelerin istinbâtıdır. İkincisi, çeşitli meselelerin toplanmasıdır. Üçüncüsü, anlaşılması güç ve kapalı meselelerin şerhi, açıklanmasıdır. Dördüncüsü, nazmın ve te’lîfin şeklini güzelleştirmekdir. Beşincisi, fazlalık ve uzunluğun giderilmesidir.
Bir kitâbı te’lîfden, yazmaktan maksad ne ise, fazlalık yapmadan ve noksan bırakmadan yazılması, garîb lafızlar ve çeşitli mecâzlar kullanmaktan sakınılması, bir ilmin diğer ilimle karıştırılmaması, delîl göstermekten uzak kalınmaması, tertîbinin güzel olması, ifâdelerinin kısa, delîllerinin açık ve zamânın insanlarının ihtiyâcına münâsib, kısa yazılması îcâb eden yerde kısa, uzun yazılması îcâb eden yerde uzun olması, îzâhı îcâb eden yerlerde îzâhların ve ta’rîflerin lâyık olduğu üzere icrâsı ve bunlara benzer durumlara dikkat ve i’tinâ edilmesi kitâp te’lîf etme işinin şartlarındandır.
Her kitâbın baş tarafında, o kitâbı yazmaktan maksadın ne olduğunu, neden bahsetdiğinin güzelce ifâdesi, kitâpta bahsedilen ilmin çeşidini ve mertebesini, müellifin ismini, öğrenme ve öğretme usûlünü açıklamak, müelliflerin güzel âdetlerindendir.
Garaz, netîce manâsınadır. Tasavvurda önce, fiilden sonra olur. Fayda ve menfaat, tabî’atı teşvîk eder.
Kitâbın baş tarafına yazılan mukaddime, kitâbın tafsilâtını kısaca ifâde eder. Bu mukaddime bazen besmele ile bazen da o ilme âit lafız ve ifâdelerle olur.
Mukaddimede, kitâpta yer alan ilmin nev’ini beyân etmek kitâbın güzelliklerindendir ki, bu mevzû’ demekdir. Bundan bahsetmek, kitâbın mertebesinin bilinmesi maksadındandır.
Kitâbın müellifinin isminin yazılması, müellifinin kadrini bildirmek maksadındandır.
Kitâb, bazen ilmin bir çeşidini, bazen da ilmin bölümlerinden bir bölümü içine alır.
Mukaddimede, ilmin mertebesinden, tertîb ediliş şeklinden ve öğrenilmesi usûlü gibi şeylerden bahsetmek de, birçok faydadan hâlî değildir.