Sual: Kültür emperyalizmi nedir? Dünyada nasıl tatbik edilmektedir? Bundan korunmak için neler yapılmalıdır?
Cevap: Emperyalizm, son yıllarda diğer çeşitlerinin yanısıra kültür emperyalizmi şeklinde de tatbik edilir oldu. Bu emperyalizm çeşidinde milletlerin din, inanç, örf, âdet, gelenek, görenek, dil, zevk, sanat ve ahlâk gibi üst değerleri hedef alınmaktadır. Kültür emperyalizminin tatbik edildiği milletler yavaş yavaş ve ustaca tertiplenmiş uzun vâdeli organizasyonlarla, millî, mânevî, târihî, ahlâkî ve bedîî değerlerinden koparılarak dejenere edilmekte, kendilerine telkin edilen hâkim kültürün etkisi altında benliklerini kaybetmiş nesiller meydana getirilmektedir. Böylece milletlerin hakîkî varlıkları sona erdirilerek uydu topluluklar ve insan yığınları meydana getirilmek istenmektedir. Bunun netîcesi olarak siyâsî ve ekonomik emperyalizm kolayca, savaşsız, herhangi bir direnme ve karşı koyma olmadan, uzun vâdeli bir şekilde yerleştirilmek istenmektedir.
Bu noktadan bakıldığında her geçen gün dünyâda kültür savaşlarının arttığı, çeşitlendiği ve şiddetlendiği müşâhade edilmektedir. Dünyâda bir çok ülke, bilhassa komünist blok ülkeleri ve bâzı kapitalist ülkeler tarafından, kültür emperyalizminin pençesi altına düşmüş ve dejenere edilmiş olarak değerlendirilmektedir. Bu milletler kayıp milletler, kültürleri de târihe karışmış kültürler olarak isimlendirilmektedir.
Kültür emperyalizminin yakın târihteki en ısrarlı ve devamlı uygulaması kilise tarafından ortaya konan ve devâm ettirilenidir. Kilisenin kontrolu altında özel olarak kurulan misyoner teşkilâtları, misyoner okulları ve buralarda yetiştirilen misyonerler, dünyânın her tarafında her türlü vâsıta ile faaliyetlerini sürdürmektedir. Bu çalışmaların bâzı Afrika ve Asya kabîleleri üstünde kısmî başarılarına rağmen, bilhasa İslâm ülkelerinde hiç muvaffak olamamaları, yeni usûl ve tertipleri doğurmuştur. Bunlar arasında kültür emperyalizmine tâbi tutulan ülkelerin eğitim müesseselerine, tedrisât programlarına, ders kitaplarına ve eğitim şekillerine tesir ederek, arzu ettikleri fikir, düşünce ve anlayışları genç nesillere empoze etmek en çok kullanılan yol olmuştur. Birçok ülkede tatbik edilen bu vahim tertibe eğitim reformu, yenilik, ilericilik, devrim ve buna benzer isimler verilerek gerçek maksadın sinsice gizlendiği müşâhede edilmektedir. Böylece yarı aydınlar ve kozmopolit nesiller meydana getirilmektedir. Ayrıca son yıllarda baş döndürücü bir süratle gelişen ve yeni yeni sistem ve cihazlarla çeşitlenen haberleşme vâsıtaları (veya diğer adıyla kitle iletişim araçları) bu tür kültür emperyalizmi tatbikâtlarının en ucuz, en rahat ve en verimli âleti olarak kullanılmaktadır. Bunlar arasında kitap, gazete, mecmua, sinema filmi, tiyatro, plaklar, TV filmleri, diziler ve sosyal medya en meşhurları ve en tesirlileridir. Bu vâsıtalar yoluyla seçilen konu üstünde telkin edilmek istenen fikir, düşünce ve anlayışlar devamlı ve çeşitli cepheleriyle tekrar edilmekte, insanlara câzip gelen şeyler arasında hissettirilmeden benimsetilmektedir. Bunun netîcesi olarak çok kısa bir zaman sonra bu telkinlere muhatab olanların hal ve hareketleri, giyinişleri, düşünceleri, anlayışları, hattâ ibâdet ve inançlarında büyük değişiklikler meydana gelerek kültür emperyalizmi yolunu tutanlar maksatlarına kavuşmuş olmaktadır.
Kültür emperyalizminin dünyâ çapındaki bir diğer tatbikatçısı da siyonist teşkilâtlar olarak görülmektedir. Kaynağını Yahûdî inançlarından alan bâzı düşünce ve sistemler, çeşitli isimler altında bütün dünyâya yayılmış kuruluşlar kanalı ve eliyle insanlara empoze edilmektedir. Bu faaliyetlerin esâsını, dinleri ortadan kaldırmak ve çeşitli yollarla millî ve mânevî benlikleri unutturulmuş insanları Yahûdî ırkına hizmet eder hâle getirmek teşkil etmektedir.
Kültür emperyalizmi üstünde en çok çalışan ülkeler arasında komünist blok ülkeleri, İngiltere ve ABD zamanımızda en başta yer almaktadır. İngilizler, hâkim oldukları bütün İslâm memleketlerinde yaptıkları gibi, İslâm âlimlerini, İslâm kitaplarını, İslâm mekteplerini yok ettiler. Tam din cahili, ahlâk yoksunu, târihine düşman gençlik yetiştirdiler. İngilizler hâkim oldukları İslâm memleketlerinde eğitim veren mektepleri kapatırken kendi kültürlerini yayan kız ve erkek kolejleri açtılar. Bu kolejlerde talebelerin babalarının dinlerine, ecdadlarının örf, âdet ve ahlâklarına karşı düşmanlık duyacak şekilde beyinlerini yıkadılar. Tanzimâttan sonra aynı uygulama Türkiye’de de kendini gösterdi.
İngilizler bu düşüncelerini hâkim oldukları ülkelerde bizzat kendileri yâhut piyonları olan kişilerle tatbik ettirirler. Hindistan, Ortadoğu ülkeleri ve Türkiye bunlara misaldir. Bu çalışmalarıyla birlikte haberleşme vâsıtalarını, basın-yayın organlarını ve diğer âletleri en yüksek oranda kullanarak kendi arzularına uygun insan yığınları meydana getirmeye çalışmaktadırlar. Bu insanları dinlerinden, dillerinden, millî kıymet ve ahlâkî değerlerinden, dünyayı, hayâtı kendi kültürlerine uygun olarak anlayışlarından tamâmen koparmayı hedef almaktadırlar. Hattâ bu işi çok ileri derecelere vardırarak beyin yıkama noktasına dayandırdıkları, beyinleri âdetâ programlanmış robot insan ve insan topluluklarını hedef aldıkları ve bunda yer yer muvaffak oldukları da görülmektedir.
Komünist blok ülkelerinin kültür emperyalizminin temelini, materyalist felsefenin esaslarını dünyâya yaymak ve hâkim kılmak teşkil etmektedir. Bu esaslar; Allahsızlık, dinsizlik, hiçbir ahlâkî değere inanmamak, millî örf ve âdetlerden uzaklaşmak, vatan, bayrak, nâmus, özel mülkiyet gibi mefhumları reddetmek, âile müessesesini ortadan kaldırmak, dilleri ve millî kültürleri yok etmek şeklindedir. Kısaca emperyalizmin gâyesi şu 3 kelimedir: Parçala, hâkim ol ve sonra büsbütün boz.
Son yıllarda her geçen gün yaygınlaşan ve çeşitlenen haberleşme vâsıtaları sebebiyle kültür emperyalizmine her fert tek tek muhâtab olma durumuyla karşı karşıyadır. Bu husus, milletler için çok büyük bir tehlike teşkil etmektedir. Bu bakımdan dinlere, insânî değerlere ve medenî fazîletlere saygılı ve bağlı milletler bu tehlikeye karşı tedbirler almakta, kendi din, inanç, ibâdet, örf, âdet, dil, ahlâk ve sanat değerlerini titizlikle muhâfaza etmeye ve yeni yetişen nesillere aktarmaya çalışmaktadır. Gerek batı kaynaklı ve gerekse komünist bloktan gelen kültür emperyalizminin sızmaya ve başarılı olmaya çalıştığı İslâm ülkelerinde de çeşitli tedbirler alınmaktadır. Bu tedbirler her geçen gün arttırılmakta, milletin ve yeni yetişen nesillerin millî, mânevî, ahlâkî, târihî ve bediî kıymetlere sâhip çıkması için çalışmalar yapılmaktadır.
Tavsiye Yazı –> Çocuğumuzu Nasıl Yetiştirmeliyiz?