Derdli oldum, ol Hüdadan derde derman isterim,
acizim, bab-i atadan lütf-ü ihsan isterim.
Yüzüm kara, günahım çok, daim isyan ettim,
ol Cenâb-ı Kibriyadan afvü gufran isterim.
Doğru yolda bulunmaya, candan karar vermişim,
rızasına erişmeye ondan imkan isterim.
İslam dini deryasına dalan dalgıç olmuşum,
bu denizden her dalışta inci, mercan isterim.
Can kulağıma (Ene eşeddü şevkan) geleli,
maddenin dışındaki âlemde seyran isterim.
Bir tanıyan yok cihanda, söyleyim ahvalimi,
hâlimi arz etmeye bir ehl-i irfan isterim.
Matematik, fizik, kimyâ, bu esrarı çözmüyor,
ledünni ilminde üstad, bir Süleyman isterim.
Şiirdeki kelimeler:
Gufran: Affetme, merhamet etme
Ledünni ilmi: Allahü teâlânın ihsânı olup, çalışmadan kavuşulan ilim olup, bu ilme kavuşan, bazı gizli şeyleri ve ilahî sırları kalb gözüyle bilir.
Ene eşeddü şevkan: Bir ara vahiy kesildi. Müşrikler “Rabbi Muhammed’i terk etti” dediler. Bir müddet sonra Cebrail Aleyhisselam geldi. Peygamber Efendimiz ona “Seni çok özledim” dedi. O da “Ben seni daha çok özledim, ama emir kuluyum” dedi ve Meryem suresinin 64. âyetini getirdi. Ene (İnnî) eşeddü şevkan ileyhim, ben daha çok seni özledim demektir. Muhyiddin Arabi hazretleri Füsus’da bunu uzun izah ediyor ve tasavvufî manalar yüklüyor.