Ey gözlerimin nuru, ey candan yakîn canan!
Abdülhakîm Arvâsî, hasta ruhlara derman!
Bizler nerede siz nerede, perdeler feth olmuyor,
Sizden uzak kaldıkça, kalpler rahat bulmuyor.
Sohbetten, muhabbetten, daim konuşurdunuz,
Talebe, hocası ile ölçülür, diyordunuz.
Adım adım, hakikat yolunu geçmişsiniz!
Ruhları sarhoş eden, şerbetten içmişsiniz!
Dünya yok gözünüzde, kalp sâhibi ile meşgul,
Sensin cihanda şimdi, Rabbin en sevdiği kul!
Tevazu, büyüklüğün alâmeti derdiniz,
Her hareketinizde bunu gösterirdiniz.
Cihan zulmette iken Fehim nur saçıyordu,
O haznedeki esrar, hep size nasip oldu!
Ya Rabbi! Seyyid Fehim, ne büyük mürşid imiş,
Ölü kalbi dirilten, bir Hakim yetiştirmiş.
Resûlullahtan gelen, nuru nakş etmiş size,
En büyük arzumuzdur, kavuşmak lutfünüze!
Nura kavuşulur mu, bir rehber olmadıkça?
Kalpleri ihlas ile ona bağlamadıkça.
Benzer Yazıları Okumak İçin Tıklayınız