Izdırab dolu, rüyadır bu hayat,
doğmuşuz ölmek üzere, değil mi?
Zevk ile geçerse de, birkaç saat,
derd kovalar, zevklerin her birini!
Gideriz her an, cehil ve gafletle,
ölüm denizi dibine hasretle.
Türlü mihnetle ve bin meşakkatle,
mahvu perişan eder dünya bizi.
Biz ise seyr eyleyip, bu bünyadı,
ararız halkı için, nedir badi.
Halıkı, halkı ve sırr-ı icadı,
bilmek isteriz Hakkın hikmetini,
Fakat, Hakkın koyduğu sırrın halli,
kulun aklı ile olamaz, bes belli.
İnsana acz ve gaflet ve cehli,
ettirirler sehv içinde sehvi.