TUHFETÜ’L-ERÎB FÎ REDD-İ ALÂ EHL-İ SALÎB
(Abdüllah bin Abdüllah Tercümân)
Bismillâhirrahmânirrahîm
Her türlü hamd ve şükür, Allahü teâlâya mahsûstur. Bütün duâlar ve bütün iyilikler, Allahü teâlânın Peygamberi olan Muhammed aleyhisselâma olsun! Allahü teâlâ bana, çok sevdiği Peygamberi Muhammed aleyhisselâmın dînini seçerek, sonsuz lütuf ve ikrâmda bulundu. İslâm dîninin kat’î delîllerine baktım ve anladım ki, en küçük bir seçme, anlama kâbiliyyeti olan kimse için, bu kuvvetli delîller, gizli kalacak ve örtülecek şeyler değildir. Ancak, küfür ve inâd ile şu’ûrlarını kaybetmiş kimseler, bu delîlleri göremez.
İslâm âlimlerinin kitâblarını tedkîk etdim. Bu kitâbları da kâfi’ buldum. fakat yahûdîliği ve hıristiyanlığı reddiyyelerinin hemen hemen hepsinde, aklî delîllere mürâcaat etmişler, birkaç mes’ele hâriç, naklî delîller göstermemişlerdir. Aklî ve naklî delîllerle ve kendi sözleri ile red eden sâdece İbni Hazmdır. [Ebû Muhammed Alî bin Ahmed İbni Hazm 456 (m.1064) de vefât etmiş, Endülüslü felsefeci ve âlimlerdendir.]
Nakil yolu ile gelen delîlleri ve söylenenleri mukâyese ederek, insâf ile hareket etmeyi kabûl etdim. Hıristiyanların bâtıl fikirlerini, teslîse [baba – oğul – rûhü’l-kuds üçlüsüne] bağlı esâslarını ve akla uymıyan bozuk husûsları, İncîller ile bunları yazanları, nakillerindeki küfürlerini açıklamayı, hazret-i Îsâ aleyhisselâma iftirâlarını, Allahü teâlâya yalan isnâdlarını, İncîl hakkındaki yanlış nakillerini ve haç [istavroz]lara secde etmelerini ve ibâdetlerindeki bozukluklarını, açığa çıkarmayı iştiyâkla arzûluyor idim. Allahü teâlâ, bu kısa risâlenin yazılmasını bana ilhâm ederek, bu arzûmu gerçekleştirdi. Bu risâlemde evvelâ kendi hâl tercememi (hayatımı), vatanımdan ayrılışımı, islâm dînini nasıl kabûl ettiğimi anlatdım. Sonra Tunus emîri Ebül Abbâs Ahmed ve oğlu Ebül Fâris Abdül’azîzin hükûmetleri devrinde meydâna gelen hâdiseleri, kavuşmuş olduğum ni’met ve ihsânları açıkladım. Son kısımda da hıristiyanlığı reddetdim ve Muhammed aleyhisselâmın ümmetinin fazîletlerini isbâta dâir mevzû’ları açıkladım. Böylece meydâna gelen bu muhtasâr esere Tuhfetü’l erîb fî redd-i alâ Ehl-i salîb adını verdim.
Bu eser üç fasıldır:
Birinci fasıl: İslâmiyyeti kabûl edişimi ve Tunus hükümdârının yanındaki işlerimi açıklamaktadır.
İkinci fasıl: 823 hicrî senesinde, Tunusun 2. hükümdârı Ebû Fâris Abdül’azîz’in zamânında yapdığım vazîfeleri ve bu hükümdârın güzel ahlâkını ve eserlerini açıklamaktadır.
Üçüncü fasıl: Hıristiyanlığın reddi ve Muhammed aleyhisselâmın Peygamberliğinin ilâhî kitâblardaki isbâtı hakkındadır.
İnşâallahü teâlâ, bu faslın bitmesiyle bu kitâbın maksadı meydâna çıkmış olacaktır. Allahü teâlâ sonsuz kudret ve kuvvet sâhibidir.
Sonraki Kısım –> Müslüman Oluşum Ve Tunus Hükümdârının Yanındaki İşlerim