Sual: Emr-i Tekvini ve Emr-i Teklifi Nedir?
Cevap: Allahü teâlânın emirleri iki türlüdür: Emr-i tekvini ve Emr-i teklifi veya Emr-i teşrii.
Birinci emirler, insanlara ve cinne verdiği emirleri ve yasaklarıdır. Bunları, insanların, irâde etmelerinden, istemelerinden sonra, kendisi de diler ve yaratır. İkinci tür emirlerini, sebepleri ile birlikte hemen yaratmaktadır. Bütün tabîat olayları böyledir. Meyvenin uzun zamânda olgunlaşması, bir anda yarattıklarının topluluğudur.
Emr-i tekvini, Yaratmasını dilediği şeylere (Ol) demesidir. Ol deyince, hemen var olur. Hiçbir kimse, bu şeyin var olmasına mâni olamaz. Her şeyin yaratılması için, belli şeyleri sebep yapmıştır. Belli maddeleri, belli maddelerin yaratılmalarına sebep yaptığı gibi, insanın maddi ve manevi gücü, çeşitli enerjiler de, birçok şeylerin yaratılmalarına sebeptirler. Bir kuluna bir şey ihsan etmek, iyilik vermek isterse, o kimseyi o şeyin sebebine kavuşturur. Sebep tesir ettiği zaman, O da dilerse, (Ol!) derse, o şey var olur. O dilemezse, hiçbir şey var olmaz. Hikmetini, yaratmasını sebeplerle örtmüş, gizlemiştir. Çok kimse, yalnız sebepleri görmekte, sebepler arkasındaki hikmeti, Onun yaratmasını anlayamamaktadır. Bu anlayışsızlığı da, Onun felaketine sebep olmaktadır.
Emr-i teklifi, insanlara, yapmaları veya sakınmaları için verdiği emirlerdir. Bu emirlerin yapılması, insanın irâdesine, dilemesine bağlıdır. İnsanı irâdesinde, dilemesinde serbest bırakmıştır. Fakat, insanın dilemiş olduğu şeyi yaratan, yine Odur. İnsan diledikten sonra, O da dilerse, yaratır. Dilemezse yaratmaz. Her şeyi yaratan, maddelere çeşitli tesirler, özellikler veren, yalnız Odur. Ondan başka yaratıcı yoktur. Ondan başkasında ülûhiyet sıfatı bulunduğuna inanmak, başkasını Ona şerik, ortak yapmak olur. Başkasını kendisine ortak yapanı, Kıyamette hiç affetmeyeceğini, Ona sonsuz ve çok acı azaplar yapacağını bildirmiştir. İnsan, Onun emrini yapmak, iyilik yapmak dileyince, O da merhamet ederek diliyor ve yaratıyor. Kendisine inanmayanlar, karşı gelenler bir kötülük yapmak isteyince o da diliyor ve yaratıyor. Kendisine inananlar, yalvaranlar, bir kötülük yapmak isteyince, O merhamet ederek dilemiyor ve yaratmıyor. Bunun için düşmanlarının her istedikleri hâsıl olduğu için, daha da azıp kuduruyorlar.
Allahü teâlânın emr-i teklifileri, ehemmiyetlerine göre, derecelere ayrılmıştır:
1- Bütün insanlara, iman etmelerini, müslüman olmalarını emretmiştir.
2- İman etmiş olanlara, haram işlememelerini, kötülük yapmamalarını emretmiştir.
3- İman etmiş olanlara farzları yapmalarını emretmiştir.
4- Haramlardan sakınan ve farzları yapan müslümanlara, mekruhlardan sakınmayı, sünnetleri, nâfile ibadetleri yapmayı emretmiştir.
Yukarıdaki sırada, önce olan emri yapmayıp, ondan sonra olanı yapmak, makbul değildir, beğenilmez. Faydası olmaz. Mesela, imanı olmayanın kötülükten sakınmasını veya kötülüklerden, haramlardan sakınmayanın farzları yapmasını yahut farzları yapmayanın, sünnetleri, nâfile ibadetleri yapmasını, Allahü teâlâ beğenmez, kabul etmez. Bunun için, namaz kılmayan, zekat vermeyen ve ananın, babanın, zevcenin ve evladının haklarını ifa etmeyen müslümanın sadakalarını, hayratını, Hasenâtını, cami yaptırmasını, para yardımları ve yemekten önce ve sonra ellerini yıkamalarını ve umreye gitmesini beğenmez, kabul etmez. Görülüyor ki her insanın evamir-i teklifiyeyi yukardaki sıraya göre yapması lazımdır. Bununla beraber, önceki sıradakini yapmayan, aşağıdakini yapar ve bunu yapması, farzı terketmesine, haram işlemesine sebep olursa, sevap kazanamaz ise de, bunu yapmayı da elden kaçırmamalıdır. Bunu her zaman yapmanın bereketi ile Allahü teâlânın, merhamet ederek, önceki emirleri yapmayı nasip etmesinin umulacağı, (Ruh-ul-beyan) tefsirinde, 6. cüzün sonunda yazılıdır.]
Tavsiye Yazı –> Doğru İtikad nasıldır?