Bu mektup, Mevlânâ Sâdık Keşmiri’ye yazılmış olup ruhların cisim şekline girebileceği ve tenasüh olmadığı bildirilmektedir:
Cenâb-ı Hakka hamd ve Resûlüne salât ve sizlere duâ ederim. Kıymetli mektubunuzu aldık. Güzel hallerinizi anlayınca, sevindik. Allahü teâlâyı, aklın, ilmin, keşflerin, buluşların dışında, ötelerin ötesinde anlayorum. Öyle anlaşıldı ki sıfatlarının Onunla olduğuna inanamıyorum. Onu her şeyden, her varlıktan uzak anlayorum diyorsunuz. Buna çok sevindim.
Sual: (Reşehat) kitabında, Baba Abrizin (Allahü teâlâ, dünyada hiç insan yok iken, Âdem aleyhisselâmın çamurunun yoğurulmasını irâde ettiği vakit, ben de çamura su döküyordum) dediğini yazıyor. Bu sözü ile ne demek istiyor, diyorsunuz.
Cevap: Âdem aleyhisselâmın çamurunu melekler yoğurmuş idi. Bu vazife, meleklere verildiği gibi, Baba Abrizin ruhuna da, su dökmek vazifesi verilmiş olduğu anlaşılıyor. Kendi bedeni, dünyaya gelince, hatta kendisi kemâle gelince, ruhunun bu vazifeyi yapmış olduğu, kendisine bildirilmiş oluyor. Allahü teâlânın, ruhlara, bedene gelmeden önce veya bedenden ayrıldıktan sonra, cisim şekline girip, canlıların yaptığı işleri yapabilmeleri kudretini vermesi câizdir.
Din büyüklerinden birkaçı dünyaya gelmeden asırlarca önce, mühim büyük işler yapmış olduklarını haber vermiştir ki bunlar da, böyle olmuştur. Yani, bu işleri ruhları, bedensiz olarak yapmış, kendilerine dünyaya geldikten sonra, bildirilmiştir.
Ruhların, cisim şekli alarak iş görmelerini, bazı kimseler, tenasüh sanmıştır. Haşa ve kella, hiç tenasüh değildir. Yani ruhlar, başka bir bedene girmemiştir. Bu hâl birçok câhillerin ayaklarının kaymasına sebep olmuştur. Bunun üzerine yazacak şey çoktur. Kalbime şaşılacak bilgiler gelmektedir. Nasip olursa yazarım. Şimdi, yazacak vaktim yok. İnşaallah yazmak nasip olur. Selam ve duâ ederim.
Derdimi duyurdum, hepsini anlatamam, zira,
korktum ki incinirsin, yoksa sözüm çok sana!
Benzer Yazıları Okumak İçin Tıklayınız