Sual: Satışta ve ödünç vermede faiz nasıl olur, misaller verebilir misiniz?
Cevap: Satıştaki ve ödünç vermekteki fâiz için, Ömer Nesefi’nin “rahmetullahi teâlâ aleyh” Erbain-i Selmani kitabındaki 33 misali aşağıya yazıyoruz:
1) Kile ile satılan bir şey, kendi cinsine [mesela buğdayı buğdaya] peşin satılırken, birinin hacmi ziyâde olursa, fâiz olur.
2) Hacimleri müsavi, fakat biri veresiye [yani söz kesilen yerden ayrılıncıya kadar te’ayyün etmez] ise, yine fâiz olur.
3) Tartarak satılan bir şey, kendi cinsine [mesela beşibiryerdeyi, altın liralar karşılığı] peşin satılırken, verilen ile alınanın ağırlığı müsavi olmazsa, fâiz olur.
4) Veznleri müsavi, fakat biri veresiye ise, fâiz olur. Vezn veya hacimleri müsavi olmayan peşin satışta, faizden kurtulmak için, vezni veya hacmi az olan malın yanına, aynı cinsten olmayan, başka az bir şey de ilave edip, iki şey bir arada iken, pazarlık etmelidir. Böylece faizden kurtulunur ise de, ilave edilen şeyin kıymeti az ise, harama yakîn mekruh olur. O şeyi, pazarlıktan sonra ilave ederse câiz olmaz.
5) Kile ile satılan şeylerden, aynı cinsten olmayanlar, birbiri ile [mesela, arpayı buğdaya] satılırken, hacimleri aynı olsa da, veresiye satmak, riba [yani fâiz] olup hacimleri farklı olsa da, her ikisi peşin câizdir.
6) Tartılarak satılan şeylerden aynı cinsten olmayanlar, birbiri ile [altın, gümüş ile] satılırken, ağırlıkları eşit olsa da, biri veresiye olunca fâiz olur. Ağırlıkları farklı olsa da, ikisi peşin [eline teslim etmek] câiz olur. Altınlı ve gümüşlü eşyayı, birbiri karşılığı veresiye satmak fâiz olur.
7) Vezn ile ve kile ile ölçülen ve ölçülmeyen her şey, kendi cinsi ile veresiye satılınca, miktarı aynı olsa da, fâiz olur.
8) Kile ile veya vezn ile ölçülen bir şeyi, kendi cinsi karşılığı, ölçmeden toptan satmak fâiz olur. Miktarları müsavi ise de, fâiz olur. Çünkü, böyle şeylerin satışında, söz kesilirken, ölçülerek, miktarlarının aynı olduğunu bilmek, bey’in sahih olması için, şarttır.
9) Birkaç kimse arasında müşterek olan, kile veya vezn ile ölçülen bir malı, ölçmeden paylaşmak fâiz olur. [Çünkü, her biri, kendi payında bulunan diğerinin mülkünü, diğerinde kalan kendi mülkü ile değiştirmiş olur. Yani bunları birbirlerine ölçmeden satmış olurlar. Her biri diğerlerine bir defter, ikincisi bir mendil gibi şeyler de verip helalleşmelidirler.]
10) Hacim ile veya vezn ile ölçülen bir malı, ölçmeden ödünç vermek ve almak fâiz olur.
11) Başaktaki buğdayı, buğday ile müsavi miktarda dahi satmak fâiz olur.
12) Başaktaki buğdayı, başaktaki buğdaya aynı miktarda dahi satmak fâiz olur. Çünkü, buğdayları başaksız ölçmek lâzımdır.
13) Ağaçtaki meyveyi, kopmuş aynı meyveye satmak fâiz olur.
14) Ağaçtaki meyveyi, ağaçtaki aynı meyve ile satmak fâiz olur.
15) Buğdayı, buğday ununa ve kavrulmuş buğdaya, aynı hacimde dahi satmak fâiz olur. Çünkü, buğdaydan, aynı hacimde un hâsıl olmaz.
16) Unu ve buğdayı, ekmeye satmak fâiz olmaz. Çünkü ekmek, başka cinsten olmuştur ve sayı ile ölçülür.
17) Menşeleri veya kullanış yerleri aynı olmayan veya insanlar tarafından sıfatları değiştirilen şeyler, aynı cinsten değildir. Mesela hurma sirkesi ile üzüm sirkesi ve koyun eti ile sığır eti ve sütleri ve koyun yünü ile keçi kılı ve buğday ile ekmek aynı cinsten değildirler. Keçi ve koyun eti ve sütleri, fâiz bakımından aynı cinstendir.
18) İmâm-ı Muhammede göre, ekmeyi aded ile ve vezn ile ödünç vermek fâiz olmaz. İmâm-ı Ebû Yusufa göre yalnız tartı ile fâiz olmaz.
19) Susam, zeytin, ceviz gibi, yağ çıkarılan cisimler, kendi yağları ile satıldığı zaman, yağ, cisimdeki yağ miktarından ziyâde ise câizdir ve yağın aynı miktarı yağ karşılığı olup ziyâdesi posa karşılığı olur. Ziyâde değilse, az veya müsavi ise veya belli değilse fâiz olur.
20) Üzümü, şırası karşılığı ve koyunu yünü karşılığı ve meyveli ağacı aynı meyve karşılığı ve ekilmiş toprağı, çıplak toprak karşılığı ve başakta yetişmiş buğdayı, yetişmemiş buğday karşılığı, taşlı küpeyi taşsız küpe karşılığı, altınlı kılıcı veya kemeri altınsız aynı kılıç ve kemer karşılığı ve kabuklu pirinçi kabuksuz pirinç ile satmak da, müsavi veya az ise fâiz olur.
21) Bir malı, kendisi veya vekili, mesela 10 liraya satıp, müşteriye teslim ettikten sonra, parayı teslim almadan, malı müşteriden, mesela 9 liraya geri satın almak fâiz olur. Parayı tamam alınca, satın alabilir. Bir malı sattıktan sonra, parasının hepsini tamam teslim almadan, o mal ile birlikte başka bir şeyi, aynı fiyatla geri satın almak fâiz olur. Çünkü, aynı fiyatın bir kısmı, o başka şey için olup o malı daha ucuza almış olur ve fâiz olur. O başka şeyi alması ise câizdir.
22) Bir malı, mesela iki ay sonra teslim etmek üzere sattıktan sonra, noksan olarak, daha önce vermeyi kararlaştırmak fâiz olur.
23) İki kişi, birer çuval buğdayı, hacmini ölçmeden, karıştırıp un yaptırdıktan sonra, unu ikiye taksim etmeyi kararlaştırmak fâiz olur.
24) Unları karıştırıp, ekmek yaparak ekmeyi ikiye bölmek de fâiz olur. Unların hacmini önceden ölçmek lazım idi.
25) Cevizleri veya bademleri yahut zeytinleri ölçmeden karıştırıp, yağ çıkardıktan sonra yağı taksim etmek de fâiz olur.
26) 2 kişinin müşterek bir ineği olsa, sütü bir gün senin, bir gün benim diye taksim etseler, fâiz olur.
27) 2 kişi, mesela 1 öküz veya 1 at veya 1 otomobil veya 1 dükkan veya tarlalarını veya tezgahlarını, her biri kullanmak üzere, muayyen bir zaman için değişseler fâiz olur.
28) İçinde oturmak şartı ile bir evi, ekmek şartı ile tarlayı, kendi kullanmak şartı ile bir otomobili borcludan rehn istemek fâiz olur. Çünkü, rehn alınırken, bunu kullanmayı şart etmek, rehinde fâiz olur.
29) Bir şeyi ucuz satın almak veya ona pahalı satmak şartı ile ödünç vermek fâiz olur.
30) Mahsulün yarıdan fazlasına ortak olmak şartı ile köylüye para veya tohum veya toprak verip onu çalıştırmak veya ona ödünç vererek tarlasını alıp işletip, mahsulün yarıdan azını ona bırakmak fâiz olur. Çünkü, kira miktarının belli olması ve ödünç verilen malın aynı miktarda benzerinin ödenmesi lâzımdır.
31) Az ücretle çalıştırmak, ondan hediye almak, ziyafet istemek üzere ödünç vermek fâiz olur.
32) Bir şeyi, aldatarak pahalı satmak veya ucuz almak da fâiz olur.
33) Satılan şeyin aybını ve satın alınan şeyin kıymetini gizleyerek aldatmak fâiz olur.
34) Libya büyük müftüsü şeyh Tâhiru’z-Zavi, fetvasında diyor ki: (Hükümet, memurlara ödünç mesken parası vererek, %4 fazlası ile aylıklarından kesiyor. Bu, % 4 fazla aldığı, fâiz olur. Haram olur. Müslüman olan hükümetin bunu alması, vatandaşların da vermeleri haramdır. Bu ödünç paranın, faizsiz olarak, Allah rızası için verilmesi lâzımdır). Bu fetva, Libya’da çıkan 1973 Nisan tarihli (Hedyü’l-İslami) mecmuası sonunda yazılıdır. Yahut, oturacak evi olmayan, mesken parası almak için, bütün muameleleri yaptıktan sonra, parayı alırken (Vekiliniz olarak, bu para ile ev yaptırmayı kabul ettim) demeli. Parayı veren (Ben de kabul ettim) demeli. Tapuyu alırken (Her ay …… lira ödemek üzere …… liraya bu evi satın aldım) demeli. Tapuyu veren de (Bu evi sana sattım) demelidir. Böylece helal olur.