Sual: Mecelle kitabının İslam hukuku cihetinden ehemmiyeti nedir?
Cevap: Mecelle, Sultan Abdülaziz Han zamanında, Allahü teâlânın emirlerini kanun şekline sokmak için Ahmed Cevdet Paşa başkanlığında kurulan (Mecelle) komisyonunu hazırladığı bir hukuk metnidir. Günlük işlerde ahkâm-ı İslamiyyeye uygun davranabilmek için, her müslümanın (Mecelle) kitabı başındaki 100 maddeyi ezberlemesi ve iyi anlaması lâzımdır. Tanınmış hukukçulardan Ali Haydar Bey, Atıf Bey ve hacı Reşid Paşa “rahmetullahi teâlâ aleyhim ecma’în”, Mecelle’yi ayrı ayrı şerh etmişlerdir. Her biri çeşitli ciltler halinde basılmıştır. Bunları okuyan garb bilginleri, İslam hukukuna ve İslamiyetteki sosyal bilgilerin inceliğine ve çokluğuna hayran kalmaktadırlar. Cevdet Paşa, bütün milletlerin çok kıymet verdiği (Mecelle) adındaki kitabı hazırlamakla, İslamiyete büyük hizmet etmiştir.
Mecelle kitabında, bir başlangıc ile 16 kısım vardır. Hepsi 1851 maddedir.
Başlangıc, (Fıkıh temel bilgileri) olup 100 maddedir.
1. kısım, (Bey’ ve şira) olup 101’den 403. maddeye kadardır.
2. kısım, (Kira) bilgileri olup 611. maddeye kadardır.
3. kısım, (Kefil olmak) bilgileridir. 672. maddeye kadardır.
4. kısım, (Havale) bilgisi, 700. maddeye kadardır.
5. kısım, (Rehn) olup 761. maddeye kadardır.
6. kısım, (Emânet)dir. 832. maddeye kadardır.
7. kısım, (Hibe) bağışlamaktır. 880. maddeye kadardır.
8. kısım, (Gasp ve Zarar)dır. 940. maddeye kadardır.
9. kısım, (Hicr ve İkrah)dır. 1044. maddeye kadardır.
10. kısım, (Şirketler ve Sosyal bilgiler)dir. 1448. maddeye kadardır.
11. kısım, (Vekalet)dir. 1530. maddeye kadardır.
12. kısım, (Sulh ve Afv)dır. 1571. maddeye kadardır.
13. kısım, (İkrar)dır. 1612. maddeye kadardır.
14. kısım, (Dava)dır. 1675. maddeye kadardır.
15. kısım, (İsbat ve Yemin)dir. 1783. maddeye kadardır.
16. kısım, (Hakimlik)dir. 1851. maddeye kadardır.
Sual: Mecelle’nin maddelerine örnek verebilir misiniz?
Cevap: Aşağıdaki bilgiler (Mecelle)den alınmıştır:
Madde 912 — Birinin ayağı kayıp da düşerek başkasının malını telef etse öder.
Madde 914 — Kendi malı sanarak, başkasının malını telef eden öder.
Madde 915 — Başkasının elbisesini çekip de yırtan, tamam kıymetini öder. Elbiseyi tutup, sâhibi çekmekle yırtılsa, yarısını öder.
Madde 916 — Çocuk, birinin malını telef etse, çocuğun malından ödenir. Malı yoksa, malı oluncaya kadar beklenir. Velisi ödemez.
Madde 918 — Birinin binasını yıksa, sâhibi dilerse, enkazı ona bırakıp binanın kıymetini alır. Yahut enkazı ve değer farkını birlikte alır. Ağaçlarını kesmek de böyledir.
Madde 919 — Yangını durdurmak için bir evi, hükümetin emri ile yıkan ödemez. Kendiliğinden yıkan öder.
Madde 921 — Mazlum olanın, başkasına zulmetmeye hakkı yoktur. Her ikisi de öder. Mesela sahte para alan, bunu başkasına veremez.
Madde 922 — Birinin malının telef olmasına sebep olan, öder. Ahırın kapısını açıp hayvan kaçarak zayi olsa, öder. Hayvanı ürkütüp kaçıran da böyledir.
Madde 924 — Yolda kuyu kazıp, birinin hayvanı düşerek ölse, öder. Kendi mülkünde kazmış ise, ödemez.
Madde 926 — Yoldan geçene zarar veren, öder.
Madde 927 — Hükümetin izini olmadan yolda oturup satış yapılamaz.
Madde 928 — Duvarı yıkılıp, birinin malına zarar verirse, önceden, duvarın yıkılacak, tâmir et gibi ikaz yapılmış ise, öder.
Madde 929 — Başıboş bırakılmamış bir hayvanın kendiliğinden yaptığı zararı sâhibi ödemez. Sâhibi görüp, menetmezse veya hayvanın tehlikelidir çaresine bak denilmiş ise, öder.
Madde 934 — Yolda hayvanı bağlamaya, aracını park yapmaya kimsenin hakkı yoktur. Park yerlerinde durdurabilirler.
Madde 1013 — Bir binaya ortak olarak mâlik olan kimselere, (Hisse-i şayia sâhibi) denir. Bir binanın yarısı Ahmed’in, 3’te 1’i Ömer’in, 6’da 1’i Ali’nin olsa, Ahmed hisse-i şayiasını satsa, Ömer ve Ali almak isteseler, yarısını Ömer, yarısını da Ali alır. Ömer, hissesine göre iki misli alamaz.
Madde 1023 — Karşılıksız hediye ve vasiyet gibi karşılıksız temliklerde şüf’a hakkı olmaz.
Madde 1031 — Şüf’a hakkı bulunan kimsenin, satış yapıldığını işitince, hemen hakkını istemesi, iki şahit yanında tekrar söylemesi ve bir ay içinde mahkemeye başvurması lâzımdır.
Madde 1036 — Müşterinin teslim etmesi ile veya hakimin karar vermesi ile şüf’a sâhibi satılan binaya mâlik olur.
Madde 1198 — Komşusuna (Zarar-ı fahiş) yapamaz. Kullanmaya mâni olan şeyler, zarar-ı fahiştir. Demirci dükkanı, değirmen, bitişik binayı sallarsa veya fırın dumanı, yağhanenin pis kokusu, harman tozları, bitişik evde oturulamayacak kadar sıkıntı verirse, değirmenin, bostanın su yolu, evin temelini, duvarını gevşetirse, çöplük bitişik evin duvarını çürütürse, harman yerine bitişik yapılan yüksek bina, harmanın rüzgarını keserse, manifaturacı dükkanı yanında yapılan aşcı dükkanının dumanları kumaşlara zarar verirse, lağım, kanalizasyon yollarının sızıntılarından komşu duvarı zarar görürse, sonra yapılanlar zarar-ı fahiş olup men’ edilirler.
Madde 1201 — Evin havasını, manzarasını, güneş görmesini kapatmak, zarar-ı fahiş sayılmaz. Bir odanın zıyasını tamamen kesmek, zarar-ı fahiş olur.
Madde 1202 — Mutbah, kuyu başı, ev aralığının görünmesi zarar-ı fahiştir. Araya duvar, perde yapması lazım olur.
Madde 1210 — Arada müşterek olan duvarı, biri ötekinin izini olmadıkça yükseltemez ve üzerine bina yapamaz.
Madde 1224 — Yol, su yolu, kanalizasyon zarar-ı fahişi olmadıkça, eskiden kalanlarına dokunulamaz.
Madde 1226 — Bir kimse, verdiği izinden vazgeçebilir. Mesela tarlasından geçmeye izin vermiş iken, men’ edebilir.
Madde 1228 — Arsasından geçmekte olan su yolunun geçmesine ve arsaya girilip tâmir olunmasına mâni olamaz. Yeniden su yolu geçirilmesine mâni olabilir.
Madde 1243 — Dağlardaki ağaçlar ve otlar herkese mubahtır. Ağaçları kesen, mâlik olur.
Madde 1249 — Mubah olan şeyi ele geçiren ona mâlik olur. Ele geçirmek, kasıt ile niyet etmekle olur.
Madde 1255 — Mubah şeyleri ele geçirmekte kimse kimseye mâni olamaz.
Madde 1265 — Denizler, büyük göl ve nehirler, şehirlerden uzak sahipsiz erazi ve dağlar, herkese mubahtır. Fakat, başkasına zarar vermemek şarttır.
Madde 1281 — Şehirden uzak, sahipsiz yerde kuyu kazan, bunun (Harim)ine mâlik olur. 20 metre yarı çapındaki daire içi, merkezindeki kuyunun harimi olur.
Madde 1291 — Şehir içindeki kuyunun harimi olmaz. Herkes mülkünde kuyu kazabilir.
Madde 1311 — Hazır olan ortaktan ve hazır olmayan için hakimden izin almadan tâmir eden ortak teberru etmiş olup ortaklardan bir şey istiyemez.
Madde 1313 — Değirmen, hamam, apartman gibi taksim olunamayan mülk harab olup tâmirini istemeyen ortak bulunursa, hakimin izini ile tâmir edilip, sonra hissesine düşen para ondan alınır.
Madde 1314 — Müşterek bir bina yıkılınca, yeniden ortaklaşa yapılmasını istemeyen olursa, buna cebr olunmaz. Arsa taksim edilir.
Madde 1315 — Apartman yıkılınca, herkes kendi katını yaptırır. Alttaki yaptırmazsa, üsttekiler, hakimin izini ile hepsini yaptırıp, alttaki hissesini verinciye kadar, katını kullanamaz.
Madde 1321 — Sahipsiz nehirleri Beytülmal ayıklar. Beytülmalda para yoksa, masrafı oradan sulama yapanlardan alınır.
Madde 1327 — Müşterek kanalizasyonu temizlemek masrafı, aşağıdan başlar. Şöyle ki en aşağıdaki evden, arsadan başlayıp bunun masrafını hepsi öder. Yukardaki arsalardaki kısımların masraflarına aşağıdakiler iştirak etmezler.