Sual: Bir meselede icma’ olduğu nereden bellidir?
Cevap: Dinî meselelerde icma’lar fıkıh ve kelâm kitaplarında nakledilmiştir. Mesela İmam-ı Azam’ın Fıkh-ı Ekber adındaki kitabı, o zamanki sarih icma’ları haber veriyor. İcma’nın da dereceleri vardır. Mütevâtir icma’yı inkâr küfr veya bid’at olur. Ahad tarikiyle gelen icma’ böyle değildir. Kat’i icma’ın hükmünü inkâr, ekseriyetin kavline göre küfürdür . İcma’ı inkâr edenin küfre düşmesi, bunun zaruriyyat-ı diniyyyeden olup olmamasına göredir. Zaruriyyat-ı diniye, havas ve avam, herkesin dinden olduğunu bildiği şeylerdir. Allah’ın birliğine, peygambere, beş vakit namazın farziyetine inanmanın farz oluşu bu kabildendir. Zaruriyyat-ı diniyyeden olmayanlar, mesela Arafat’ta vakfeden evvel cima edenin haccının bozulması, büyükanneye mirastan altıda bir hisse verilmesi gibi şeylerdir. Bunları yalnız havas bilir, avam bilmezler. Vitir namazının ve kurban kesmenin meşruiyyeti, zaruriyyat-ı diniyyedendir. Ama vâcib veya sünnet olduğu ihtilaflıdır. Bir kimse dinde vitir namazı yoktur, kurban kesmek yoktur demesi küfürdür; ama vâcib oluşunu inkâr etse, sünnettir dese, iş değişir.
Sual: İcma’ sadece eshab-ı kiram ile tâbiînin söz birliği midir?
Cevap: İcma, bir devirdeki müctehidlerin ittifakı demektir. Eshab-ı kiramın icma’ı en kuvvetli icma’dır. Müctehid olan her asırda icma’ olabilir. Fakat şartlar sebebiyle tebe-i tâbiîn denilen üçüncü nesilden sonra fazla vuku bulmamıştır.
Sual: İcma´a inanmamak küfr ise, Hazret-i Ebubekr’in hilafetini inkâr edenler niye küfre nisbet edilmiyor?
Cevap: Her icma’yı inkâr küfr değildir. Tevâtüren nakledilmiş olması şarttır. İcma’yı inkâr, bir nassın teviline istinad ediyorsa, yine küfr değildir.
Sual: Kur’an ve sünnet aslî delil olduğuna göre, İslâm hukukunda icma ve kıyas niçin fer’i delillerden sayılmıyor da, aslî delillerden sayılıyor?
Cevap: Kur’an, sünnet, icma ve kıyas, ehl-i sünnetin üzerinde ittifak ettiği delillerdir. Bu cihetle aslî delillerdir. Diğer deliller fer’îdir. Ama icma ve kıyas, âyet ve hadise dayandığı için bu cihetle aslî değil; aslî delile tâbî delildir.
Tavsiye Yazı –> Niçin Hanefi mezhebi?