Sual: Selçuklu sultanları hangi mezheptendi?
Cevap: Ekseriyeti Hanefi idi. Taşkentli meşhur Şâfiî âlimi Kaffal Şâşî’nin tesiriyle Gazne hükümdarlarından bazısı Şâfiî idi. Tuğrul Bey, Muhammed Alpaslan, Melikşah gibi bazı Selçuklu sultanları da Gazne tesiriyle bu mezhebe girmişlerdir.
Sual: Selçukîler Anadolu’ya ne kadar Türk nüfusu getirdi ve yerli halka ne oldu?
Cevap: Sayı bilinemez. Esas XIII. asırdaki Moğol istilasından sonra Anadolu’ya çok Türk geldi ama yine de Türkler nüfusunun yarıdan fazlasını hiçbir zaman teşkil etmedi. Anadolu’daki Rumlar burada yaşamaya devam ettiler. Bir kısmı Müslüman oldu. Bir kısmı Rumeli’ye hicret etti. XIX. asırda buradaki Rumlar Yunanistan’a sürgün edildiğinde bir buçuk milyondan fazla idi. Ermeniler ise Türklerin gelişiyle Doğu Anadolu’dan Anadolu ve Rumeli’ye yayıldı. 1915’te tamamına yakını Suriye’ye sürgün edildi.
Sual: Selçukîlerin soyu devam etmiş midir?
Cevap: Soyları devam etti. Bazıları bellidir. Aradan 800 sene geçmiş; hercümerç içinde halka karışmıştır.
Sual: Büyük Selçukluların neredeyse her valisinin kendi beyliğini teşkil etmesine merkezi hükümet nasıl müsaade etti?
Cevap: Topraklar çok genişlemiş; üzerlerinde merkezi otorite zayıflamıştı. Her eyaletin ihtiyaç ve şartları farklı idi. Anında karar almayı icap ettiren yeni yeni tehlikeler zuhur etmişti. Her vali, aynı zamanda ailevî karizmaya sahipti. Osmanlılar, aristokrasiye izin vermeyerek ve kardeş katli yoluyla bu bölünmeye mani olmaya çalışmıştır.
Sual: Konya’da medfun Selçuklu sultanlarının naaşlarının çıkartıldığı doğru mudur?
Cevap: 1943 senesinde Alaaddin Camii tamir edilirken, burada hanedana mahsus türbede medfun bulunan 8 Selçuklu sultanının kabirleri açılıp, kemikleri karışık bir halde çuvallara kondu ve bir kenara yığıldı. Bunları köpekler didikledi. Ertesi günü bu kemikler etraftan toplanıp karışık bir şekilde sandukalara yerleştirildi. Bunu İbrahim Hakkı Konyalı anlatıyor. Aynı hadise 1990’larda tekrar yaşandı.
Sual: Malazgirt Muharebesi’nden evvelki öncü savaşlardan birinde Romanos Diogenes, Malazgirt Kalesini ele geçirdikten sonra halkını kılıçtan geçirdiğini okudum. Sultan Alpaslan’ın muharebeden sonra böyle bir adamı öldürtmeyip affetmesi ne derece doğrudur?
Cevap: Bu gibi hususlarda karar vermek zaman ve zemin itibariyle kumandana ve hükümdara aittir. O zaman din için, millet için, vatan için böyle münasip görmüş ve affetmiştir. Zaten daha sonra kendi kavmi onu önce gözünü oyup sonra katlettiler.
Sual: III.Haçlı Seferi’nde Selçuklu Sultanı II.Kılıçarslan’ın Haçlılarla anlaşmasını nasıl değerlendirmelidir?
Cevap: II.Kılıçarslan ile Alman imparatoru Friedrich Barbarossa’nın şahsi dostluğu vardı. Sultan, memleketini çiğnemesin diye kendisiyle anlaşma yaptı. Bunlar gayet tabii şeylerdir.
Sual: Türklerde hep taht kavgaları olduğu halde, Tuğrul ve Çağrı Beyler nasıl bu kadar kolay anlaşabilmiştir?
Cevap: Herkes aynı olmaz. Alaaddin Paşa ile Orhan Bey de öyle idi.
Sual: Ani kalesini fetheden Sultan Alparslan’ın şehirde katliâm yaptığı doğru mudur?
Cevap: Selçuknâme’de, Sultan’ın kaleye önce eman verdiği, fakat bundan istifade eden düşmanın, kaleyi tahkim edip, müslümanlara taarruz ettiği, bunun üzerine muharebe yapılıp sultanın bunları yendiği, düşmanın öldürüldüğü söyleniyor. düşmanı yenen ve düşman kalesini anveten (savaşla) fetheden İslâm kumandanı, muhariblerden esirleri dilerse öldürür, dilerse fidye karşılığı serbest bırakır. Fetih, sulh (barış) ile olmuşsa, barış anlaşmasının hükümlerine göre hareket edilir.
Sual: Selçuklu sultanlarının Keykavus, Keyhüsrev, Keykubad gibi isimlerinin bulunması Şia’ya temayül etmiş olduklarının delili sayılır mı?
Cevap: Bunlar Şiî isimleri değil; eski İran kahramanlarının isimleridir. Selçuklu sultanların hepsi Ehl-i sünnettir. Şimdi çocuklara Oğuz, Selçuk, Bilgehan gibi isimler verilmesi, Gök tanrı dinine temayülü mü gösterir?
Sual: Selçuklu Sultanı Melikşah, Şiî miydi?
Cevap: Sultan Melikşah, Ehl-i sünnet itikadında, Şâfiî mezhebine mensup mübarek bir hükümdar idi.
Sual: Sadeddin Köpek hain miydi? Ona köpek isminin verilmesinin hikmeti nedir?
Cevap: Selçuklu Veziri idi. Çok güç kazandı. Sonra sultanın oğlu olduğunu iddia edip bu gücünü istismara kalkışınca, ortadan kaldırıldı. Mimar ve kumandan idi. Eski Türklerde (hatta Araplarda) bilhassa vahşi hayvan ismi koymak yaygındı. Köpek bir hakaret lafzı değildi.
Sual: Anadolu Selçuklu Devleti’nin kurucusu Süleyman Şah intihar mı etti?
Cevap: Bir muharebede Fırat nehrinde boğularak şehid oldu.
Sual: Canlı resmi caiz olmadığına göre, Selçukluların çift başlı kartalı sembol yapmalarını nasıl anlamak lazımdır?
Cevap: Selçukluların böyle bir sembol kullandıkları kati değildir. Kaldı ki kullansalar bile sembol, neticede hürmet edilen bir şey değildir. Üstelik gözü belli olmayan canlı resmi, canlı resmi hükmünde sayılmaz. Kaldı ki hiç kimse dinde delil olmaz.
Sual: Selçuk Bey’in Oğuz Yabgu Devletinden ayrıldıktan sonra menfaati için müslüman olduğuna dair rivayete ne dersiniz?
Cevap: Bunu söyleyenler kalbini mi okumuşlar? Menfaatini gözetseydi, Yahudi olurdu. Zira en yakın ve güçlü devlet olan Hazar Devleti Yahudi dinindeydi.
Sual: Selçuklu Sultanlarının Keykavus, Keyhüsrev gibi isimler taşımaları, bunların Farslaştığını göstermez mi? Bunun yerine Osmanlılar gibi eski Türk isimleri kullanabilirlerdi.
Cevap: İsim ile Türklük şuuru arasında doğrusu bir irtibat kuramadık. Her ikisi de hem sağlam bir Türklük şuuruna, hem de kuvvetli bir imana sahip hanedanlardır. Osmanlıların hizmeti ise hepsinden yukarıdır.
Sual: Kutalmış oğlu Süleyman Şah, Sultan Melikşah gibi hükümdarların isimlerindeki Şah lakap mıdır yoksa isme mi dâhildir?
Cevap: Lakaptır.
Tam İlmihâl Seâdet-i Ebediyye Kitabını Okumak İçin Tıklayınız.