Sual: Mevdudi’nin “İslamda İhya Hareketleri” kitabında (Peygamber ölçülerine uygun olan hilafet, zalim saltanatlara geçti. Hükümranlık, bir kere daha Allaha karşı olanların eline geçmiş oldu. İslamiyet iktidardan uzaklaştırılmış bulunuyordu. Ateizm, iktidar ve hakimiyeti hilafet namı ile gaspetti. Hükümdarlara, Allahın dünya üzerindeki gölgesi denildi) gibi sözler söylüyor. Bunlara ne cevap vermek lazımdır?
Cevap: Bu gibi sözler imanı olanların ağzına ve kalemine yakışacak şeyler değildir. Ashâb-ı kiramın büyüklerinden olan hazret-i Muaviye’ye karşı böyle çılgınca kelimeler kullanan ve yeryüzündeki müslümanların son halifesi Sultan Vahideddin Han’a kadar gelen yüzlerce halifeye küfür damgası basan bu saçma yazılara cevap vermeye değmez. Sultanların, zıllullah (Allahu tealanın yeryüzündeki gölgesi) olduğunu bildiren hadis-i şerifi evirip çevirip tevile kalkışması ve Ehl-i İslamı Allahü teâlâyı cisim olup gölge yapar sanacak kadar ahmak yerine koyması, kendisini düştüğü çukurdan kurtaramaz. İslam halifelerinin hepsi müslümandı. Hele Osmanlı halifeleri, İslamiyete sâdık bende olmakla iftihar etmişlerdir. Osman Gazi’nin, birçok kitaplarda, mesela Kısas-ı Enbiya’da yazılı olan vasiyetnamesini okuyan, bunu iyi anlar.
Sual: Mevdudi’nin İslamda İhya Hareketleri kitabının (Müteaddid mezheplerin zuhuruna sebep olan skolastik düelloyu, mutezile akidesini, ateist ve septik temayülleri teşvik eden, yukarıda bildirdiğimiz şartlar oldu) diyor.
Cevap: Mezheplerin zuhurunu, fitne ve fesad şartlarına bağlaması da, şaşılacak şeydir. Mezheplerin zuhur edeceğini Resûlullah haber verdi. Bunların, meydana çıkmasının, Allahtan rahmet olduklarını beyan buyurarak, dört mezhebi övdü. Mezhepler dünyalık şartlarla doğmadı. Dini, ilmi, ilâhî sebeplerle meydana çıkmıştır. İslamiyeti dışardan görenler, özüne işleyemeyenler, mukaddes ve manevi tezahürleri maddeye ve görünüşe bağlamak çabasındadır.
Tavsiye Yazı –> Mevdudi Kimdir? Ehli Sünnet Midir?