Sual: 54 farz tabirini sık sık duyuyoruz. 54 farz nelerdir ve ehemmiyeti nedir?
Cevap: Bir çocuk baliğ olduğu zaman ve bir kâfir kelime-i tevhid söyleyince, yani, (Lâ ilâhe illallah Muhammedün resûlullah) deyince ve bunun mânâsını bilip inanınca müslüman olur. Kâfirin günahlarının hepsi hemen affolur. Fakat, bunların her müslüman gibi, imkan bulunca, imanın altı şartını, yani Amentüyü ezberlemeleri ve mânâsını öğrenerek bunlara inanmaları ve (İslamiyetin hepsini, yani Muhammed aleyhisselâmın söylediği emirlerin ve yasakların hepsini Allahü teâlânın bildirmiş olduğuna inandım) demeleri lazımdır. Daha sonra imkan buldukça, bütün huylardan ve karşılaştığı işlerden farz olanları, yani emrolunanları ve haram olanları, yani yasak edilmiş olanları öğrenmesi de farzdır. Bunları öğrenmenin ve herhangi bir farzı yapmanın ve herhangi bir haramdan sakınmanın farz olduğunu inkar ederse, yani inanmazsa, ehemmiyet vermezse, imanı gider. Mürted olur. Yani bu öğrendiklerinden birini, mesela kadınların örtünmelerini beğenmezse mürted olur. Mürted, irtidadına sebep olan şeyden tövbe etmedikçe, (Lâ ilâhe illallah) demekle ve İslamiyetin bazı emirlerini yapmakla, mesela namaz kılmakla, oruç tutmakla, hacca gitmekle, hayrat ve Hasenât yapmakla müslüman olmaz. Bu iyiliklerinin ahirette hiç faydasını görmez. İnkarından, yani inanmadığı şeyden tövbe etmesi, pişman olması lazımdır.
İslam âlimleri, her müslümanın öğrenmesi, inanması ve tabi olması lazım olan farzlardan 54 adedini seçmişlerdir.
İslam âlimleri, her müslümanın öğrenmesi, inanması ve tabi olması lazım olan farzlardan 54 adedini seçmişlerdir.
54 farz şunlardır:
1) Allahü teâlâyı bir bilip, Onu hiç unutmamak.
2) Helalden yemek ve içmek.
3) Abdest almak.
4) Her gün vakti gelince, beş vakit namaz kılmak.
5) Namaz kılacağı zaman hayzdan ve cünüplükten gusletmek.
6) Kişinin rızkına, Allahü teâlânın kefil olduğunu hak bilmek, inanmak.
7) Helalden pak libas giymek.
8) Hakka tevekkül ederek çalışmak.
9) Kanaat etmek.
10) Nimetlerin mukabilinde, Rabb-i teâlâya şükretmek. Yani onları emrolunan yerlerde kullanmak.
11) Cenab-ı Bariden gelen kazaya razı olmak.
12) Belalara sabır etmek. Yani isyan etmemek.
13) Günahlardan tövbe etmek. [Her gün istiğfar okumak.]
14) İhlas üzere ibadet etmek.
15) İnsan ve cin şeytanlarını düşman bilmek.
16) Kurân-ı azim-üş-şanı huccet, senet tutmak. Onun hükmüne razı olmak.
17) Ölümü hak bilmek ve ölüme hazırlanmak.
18) Allahü azim-üş-şanın sevdiğini sevip, sevmediğinden kaçmak. [Buna Hubb-i fillah ve buğd-ı fillah denir.]
19) Babaya ve anaya iyilik etmek.
20) Marufu emir ve münkeri nehy etmek.
21) Mahrem olan akrabayı ziyaret etmek.
22) Emanete hıyanet etmemek.
23) Daima, Allahü teâlâdan havf edip, [korkarak], haram işlemekten sakınmak.
24) Allahü azim-üş-şana ve Resûlüne itaat etmek. Yani farzları yapıp, haramlardan sakınmak.
25) Günahtan kaçıp, ibadet ile meşgul olmak.
26) Ulul-emre, kanunlara karşı gelmemek.
27) Âleme ibret nazarı ile bakmak.
28) Allahü teâlânın varlığını, yani sıfatlarını, mahluklarını tefekkür etmek.
29) Dilini haram, fuhş olan sözlerden korumak.
30) Kalbini mâsivâdan [dünya sevgisinden] pak etmek.
31) Hiç bir kimseyi, maskaralığa almamak.
32) Harama bakmamak.
33) Her hâlde sözüne sâdık olmak.
34) Kulağını fuhş ve çalgı gibi münkerat dinlemekten korumak.
35) Farzları ve haramları öğrenmek.
36) Tartı, ölçü aletlerini, hak üzere kullanmak.
37) Allahü azim-üş-şanın azabından emin olmayıp daima korkmak.
38) Müslüman fakirlerine zekat vermek ve yardım etmek.
39) Allahü azim-üş-şanın rahmetinden, ümitini kesmemek.
40) Nefsinin hevasına, yani haram olan isteklerine tabi olmamak.
41) Aç olanı Allah rızası için doyurmak.
42) Kifâyet miktarı rızk [yani yiyecek, giyecek ve mesken] kazanmak için çalışmak.
43) Malının zekatını, tarladaki mahsulünün öşrünü vermek.
44) Adetli ve lohusa halinde bulunan ehline yakın olmamak.
45) Kalbini günahlardan pak etmek.
46) Kibirli olmaktan sakınmak.
47) Baliğ olmamış yetimin malını hıfz etmek.
48) Genç oğlanlara yakın olmamak.
49) 5 vakit namazı vaktinde kılıp, kazaya bırakmamak.
50) Zulümle, kimsenin malını almamak.
[Boşadığı kadına mehr parasını ödemek de kul hakkıdır. Ödemezse, dünyada cezası ve ahirette azâbı çok şiddetlidir. Kul haklarından en mühimmi ve azâbı en çok olanı, akrabasına ve emri altında olanlara emr-i maruf yapmamaktır. Bunlara din bilgisi öğretmeyi terketmektir. Onların ve bütün müslümanların dinlerini öğrenmelerine ve ibadetlerini yapmalarına, işkence ederek veya aldatarak mâni olanın kâfir olduğu, İslam düşmanı olduğu anlaşılır. Bidat sahiplerinin, mezhepsizlerin, sözleri ile yazıları ile Ehl-i sünnet itikadını değiştirmeleri, dini, imanı bozmaları da böyledir.]
51) Allahü azim-üş-şana şirk koşmamak.
52) Zinadan kaçınmak.
53) Şarabı ve alkollü içkileri içmemek.
54) Yalan yere yemin etmemek.
(Mızraklı İlmihal)
[Şarap, ispirto ve alkollü içkilerin hepsi kaba necasettir. Su ile toprak karıştırıldığı zaman, bu ikisinden biri temiz ise, meydana gelen çamurun temiz olacağı ve bu kavlin sahih olduğu ve fetvanın da böyle olduğu, Bahr kitabında ve İbni Abidin’de yazılıdır. Bu fetvanın zayıf olduğunu bildiren âlimler de varsa da, haraç olduğu zaman, zayıf kavl ile amel olunacağı, İbni Abidin’de ve Hadika’da yazılıdır. Buna göre, bir ihtiyacı karşılamak için hazırlanan kolonya, vernik ve ispirtolu ilaçların ve boyaların, alkol ile karıştırılan maddeleri temiz ise, karışımların da temiz olacakları anlaşılmaktadır. Şâfiî mezhebinde de böyle olduğu Mafüvat şerhinde yazılıdır. Temizlemelerinde haraç olunca, namaza mâni olmazlar. Haraç olduğu için temiz kabul edilen böyle sıvıların, zaruret olmadıkça, içilmeleri caiz değildir. Alkollü içkiler, hiçbir zaman temiz olmaz. Çünkü, bu içkilerdeki alkol, diğer maddelerle, ihtiyaç için, faydalı olmak için değil, keyif için karışmıştır. Bulaştıkları her şey de necis olur. Zaruretsiz içilmeleri daima haramdır.]