9- Ölüm Korkusu
Kurtubi’nin dediğine göre, rivayette gelmiştir ki, bâzı Peygamberler (aleyhimüs-salatü ve’s-selâm) ölüm meleğine şöyle demişler
— Senin hiç elçin yok mu? Önceden onu gönderip taki insanlar senden sakınsınlar.
Melek,
— Vallahi çok elçilerim var. İlletler, hastalıklar, ihtiyarlık, yaşlılık, göz ve kulağın bozulması hep benim elçilerimdirler. Bunlar birisinde bulunup da, ölümü hatırlamazsa, ruhunu aldığımda ona şöyle seslenirim:
Sana elçi üstüne elçi, uyarıcı üstüne uyarıcı göndermedim mi? İşte ben, o elçiyim ki benden sonra elçi sana gelmeyecektir ve benden sonra seni uyaran olmayacaktır.
Ebû Nuaym, Hilye’de, Mücahid’den rivayet ettiğine göre, şöyle demiştir:
(Bütün hastalıklarda, ölüm meleğinin elçisi bulunur, ta kulun hastalandığı son hastalıkta, ölüm meleği (aleyhisselam) gelir. Şöyle der:
(Sana elçi üstünde elçi, uyarıcı üstünde uyarıcı geldiler, hiç birine ehemmiyet vermedin. İşte şimdi, senin izini dünyadan kesecek bir elci geldi…)
Buhari, Ebû Hüreyre’den (radıyallahü anh) rivayet ettiğine göre Rasûlüllah (Sallallâhû aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:
(Allah Ömrünü ertelettiği her insanı mazur görür. Fakat o insan 60 yaşına ulaşınca Allah artık yeter, der.) (1)