89. Mektup

Bu mektup, mirza Ali Can için yazılmıştır. Ölüm için sabır dilemektedir: Hak teâlâ, hepimizi İslamiyetin doğru caddesinde bulundursun “alâ sâhibihessalâtü vesselâmü vettehıye”! Enbiyâ sûresi 35. ve Ankebût sûresi 57. ayetlerinde meâlen, (Her canlı, ölümün tadını tadacaktır!) buyruldu. Bunun için, her insan ölecektir. Ölümden kurtuluş yoktur. Hadis-i şerifte, (Ömrü uzun, ibâdetleri de çok olana müjdeler olsun!)…

90. Mektup

Bu mektup, [İmam-ı Rabbani hazretleri tarafından] Hâce Kasım’a yazılmıştır. Bütün varlığımızla Allahü teâlâya dönmek lazım olduğu ve bu nimete kavuşmak için, Ebû Bekr-i Sıddîk’ın yoluna sarılmak icap ettiği bildirilmektedir: Hak teâlâ, bu alçak dünyayı gözünüze aşağı ve değersiz göstersin. Kalp aynanızı, ahiretin güzel cemali ile süslesin! Bu duamızı, miraç gecesi, kendisinden gözü hiç ayrılmayan, tertemiz…

91. Mektup

Bu mektup, Şeyh Kebir’e yazılmıştır. Îtikadı düzeltmek ve sâlih, yarar işler yapmak, mukaddes âleme uçabilmek için iki kanat gibidir. İslamiyete yapışmak ve hakikat hallerine kavuşmak, hep nefsin tezkiyesi ve kalbin tasfiyesi için olduğu bildirilmektedir: Allahü teâlâ, bizi ve sizi sünnet-i seniyeye uymakla şereflendirsin “alâ sâhibihessalâtü vesselâmü vettehıye”! Müslümanların birinci vazifesi, îtikadı düzeltmektir. Ehl-i sünnet vel-cemaat…

92. Mektup

Bu mektup, yine Şeyh Kebir’e yazılmıştır. Kalbin itminana kavuşması, ancak zikir ile olur. İncelemekle, düşünmekle olmayacağı bildirilmektedir: Allahü teâlâ bizi ve sizi Muhammed aleyhisselâmın dinine uygun olan işler yapmaya kavuştursun “alâ sâhibihessalâtü vesselâmü vettehıye”! Rad sûresi 30. âyetinde meâlen, (Biliniz ki kalpler ancak zikir ile itminana kavuşur) buyruldu. Kalbi itminana kavuşturan tek yol vardır. Bu…

93. Mektup

Bu mektup, İskender Han-i Lodi’ye yazılmıştır. Her ân Allahü teâlâyı zikretmek lazım olduğu bildirilmektedir: Beş vakit namazı cemaat ile kıldıktan ve bunların sünnetlerini de kıldıktan sonra, bütün vakitlerinde Allahü teâlâyı zikretmek, hatırlamak lâzımdır. Kalpte başka hiçbir şeye yer vermemelidir. Yerken, içerken, uyurken, gelirken, giderken hep zikir yapmalıdır. Zikrin nasıl yapılacağını öğrenmiş idiniz. Öğrendiğiniz gibi yapınız!…

94. Mektup

Bu mektup, Hızır Han-ı Lodi’ye yazılmıştır. Herkese îtikadı düzeltmek ve amel etmek lazım olduğu, hakikat alemine bu iki kanat ile uçulabileceği bildirilmektedir: Hak teâlâ hazretleri, Muhammed Mustafanın dini caddesinde bulundursun “alâ sâhibihessalâtü vesselâmü vettehıye”! Herkese önce lazım olan şey, Ehl-i sünnet vel-cemaat âlimlerinin anladıklarına ve bildirdiklerine uygun olarak îtikadı düzeltmektir. Cehennemden kurtulacağı bildirilen bir fırka,…

95. Mektup

Bu mektup, Seyyid Ahmed-i Necvare’ye yazılmıştır. İnsan her şeyi kendinde toplamıştır. İnsanın kalbi de böyle yaratılmıştır. Tasavvuf büyüklerinden birkaçının sekr halinde iken, kalbin genişliğini bildiren sözlerine İslamiyete uygun mânâ vermek lazım olduğu bildirilmektedir: Her insan, bir topluluktur. Varlıkta bulunan her şey insanda da vardır. Bu imkan aleminde bulunan her şeyin kendisi, vücûb aleminde bulunanların ise,…

96. Mektup

Bu mektup, Muhammed Şerif’e yazılmış olup ibâdetleri ve iyi işleri vaktinde yapmayıp, yarın yaparım, sonra yaparım diyenlerin aldandıklarını ve Muhammed aleyhisselâmın yoluna, İslamiyete yapışmak lazım geldiğini bildirmektedir: Ey kıymetli oğlum! Bugün, her istediğini kolayca yapabilecek bir haldesin. Gençliğin, sıhhatin, gücün, kuvvetin, malın ve rahatlığın bir arada bulunduğu bir zamandasın. Saadet-i ebediyyeye kavuşturacak sebeplere yapışmayı, yarar…

97. Mektup

Bu mektup, Şeyh Derviş’e yazılmıştır. İbâdet etmemize emrolunması, yakîn elde etmemiz için olduğu bildirilmektedir: Hak teâlâ, Peygamberlerin en üstünü “salevâtullahi aleyhim” hatırı için, bir işe yaramayan bizlere, imanın hakikatini bildirsin! İnsanların yaratılmasına sebep, emrolunan ibâdetleri yapmaktır. İbadetleri yapmak da imanın hakikati olan, yakini elde etmek içindir. Hicr sûresi, son âyetinin meâl-i şerifi de, belki (Yakîn…

98. Mektup

Bu mektup, şeyh Zekeriya’nın oğlu Abdülkadir’e yazılmıştır. İnsanlara karşı sert olmayı değil, yumuşak davranmayı, çeşitli hadis-i şerifler göstererek bildirmektedir: Allahü teâlâ hepimizi tam orta yolda bulundursun! Vaaz etmekte, nasihat etmekte ve Allah’ın kullarına müslümanlığı öğretmekte gözetilmesi lazım gelen şeyleri bildiren birkaç hadis-i şerif yazıyorum. Hak teâlâ, bunlara uygun davranmamızı nasip eylesin! Resûlullah “sallallâhü aleyhi ve…