260. Mektup

Bu mektup, hakikatleri bilen, mârifetler sâhibi, ilâhî feyizlere, sonsuz rahmetlere kavuşmuş oğlu şeyh Muhammed Sâdık’a yazılmıştır. İmâm-ı Rabbânî hazretlerinin yolunu ve Velâyet-i evliyâ, Velâyet-i enbiyâ ve Velâyet-i ulyayı ve insandaki on latîfeyi bildirmektedir: Bismillahirrahmanirrahim. Âlemlerin rabbi olan Allahü teâlâya hamd olsun! Peygamberlerin en üstününe salât ve selâm olsun! Ey oğlum, Allahü teâlâ, seni mesut eylesin!…

261. Mektup

Bu mektup, Seyyid Mîr Muhammed Numan “kuddise sirruh” hazretlerine yazılmıştır. Namazın kıymetini ve namaza mahsus kemâlatı bildirmektedir: Allahü teâlâya hamd ederim. Onun sevgili Peygamberi Muhammed aleyhisselâma, salât-ü selam eder ve sizlere duâ eylerim. Sevgili kardeşim! Allahü teâlâ seni hakiki rütbelere yükseltsin! Bilmelisin ki namaz, İslamın beş şartından, dinin beş esasından ikincisidir. Bütün ibâdetleri kendisinde toplamıştır.…

262. Mektup

Bu mektup, Mevlânâ Muhîb Ali’ye yazılmıştır. Bu yolun bağlayan bağı, muhabbet olduğu bildirilmektedir: Allahü teâlâya hamd olsun. Onun seçtiği insanlara selam olsun! Lütfedip yazmış olduğunuz mektup gelerek, bizleri sevindirdi. Çok sevdiğinizi ve ihlasınızı bildirdiği için rahatlık verdi. Eski günleri anlatıyorsunuz. Yavrum! İslamiyete uygun hallerden hangisi üzerinde olursanız olunuz, hiç sıkılmayınız. Ancak, bu sevgi bağının da…

263. Mektup

Bu mektup, meyan şeyh Tac için yazılmıştır. Kâbe-i Rabbânî hakkındadır ve namazın bazı üstünlükleri bildirilmektedir: Allahü teâlâya hamd ve senalar olsun. Onun seçtiği, beğendiği iyi insanlara selam olsun! Herkesi sevindiren teşrifiniz haberi, bu aşıklarınızı, sevenlerinizi çok sevindirdi. Bunun için de, Allahü teâlâya hamdler ve şükürler olsun! Fârisî iki beyt tercümesi: Ey mavi sema! İnsaf et…

264. Mektup

Bu mektup, Mîr Seyyid Bakır-i Sarenpuri’ye yazılmıştır. En sonda hayret ve cehalete varmak lazım olduğu, keşif ve kerâmetlere güvenilmemesi lazım olduğu bildirilmektedir: Allahü teâlâya hamd olsun! Onun seçtiği kullarına selamlar olsun! Aşırı sevginizi ve kavuşmak istediğinizi bildiren kıymetli mektubunuz gelerek bizleri çok sevindirdi. İşinize bakınız! İsmleri ve sıfatları düşünmeksizin, Zât-i teâlânın ismini çok zikir ediniz!…

265. Mektup

Bu mektup, şeyh Abdülhadi Bedâvani’ye yazılmıştır. Uzlete çekilirken, müslümanların haklarını gözetmeyi elden bırakmamak lazım olduğu bildirilmektedir: Allahü teâlâya hamd olsun! Sevgili Peygamberine ve Âline ve Ashâbına salatü selam olsun ve doğru yolda olanlara duâlar olsun! Kıymetli kardeşimin güzel mektubu geldi. Bizleri çok sevindirdi. Allahü teâlâya hamd ve şükür olsun ki ayrılık günlerinin uzaması, muhabbeti ve…

266. Mektup

266. mektubu, üstadı Muhammed Bâkî Billah “kuddise sirruh” hazretlerinin 2 oğlu, Hâce Ubeydullah ve Hâce Abdullah’a yazmıştır. İlham ve firaset yolu ile mübarek kalbine doğan, (İlm-i kelam) akide yani îtikadından bazısını bildirmektedir. Kitaplardan alarak ve akıl ve düşünce ile bularak yazmadığı hâlde hepsi, Ehl-i sünnet vel-cemaat âlimlerinin sözlerine uygundur. Allahü teâlâ, ömür sarf ederek, istirahatlerini…

267. Mektup

Bu mektup, mirza Hüsameddin Ahmed’e “rahmetullâhi aleyh” yazılmıştır. Esrar ve dekaık bildirilmektedir: Allahü teâlâya hamd olsun! Onun sevgili Peygamberine ve âline salât ve selâm olsun! Size ve bütün müslümanlara duâlar olsun! Lütfederek, bu fakire gönderdiğiniz mektubu okumakla şereflendik. Allahü teâlâ, buna karşılık olarak size iyilikler versin! Allahü teâlânın, ihsan ettiği nimetlerden hangisini yazayım? Onlara karşı…

268. Mektup

Bu mektup, Han-ı Hanan’a yazılmıştır. Peygamberlere vâris olan âlimlerin kimler olduğu ve gizli bilgilerin neler olduğu bildirilmektedir: Allahü teâlâya hamd olsun! Onun seçtiği kullarına selam olsun! Buradaki fakirlerin hâli hamd etmeye layıktır. Sizin de selamette, afiyette ve doğru yolda olmanıza duâ ederim. Konumuz, ilimde vâris olmak olduğundan, vaktin izin verdiği kadar, birkaç kelime daha yazıyorum.…

269. Mektup

Bu mektup, Mürteza hana yazılmıştır. Din düşmanlarını aşağılamak, uydurma putlarını yıkmak lazım olduğu bildirilmektedir: Allahü teâlâya hamd olsun! Onun seçtiği kullarına selam olsun! Herkesin bir isteği vardır. Bu fakirin arzusu, Allahü teâlânın düşmanlarına ve Onun sevgili Peygamberinin “aleyhi ve alâ âlihissalatü vesselâm” düşmanlarına sertlik göstermek ve o alçakların alçaklıklarını açıklamaktır. Onları ve tapındıkları şeyleri aşağılamaktır.…