Sual: Ebu Tâlib küfr üzere mi ölmüştür?
Cevap: İnsanların hangi imanla öldüğünü ancak Allah bilir. İnsanlar zâhire göre hükmederler. Ebu Tâlib, Hazret-i Peygamber’in telkin ettiği imanı ikrar etmediği için küfr üzere öldüğüne hükmedilmiştir. Hadis-i şerifte, cehennemde azabı en hafif olan, Ebu Tâlib’dir. Ayağına ateşten ayakkabı giydirilecek, beyni kaynayacak” buyuruldu. Hazret-i Abbas, kulağını yaklaştırıp, “Yeğenim, senin söylediğini söyledi” dediyse de, o zaman müslüman olmadığı için şahadeti makbul tutulmamıştır. İbni Hacer’in rivayetine göre Hazret-i Peygamber’e bir ikram olmak üzere, sonradan anne ve babası ile beraber amcası da diriltilmiş, iman ederek vefat etmişlerdir. Şu halde Ebu Tâlib’in imanı üzerine konuşmak, kâfir olarak öldüğünü dillendirmek doğru değildir. Hazret-i Peygamber’i incitecek şeylerden kaçınmalıdır.
Sual: Ebû Tâlib icin Allah’tan rahmet istemenin itikadî cihetten bir mahzuru var mıdır?
Cevap: Mahzurludur. Vefatına kadar iman etmediği sâbittir. Vefat ettiğinde, Resulullah aleyhisselâm, Hazret-i Ali’ye “Git babanı gasledip kefenle ve defnet; ben rabbimden istiğfar edeceğim” buyurunca, “Müminlere, müşriklerin affı için Allah’a yakarması yakışmaz” meâlindeki âyet-i kerîme (Tevbe: 123) nâzil oldu. Resulullah aleyhisselâm sonradan “Ateştekilerin azabı en hafif olanı Ebû Talibdir. Ayağına ateşten ayakkabı giydirilecek, dimâğı kaynayacak” buyurdu. Ancak sonradan diriltilip, iman ettiğine dair bir rivayet de vardır. Ahkâmdan olmadığına nazaran bununla amel etmeye beis yoktur demişlerdir. Resulullah’ı üzecek hususlarda konuşmamak en iyisidir.
Benzer Suallerin Cevapları İçin Tıklayınız