Bu Mektup büyük İslam alimi, II. bin senenin müceddidi İmâm-ı Rabbânî Ahmed Fârukî’nin oğlu Muhammed Mâ’sûm “rahime-hullahü teâlâ”, 3 cilt olan, fârisî (Mektûbât) kitabının II. cildinin 68. mektubudur.
Âlimlerin sonra gelenleri, Allahü teâlânın dünyada müşahede edileceğini bildirdiler. Müşahede, kalp ile görmek demektir. Tearrüf kitabının sahibi [Ebû İshak Muhammed Gülabadi] diyor ki (Allahü teâlânın, dünyada göz ile de, kalp ile de görülemeyeceği söz birliği ile bildirildi). Görülüyor ki âlimlerin önce gelenleri, kalp ile de görülemez dediler. İmam-ı Rabbânî de böyle buyurdu. Yani, dünyada zıllerden bir zıll müşahede olunur. Zıll ise, Zât-ı ilâhî değildir. Şah-ı Nakşibend’in, (Her söylenen, işitilen ve görülen ve her bilinen, O değildir. Bunların hepsini, La derken yok etmelidir) sözü de bunu bildiriyor. Molla Cami, Nefehat’da diyor ki (Peygamberimize, rüyada (Tevhid) nedir denildikte, (Kalbine ve hayaline gelen her şey, o değildir) buyurdu.) Bazı büyüklerden, bu müşahedeyi nakledenler, bunların bu makamdan terakki etmeyerek, bu müşahedenin zail olmadığını nerden biliyorlar?