Ayrık Şartlı Olumsuz Önermeler (Kaziyye-i Şartıyye-i Muttasıle-i Sâlibe):
Mukaddem ile tali arasındaki ayrılığın kaldırılması ile olur.
Örnek; “Bir şey ya taş ya da ağaç olan değildir.”
“İnsan ya Türk ya da Arap olacak değildir.” Bu örnekler olumsuz ayrık şartlı önermelerdir. Son örneğe baktığımızda, iki nisbetten birinin mutlaka bulunması gerekli olmadığına, bilakis insanın Türk ve Arap’ın dışında bir başka ırktan da olabileceğine hükmedilmiştir. Bu tür ayrık şartlı önermelerde mukaddem ve tali birbirlerini yok ederken aynı anda doğru da yanlış da olabilirler. Çünkü mukaddem ile tali arasındaki ayrılmanın olumsuz kılınması, yani ayrılmanın vuku bulmaması ile hükmolunmuştur.
Ayrık şartlı önermelerin bir de kendisini meydana getiren iki tarafın, yani mukaddem ile talinin, doğruluk ve yanlışlık ve birbiri ile olan ilişkileri bakımından çeşitleri vardır. Diğer mantık kitaplarında olduğu gibi Hâlidî de, bunları üç kısımda incelemektedir:
Hakikiye (Hem mâni’atü’l-cem hem mâniatü’l-hulû) olan önermeler:
Eğer ayrık şartlı önermenin iki tarafı yani mukaddem ile tali arasında hem doğruluk hem de yanlışlık bakımından ayrıklık bulunursa ya da bu ayrıklığın olumsuzluğu ile hükmedilirse buna hakikiye denir ki, bu da hem mâniatü’l-cem hem de mâni’atü’l-hulû anlamına gelir. Buradaki ayrıklıktan maksat şudur: Eğer iki önermeden biri doğru ise diğeri yanlıştır. Yani tarafları meydana getiren önermeler aynı nesneye uygulandıklarında, ikisi birden doğru veya ikisi birden yanlış olamaz.
Hâlidi bu önermeleri şöyle izah etmektedir: Bunlar aynı anda bir şeyde ne birleşmesi (cem), ne de ayrılıp hiçbirinin bulunmaması (hulû) mümkün olmayacak şekilde birbirine zıt olan parçalardan oluşan ayrık şartlı önermelerdir.
Örneğin; “Sayı ya tektir, ya da çifttir“, gibi. Bu örnekteki mukaddem olan ‘tek sayı’ olma hali ile tali olan ‘çift sayı’ olma halinin aynı rakamda birleşmesi mümkün olmadığı gibi, bir rakamda bu iki halin bulunmayıp üçüncü bir halin bulunması da mümkün değildir. Yani bir sayı hem tek, hem çift olmadığı gibi, ne tek, ne de çift olup bir başka şekilde bulunmaları da imkansızdır. Diğer bir ifadeyle, eğer iki önermeden biri doğru ise diğeri yanlıştır. İkisi birden doğru veya ikisi birden yanlış olamaz. Ayrıca bu önermenin olumsuzuna; “İnsan illa ki ya yazıcı ya da Türk olacak değildir” şeklinde bir örnek verebiliriz.
Görüldüğü gibi örnekte önermenin cüzleri olan ‘yazıcı ve Türk’ kavramları arasında mezkur karşıtlık nefyedilmiş ve ikisinin bir insanda bulunabileceği ifade edilmek istenmiştir. Nitekim bir insan hem yazıcı, hem de Türk olabilir ki, bu cem noktasında karşıtlığın nefyi demektir.
Hakikiye önermede, mukaddem ile tali arasında ayrıklık bulunmaktadır. Bu ayrıklıklardan birisi kaldırıldığında hakiki olmayan ayrık şartlı önermeler elde edilir. Bunlar mâniatü’l-cem ve mâniatü’l-hulû diye ifade edilen öner-melerdir.
Mâniatü’l-cem olan önermeler:
Ayrık şartlı önermede mukaddem ile tali arasında bunların yalnız doğrulukları bakımından ayrıklık ile veya bu ayrıklığın olumsuz kılınması ile hükmolunan önermelere mâniatü’l-cem denir.
Yani mukaddem ile tali aynı anda doğru olamazlar. Bu önermelerde ayrıklık önermenin olumluluğundadır. Olumsuzluğunda ise ayrıklık kalkar.
Hâlidî bu önermeleri de şöyle izah etmektedir: Sadece bir anda bir şeyde birleşmeleri mümkün olmayan ayrık şartlı önermelerdir.
Örneğin; “Bu şey ya ağaçtır ya taştır” gibi. Örnekte mukaddem olan ‘ağaç’ ile tali olan ‘taş’ arasında sadece bir anda bir şeyde birleşmemeleri noktasında karşıtlık bildirilmiştir. Yani bir şey aynı anda hem ağaç hem de taş olamaz. Aynı anda ikisinin bir arada olması doğru değildir. Ancak birlikte ayrı olmaları mümkündür. Yani ya biri doğru diğeri yanlış veya her ikisi birden yanlış olabilir. Olumlu olan bu önermelerde, doğruluk bakımından iki tarafın ayrıklığı ile hükmolunur. Olumsuz önermelerde ise bu ayrıklık olumsuz kılınmıştır. Yani olumsuz önermelerde her ikisi birden doğru olabilir. İkisi birden yanlış olamaz.
Örneğin; “Şu şey illa ya ağaç ya ağaç olmayan, ya da taş olmayan bir şey olacak değildir.”
Örnekte görüldüğü gibi mukaddem olan ‘ağaç olmayan’ ile tali olan ‘taş olmayan’ın bir anda aynı şeyde birleşmemeleri nefyedilerek her ikisinin aynı anda bir şeyde birleşebileceği ispat edilmiştir. Bu örnek, klasik mantık kitaplarında,
“Bir şey ağaç olmayan veya taş olmayan değildir” şeklinde yer almaktadır.
Bu örnek, “Bu ağaç olmayandır” ve “Bu taş olmayandır” şeklinde iki ayrı önermeye ayrılır. Bu iki önermenin ikisi de doğrudur ve “değildir”le olumsuz kılınmıştır. Bu önermelerdeki olumsuzluk taraflara ait değil, aralarındaki ilişkiye bağlıdır. Örnek olarak alınan önermede, taraflar arasında doğruluk bakımından ayrıklık olumsuz kılınmıştır.
Benzer Yazıları Okumak İçin Tıklayınız
1 Yorum