Şâfiî mezhebinde, namazın şartları 2 kısımdır: Vücub şartları ve sıhhatinin şartları. Namazın vücûbunun şartları, Şâfiîde 6’dır: Bu 6 şart kimde varsa, onun namaz kılması lazımdır. Müslüman olmak, namazın emrolduğunu işitmek, akıl ve baliğ olmak. Hayzdan ve nifastan temiz olmak, işitir ve görür olmak. Namazın sahih olması için, Şâfiî mezhebinde 7 şart vardır: Hadesten taharet [yani, abdest almak ve gusletmek], necasetten taharet [yani bedenin, elbisenin ve namaz kılacağı yerin temiz olması], setr-i avret [yani, avret yerini örtmek], istikbal-i kıble, namaz vaktinin geldiğini bilmek, namazın farzlarını, müfsitlerini [yani, namazı bozan şeyleri] bilmek ve müfsitlerden sakınmaktır.
Şâfiî mezhebinde abdestin farzları 6’dır: Birincisi, yüzü yıkamaya başlarken niyet etmektir. Elleri, ağzı, burnu yıkarken yapılan niyet sahih olmaz. 2. farz, yüzü yıkamaktır. Şâfiîde çenenin altını ve sarkan sakalı yıkamak da farzdır. Seyrek olup altındaki deri görünen sakalı tahlil ederek, altındaki deriyi ıslatmak da farzdır. Sık sakalın tahlili sünnettir. 3. farz, kolları, dirsekleri ile birlikte yıkamaktır. Tırnak altındaki kirleri temizleyip, altlarındaki deriyi ıslatmak lazımdır. 4. farz, başın, az olsa da, bir kısmını meshetmektir. El ile mesh şart değildir. Bir kısmına su serpmekle de olur. Sarkan saçı mesh, sahih olmaz. 5. farz, ayakları, hanefide olduğu gibi yıkamaktır. 6. farz, tertip, yukarıda bildirilen 4 uzvu, sırayı bozmadan yıkamaktır. Sırayı bozunca, abdest sahih olmaz. Sıra ile yıkamak, hanbelide de farzdır. Malikide ve hanefide ise, sünnettir.
Bevl, mezi ve vediden biri çıkınca, 4 mezhepte de abdest bozulur. Nikahları ebedî haram olan 18 kişiden başka ihtiyar erkek, ihtiyar kadın dahi derileri birbirlerine dokununca, biri ölü olsa dahi Şâfiîde ikisinin de abdesti bozulur. Mesti açık olarak giyip, sonra bağ veya başka şeyle kapamak, 4 mezhepte de caizdir. Örttükten sonra hiç delik bulunmaması Şâfiîde şarttır.
Şâfiîde gusülün farzı 2’dir: Birincisi, niyet etmektir. İkincisi, bütün bedeni yıkamaktır. İlk yıkamaya başlarken niyet etmek lazımdır. Daha önce edilirse, gusül sahih olmaz. Kadının da, örgülü saçı çözüp, arasını ıslatması farzdır. Sünnet derisinin altını yıkamak farz olduğu için, Şâfiîde sünnet olmak vâciptir.
Şâfiîde, leşin bütün azası, kemiği, derisi, kılı, kanadı, yünü necistir. Hanefide, kemiği, tırnağı, gagası, pençesi, boynuzu, kılı temizdir. Şâfiîde, köpeğin her yeri necistir. Her çeşit kan ve sarı su kıyh yani cerahat necistir. Renksiz su, ter, temizdir. Hanefide renksiz su, hastalıkla akarsa, necistir. Kabarcıklardan çıkan su, hastalıkla olmadığı için, tahirdir. İnsanın ve eti yenmeyen hayvanların hatta süt emen sabinin pislikleri, idrarları ve kusmukları her mezhepte necistir. Merkeb ve katır böyledir. Hanefide, bunlardan kuşların necasetleri, hafiftir. Şâfiîde, eti yenen hayvanların pislikleri, bevlleri de necistir. Hanefide ise, hafife olup havada pisleyen, eti yenen kuşlarınki tahirdir. Şâfiîde, insanın ve hayvanların menisi tahirdir. Diğer üç mezhepte, meni, mezi ve vedi necistir. Mezi, zevk zamanında çıkan, renksiz sıvıdır. Vedi, idrardan sonra gelen beyaz sıvıdır. Mideden gelmeyen kusmuklar, iki mezhepte de temizdir. Kâfirin ve fasıkın ve cünübün ve eti yenen hayvanların ve atın artıkları temizdir. Hınzırdan başka, eti yenmeyen hayvanların sütleri, hanefide tahirdir. Diğer 3 mezhepte necistir. Necaset ateş ile yakılınca, külü ve dumanı ve zaman ile toprak olunca, hanefide tâhir olur. Diğer 3 mezhepte tâhir olmaz. Üzümden, hurmadan ve her şeyden elde edilen sarhoş edici mayilerin [sıvıların] hepsi dört mezhepte de necistir. [Biranın ve ispirtonun kaba necaset oldukları, buradan anlaşılmaktadır. Çünkü, hanefiden başka, üç mezhepte, necasetlerin her çeşiti kabadır. Hafif necaset yoktur.]
[Abdestte ve gusülde kullanılmış olan (Ma-i müstamel) denilen su, üç mezhepte, yalnız tahirdir. Fakat, mutahhir değildir. Yani temizdir. Fakat, temizleyici değildir. Malikide, hem tahirdir, hem de mutahhirdir. (Mîzan). ]
Malikide, namaz kılanın, necaseti temizlemesi farz veya vâcip değil, sünnettir, dediler. Unutarak veya temizlemekten âciz olarak kılınan namazı, iki kavle göre de sahih olur. Necaset bulunduğunu bilmeyerek veya bilip de ehemmiyet vermeyerek kılmış ise, birinci kavle göre namazı sahih olmaz. İkinci kavle göre sahihtir. Diğer üç mezhepte, temizlenmesi farzdır.
Hanefide, kedi ve fare idrarırın elbiseden temizlenmesinde, haraç [meşakkat] ve zaruret olduğu bildirilerek, dirhemden fazlası da affolundu. Necasetten kalkıp, elbiseye konan sineğin bıraktığı leke affedildi. Ölü yıkayanın, üstüne sıçrayan müstamel su ve necaset karışmış sokak çamuru ve hafif necasetin, elbisenin veya bedenin 4’te 1’inden az kısmına bulaşması affedildi. Necasetlerin bir mayia karışmasında, hafife veya galiza olmalarına ve miktarlarına bakılmaz. Mâyi hemen necis olur.
Şâfiîde, görülmiyecek kadar az necaset ve necasetten ateş tesiri ile çıkan buharın azı ve ateş ile ısıtmadan çıkanın çoğu affedilmiştir. Taş ile taharetlenince kalan necaset eseri, namazına mâni olmaz. Sokakta, necaset karışık çamurun elbiseye, bedene sıçraması, meyvede ve peynirde hâsıl olan kurtcağızlar, peynir yapılan kuzu midesindeki madde, ilaçları ve kokuları ıslah için, içlerine konulan necis mayiler affedilmiştir. Sinek tersleri [pislikleri], havzdaki balık pisliği, uyuyanın ağzından gelen sarı su, abdest alınan havzlarda az fare tersi, necis yara üstüne konan yakıya bulaşan, çocuğun ağzından memeye bulaşan necaset, akıcı kanı olmayan hayvanın öldüğü su, veşm [ve şırınga iğnesi] yerinden çıkan kana karışan ilaç, burundan, kulaktan, gözden çıkan kanın az miktarı, kabarcık, çıban veya yaradan çıkan kanın, kendi sıkıp çıkarmamış ise ve uzva yayılmamış ise, elbiseye bulaşan fazla miktarı da, kendi çıkarmış ise az miktarı ve hacamat, iğne yerinden çıkan çok miktarı, Şâfiîde affedilmişlerdir.
[Şâfiî mezhebine göre, (özür sahibi) olanın, her namaz vakti girince, önce istinca etmesi, sonra akıntıyı durdurmak için, pamuk koyması veya bez ile sarması, sonra hemen abdest alıp, namaz kılması lazımdır. Namaz kılarken, akıntı pamuktan dışarı taşarsa, namazı fasid olmaz. Abdest alırken, (namaz kılmak için abdest almaya) niyet etmesi lazımdır. Namaz vakti çıkınca, yeniden istinca ve abdest almak lazım olur. Şâfiîde, 9 yaşından küçük kızdan gelen ve büyük olanlarda 24 saatten az ve 15 günden çok devam eden kana, (İstihaza) kanı denir.]
Hanefide, iftitah tekbirini, vakit çıkmadan alırsa, namaz vaktinde kılınmış olur. Namazın hepsi, vakit çıkmadan tamam olmazsa, küçük günah olur. Malikide ve Şâfiîde, bir rekatin hepsi vakit içinde olmazsa, o namaz eda olmaz, kaza olur. Şâfiî mezhebinde de, 5 vakit namazı, vakitlerinin evvelinde kılmak efdaldir. Kadının sarkan saçları, Şâfiîde de avrettir. Avretini açarsa, namazı hemen bozulur. İnce kumaş altındaki cildin rengi belli olursa, namaz batıl olur. Örtü cilde yapışıp, uzvun şekli belli olursa, batıl olmaz. Çıplak olan, örtü bulmak ümiti varsa, vaktin sonuna kadar beklemesi vâcip olur.
Namaz dışında da, avret mahallini, kendinden ve başkasından örtmek farzdır. Zaruret olunca, zaruret miktarı açılır. Müslüman kadının, yabancı erkekler ve kâfir, mürted ve fasık kadınlar yanında örtünmeleri farzdır. [Üç mezhepte, yalnız yüzlerinin ve ellerinin, hanefide ise ayaklarının da avret olmadığı (Mîzan-ül-kübra) da yazılıdır.] Hanbelide, kâfir kadınlarına da örtünmez. Şâfiîde, küçük çocuğun avret yeri, terbiye edenden başkasına haramdır. Erkeğin dizi, hanefide avrettir. Diğer 3 mezhepte değildir. Uylukları her mezhepte haramdır. Mekke’de olanın, namazını Kabe’nin binasına karşı kılması farzdır. Mekke’den uzakta olan için de Şâfiîde böyledir. Zannı galibi Kâbe’ye karşı olmalıdır. Kıble ciheti, âdil olan bir müslümana sorarak, cami mihrablarına, güneşin kıble saatine gelmesine, yıldızlara, pusulaya bakarak anlaşılır. Bunlarla anlayamazsa, araştırır. Yine bulamazsa, namaz kılanlara tabi olur. Şâfiîde namazın içinde olan farzlar 13’tür: 5’i ağız ile 8’i kalp ve beden ile yapılır. Ağız ile olanlar, iftitah tekbiri, her rekatte Fâtiha okumak, son rekatte teşehhüd okumak, salavat okumak, birinci selamı söylemektir. Kalp ve beden ile yapılanlar: Niyet, kıyam, rüku, kavmede dik durmak, iki secde arasındaki celsede oturmak, son rekatte teşehhüd miktarı oturmak, bunları sırası ile yapmaktır. Şâfiîde niyet ederken, namazın farz olduğuna, namazın şeklini, yani oturmayı, rükuunu, secdelerini, selam vermesini düşünmek, hangi namazı kılacağını niyet etmek lazımdır. Niyet, iftitah tekbirini söylerken yapılır. Eda veya kaza olduğunu niyet etmek şart değildir. Bu ikisini birbiri yerine düşünürse, namazı sahih olmaz. Rekat adedi de böyledir. Sünnetlerin de cinsini, farzdan evvel veya sonra olduklarını niyet lazımdır. Yalnız kılan, namazı arasında hâsıl olan cemaate uyabilir. Namaza başlarken, tekbir getirmek, 4 mezhepte de farzdır. Hanefide, tekbir olarak, (Allahü ekber) demek vâciptir. Diğer üç mezhepte farzdır. İftitah tekbirinin sahih olması için, Şâfiîde 15 şart vardır: Arabî olmak, farz namaza ayakta niyet etmek, Allahü ekber demek, (ber) derken uzatmamak, (be)yi şeddeli okumamak, iki kelimenin arasında veya önce (vav) harfi okumamak, iki kelime arasında durmamak. Allahul-ekber veya Allahul’azim ekber demek caizdir. Kendi işitecek kadar sesli okumak, namaz vakti girmiş olmak, Kıbleye karşı söylemek, imamdan sonra söylemek lazımdır.
Sünnet ve nâfile namazları ayakta kılmak farz değildir. Hanefide Fâtiha okumak vâciptir. Diğer üç mezhepte farzdır. Şâfiîde, imam arkasında, cemaatin Fâtiha okumaları farzdır. Hanefide ve malikide farz değildir.
Şâfiîde namazın sünnetlerinden birisi, imamın ve yalnız kılanın, sabah, akşam, yatsı namazlarında, Fâtiha ve zamm-ı sureyi yüksek sesle okumaktır. Yabancı erkek yanında olmadığı zaman, kadın da yüksek sesle okur. Cemaat, kendi işitecek kadar, sessiz okur. İmam yüksek sesle okuduğu zaman, cemaat, imam ile birlikte ve yanındaki işitecek kadar yüksek sesle âmin der. Sessiz okuduğu zaman ve kendi okuyunca sessiz der. İmamın, yüksek sesle okuduğu namazlarda, Fâtihayı okuduktan sonra, cemaatin de Fâtihayı okuyacakları vakit kadar susup veya sessiz bir şey okuyup, bundan sonra, zamm-ı sûre okunmaya başlaması sünnettir. [Buradan anlaşılıyor ki imam yüksek sesle Fâtiha okurken cemaat okumayıp, imamı dinlerler. İmam ile birlikte âmin dedikten sonra, Fâtiha okurlar.] İmam Fâtihayı bitirdikten sonra uyan, Fâtihayı okumaz. Üç mezhepte, kendi işitecek kadar sesli okumak farzdır. Malikide farz değil, müstehaptır. Eli üzerine secde, üç mezhepte sahih değildir. Hanefide mekruhtur. Secdede, kalça baştan ve sırttan aşağıda kalmayacak kadar yükseğe secde caizdir. Hanefide ise, secde yerinin, dizlerin konduğu yerden yarım zra [25 cm] yüksek olması caizdir. Fakat, mekruhtur. Camide boş yer yoksa, önündekinin arkasına secde edilebilir. Fakat, öndekinin aynı namazı kılmakta olması ve yere secde etmesi lazımdır. Malikide ve Şâfiîde namazın vâcipleri yoktur. Hanbelide ve Şâfiîde, namazın sünneti, müstehabı demektir. Bunları terkedene, bir ceza yapılmaz. Yalnız, sevâbından mahrum olur. Sesli okunan namazlarda, Fâtihadan sonra, yüksek sesle âmin denir. Ayakta eller, göbek üstünde, biraz solda bağlanır. Ayakta, Fâtihadan sonra, bir sûre okumak, hanefide vâcip, diğer üç mezhepte sünnettir. Şâfiîde, her rekatta Euzüyü okumak sünnettir ve Fâtihadan evvel Besmele okumak farzdır. Okumazsa, namazı sahih olmaz. Zamm-ı sureleri rükuda tamamlamak, 4 mezhepte de mekruhtur. Fâtihayı tamamlamak ise, hanefide mekruhtur. Diğer üç mezhepte, namazı ifsad eder. Kalbi meşgul etmeyen canlı resmi nerede bulunursa bulunsun, Şâfiîde, namazı mekruh yapmaz. Özürlü olanın özürsüz olana ve başka mezhepte olana imam olması Şâfiîde ve malikide sahihtir. Aynı imama uyan kadın, erkeğin yanında veya önünde ise, üç mezhepte, ikisinin de namazı bozulmaz. Hanefide ise, iki yanında ve arkasında kılan erkeklerin namazları batıl olur. Fakat, namazda iken imama uyan kadına, imam veya cemaatten biri, geri çekilmesi için eli ile işaret eder, o da çekilmezse veya imam, kadınlara imam olmaya niyet etmemiş ise, kadının namazı fasid olur, erkeğin olmaz. Bir hizada, bir rükn miktarı durmamış ise veya biri, bir adam boyundan fazla yüksekte kılıyorsa yahut aralarında dikili baston, direk veya bir adam duracak kadar boşluk varsa, ikisinin de bozulmaz. Aynı imama uymamış iseler de, bozulmaz ise de, kadın için tahrimen mekruh olur. Abdesti, gusülü, teyemmümü, mest veya cebire üzerine meshi bozacak bir şey, selam vermeden önce hâsıl olursa, 3 mezhepte namaz bozulur. Son teşehhüdü okumayı bitirmeden önce olursa, hanefide de bozulur. 5 vakit namazdan sonra, hemen 1 ayetelkürsü ve 99 tesbih ve 1 tehlil okumak müstehaptır. Farzdan veya son sünnetten sonra okunurlar. Şâfiîde birincisi, hanefide ikincisi efdaldir. Sonra, duâ edilir.