Sual: Regaib gecesi ne zamandır? Bu gecenin fazileti nedir? Bu geceyi nasıl değerlendirmelidir?
Cevap: Recep ayının ilk Cumâ gecesidir. Receb ayının her gecesi ve Cumâ geceleri kıymetlidir. Bu iki kıymetli gece bir araya gelince, daha kıymetli olmaktadır. Allahü teâlâ, bu gecede mümin kullarına ragîbetler, yâni ihsânlar, ikrâmlar yapar. O gece yapılan duâ reddolmaz. Namaz, oruç, sadaka gibi, ibâdetlere pekçok sevap verilir. O geceye hürmet edenleri affeder.
Birçok İslâm memleketinde ve Türkiye’de Peygamberimizin babası Abdullah’ın evlendiği geceye, bir asırdan beri, Regâib Kandili adı verilmektedir. Regâib kandiline böyle mânâ vermek doğru değildir. Peygamber efendimiz Rebîülevvel ayının 12’sinde doğdu. Abdullah’ın evlendiği geceye Regâib gecesi denildiği taktirde, Peygamberimizin 9 aydan önce dünyâya teşrif etmesi îcap eder. Bu ise tıp ilminde noksanlık ve kusurdur. Peygamberimiz sallallahü aleyhi ve sellem her bakımdan, her insanın üstünde ve her bakımdan kusursuz olduğu gibi, Âmine vâlidemizi nûrlandırdığı zaman da, noksan ve kusurlu değildi. Abdullah’ın evlendiği sene ayların yeri değişikti. Receb ayı, Cemâzilâhir yerindeydi. Yâni bir ay ilerideydi. Onun için peygamberlik nûrunun Âmine vâlidemize intikâli, şimdiki Cemâzilâhir ayında olmaktadır.
İslâmiyetin ilk zamanlarında ve İslâmiyetten evvel Receb, Zilkâde, Zilhicce ve Muharrem aylarında harp edilmesi yasaktı. Zâhidî, Ali Cürcânî ve daha birçok İslâm âliminin tefsir kitaplarında, İslâmiyetten evvel Arapların Receb veya Muharrem aylarında harp edebilmek için, ayların yerini değiştirip ileri ve geri aldıkları yazılıdır. Peygamberimiz sallallahü aleyhi ve sellem hicretin 10. senesinde doksan bin Müslümanla Vedâ Haccı yaptığı zaman; “Ey Eshâbım! Haccı tam zamânında yapıyoruz. Ayların sırası, Allahü teâlânın yarattığı zamandaki gibidir.” buyurdu.
Peygamberimiz sallallahü aleyhi ve sellem Regâib gecesiyle ilgili olarak buyurdular ki: “Recebin ilk Cumâ gecesini (Regâib gecesini) ihyâ edene (saygı gösterene), Allahü teâlâ kabir azâbı yapmaz. Duâlarını kabûl eder. Yalnız, 7 kimseyi affetmez ve duâlarını kabul etmez: Fâiz alan veya veren; Müslümanları aşağı gören; anasına babasına eziyet eden, karşı gelen çocuk; Müslüman olan ve şerîate (dîne) uyan, kocasını dinlemeyen kadın; şarkı ve çalgıcılığı sanat edinenler; livâta ve zinâ edenler; beş vakit namazı kılmayanlar.”
Bunlar, bu günâhlardan vaz geçmedikce, tevbe etmedikce, duâları kabûl olmaz. Ananın, babanın, kocanın, hiç kimsenin, islâmiyyete uymıyan emri dinlenilmez, yapılmaz. Fakat, anaya, babaya, yine tatlı söylemek, onları incitmemek lâzımdır. Ana baba kâfir ise, onları kiliseden, meyhâneden, sırtda taşıyarak bile, geri getirmek lâzımdır. Fakat, oralara götürmek lâzım değildir. Mübârek geceler, İslâm dîninin kıymet verdiği gecelerdir. Allahü teâlâ kullarına çok acıdığı için ba’zı gecelere, ba’zı günlere kıymet vermiş, bu gecelerdeki, günlerdeki duâ ve tevbeleri kabûl edeceğini bildirmiştir.
Peygamber efendimiz, “Receb-i şerefin ilk cum’a gecesinden gafil olmayın!” buyurdu. Bir defasında, Peygamber efendimiz, Receb ayında tutulacak oruçların fazîletini anlatıyordu. Orada bulunanlardan, yaşı ve pîr-i fânî bir zât ayağa kalkıp:
“Yâ Resûlallah, ben Receb ayının hepsini oruç tutamam,” dediğinde; Peygamber efendimiz:
“Sen Receb ayının 1., 15., sonuncu günleri oruç tut, hepsini tutmuş sevâbına kavuşursun. Çünkü sevaplar 10 misli yazılır. Fakat sen Receb-i şerîfin ilk cum’a gecesinden gafil olma ki, melekler o geceye Regâib gecesi demişlerdir. Zîra o gece, gecenin üçte biri geçtikten sonra göklerde ve yerde bir melek kalmaz, hepsi Kâ’be-i muazzama etrafında toplanırlar. Allahü teâlâ onlara hitâben: “Ey meleklerim dilediğinizi benden isteyiniz.” buyurur. Onlar: “Yâ Rabbî, istediğimiz, Receb ayında oruç tutanları mağfiret etmendir.” deyip, isteklerini arzederler. Allahü teâlâ: “Ben, Receb ayında oruç tutanları mağfiret ettim buyurur.”
Bu geceleri ihyâ etmeli, yanî kazâ namazı kılmalı, Kur’ân-ı kerîm okumalı, duâ ve tevbe etmeli, sadaka vermeli, Müslümanları sevindirmeli, bunların sevâblarını ölmüşlere de hediye etmelidir. Gündüzleri de oruç tutmalıdır. Bu gecelere saygı göstermelidir. Saygı göstermek, günâh işlememekle olur. Bir an evvel kazâ borçlarından kurtulmak için çalışmalıdır. Kazâ borcu olanın, nâfile ibâdetlerle meşgul olması uygun değildir. Nâfile ibâdetlerin sevâbına kavuşabilmek için, farzları yapmak ve farz borçlarını bitirmek, harâmdan sakınmak lâzımdır.
Mübârek günlerde ve aylarda yapılan duâlar kabûl edildiği gibi, bu aylarda yapılan bedduâlar da reddolunmaz. Bunun için, büyükleri, bilhassa ana-babayı üzmemeli, onların bedduâsını almamalıdır. Bu geceyi fırsat bilip, büyüklerimizi ziyâret etmeli, onların gönüllerini ve hayır duâlarını almalıdır. Yakınları uzakta olanlar, telefonla arayıp kandillerini tebrik etmelidir. Bütün Müslümanlar, mübârek günlerde, gecelerde birbirlerini arayıp tebrikleşmelidir
Tavsiye Yazı –> Receb ayının faziletleri nelerdir?