Sual: Organ nakli câiz midir? Kıyamet günü bedenler tekrar yaratıldığında insanın o organı eksik kalmayacak mıdır? İnsanın başkasına verdiği organı ile günah işlenirse, organı veren mesul olur mu?

Cevap: Libya hükümeti Evkaf idaresinin çıkardığı El-Hedyül-İslami adındaki Mecelle’nin 1393 Hicri ve 1973 Miladi senesi 2. sayısında, Libya Müftüsü şeyh Tâhirü’z-Zavi, fetvasında diyor ki “Hadis-i şerifte, Allahü teâlânın her hastalık için ilaç yarattığı bildirildi. Başka bir hadis-i şerifte, (Ey Allah’ın kulları! Hasta olunca, tedâvi ettiriniz! Çünkü Allahü teâlâ, hastalık gönderince, ilacını da gönderir) buyuruldu. Peygamberimiz “sallallâhü aleyhi ve sellem”, hastaların karantinaya alınmaları, perhiz yapmaları ve temizlenmeleri gibi birçok tedâvi yolları göstermiştir. Tıp ilmini öğrenmek ve tedâvi yapmak, farz-ı kifâyedir. Tıp ilmi, din bilgisinden önce gelmektedir. Yeni ölen birinin kalbini ve başka organlarını diri insana takmak câizdir. Bu iş ölüye hakaret olmaz. Müslümanın kendini koruması lazım olduğu gibi, din kardeşlerini koruması da lâzımdır. Düşman saldırınca ona karşı koymak, yani cihat etmek bunun için farzdır. Dirinin veya ölünün, diri için bir uzvunu vermesi, dirinin canını vermesinden, daha kolaydır. Zaruret olunca, bir çok yasaklar mubah olmaktadır. Ölünün de bir yerini kesmek haramdır. İnsana ölünce de kıymet vermek, saygı göstermek vâcibdir. Fakat, zaruret olunca, bu haramlık kalkar. Müslüman mütehassıs tabipler bir hastanın ölümden kurtulması için, kan, diriden veya ölüden organ naklinden başka çare olmadığını bildirdikleri zaman, bunu yapmak câiz olur. Din ayrılığı gözetilmez”.

Müslüman, mütehassıs tabip, şifa vereceğini ve başka ilacı olmadığını söyleyince, hastanın idrar, kan, şarap içmesi, leş yemesi câiz olur. Ulemâ, Hazret-i Peygamber’in, “Allah, haram kıldığı şeyde, şifâ yaratmamıştır” hadîsini, şifâlı olduğu kesin bilinmeyen haramlara hamletmişlerdir. Kadının sütünü satmak bâtıldır. Müslüman ve mütehassıs tabib (tabib-i müslim-i hâzık), kadın sütünün muhakkak iyi edeceğini ve başka ilacı olmadığını söylerse; hastanın, kadın sütü içmesi ve satın alması câiz olur. Kan vermek de böyledir. Bir organı kurtarmak, hayatı kurtarmak gibi zarurîdir. (İbn Âbidin).

Eşbah kitabı, 123. sayfasında diyor ki “Çocuğun yaşayacağı ümit edildiği zaman, çocuğu anasının karnından çıkarmak için, ölmüş olan anasının karnını yarmak câiz olur. İmâm-ı Âzam Ebû Hanîfe, bu sebep ile bir kadının karnının yarılmasını emretmiş, kurtarılan çocuk, çok yaşamıştır”. “Ben öldükten sonra, kanımın ve organlarımın, hastalara, yaralılara verilmesini istiyorum” demek câiz değildir. Çünkü bu söz, organlarını vakıf etmek veya sadaka olarak vermek, yahut vasiyet etmek olur. Bunların üçünün de sahih olabilmeleri için, mütekavvim mal ile yapılmaları lâzımdır. Hür insan ve hiçbir parçası mal değildir. Harpte esir alınan kölenin ve cariyenin, yalnız canlı olan bütün bedenine mal denilmiş ise de, organları ve ölüleri mal değildir. “Ben öldükten sonra, kanımın, uzuvlarımın bir müslümana verilmesine zaruret olursa, verilmesi için, izin veriyorum” demek câiz olur.

Organını vermiş olan kimse, ölümden sonraki dirilişte bu organdan mahrum kalmaz. İmam Gazâlî hazretleri, “Bir insanın çeşitli yaşlarındaki bedenleri başka başka oldukları gibi, aynı boy ve şekilde, fakat başka zerrelerden yapılmış bir bedenle kabirden kalkacaktır. Bu yazımız anlaşılınca, insan insanı yerse, yenilen organın, hangi insan ile yaratılacağı, yiyen ile mi, yoksa yenilen ile mi birlikte yaratılacağı gibi sorulara lüzum kalmaz. Çünki, o uzuvların kendi değil, benzerleri yaratılacaktır” buyurmaktadır (Kimya-yı Seadet).

Günahı işleyen organ değil, beyin ve kalbdir. Bu sebeple organı veren mesul olmaz. Kan ve organın verildiği kimsenin Müslüman olup olmaması da bir ehemmiyet taşımamaktadır. İnsanlar Allah’ın ev halkıdır. “Allah’ın mahlûklarına acıyana, Allah da acır” hadîs-i şerifi meşhurdur. Kaldı ki gayrımüslimin sonradan Müslüman olup olmayacağı bilinmez.

Benzer Suallerin Cevapları İçin Tıklayınız.

 

En Çok Okunan Yazılar

Tavsiye Ettiğimiz Temel KitaplarMeâl Okumak Câiz Midir? Ehl-i Sünnet İtikadı Nedir? Ehl-i Sünnet Olmanın Şartları Nelerdir?Her Gün Okunması Gereken Çok Mühim Bir DuâSeyyid Abdülhakîm Arvâsî Hazretleri ve Tasavvuf Terbiyesi Sultan Vahideddîn Hân'a Dâir Sualler

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published. Required fields are marked *

Post comment