Sual: Namazın vaciplerinden birisi unutularak terk edilirse secde-i sehv lazım olur deniyor. Namazın Vacipleri nelerdir? Vacipleri bilerek veya bilmeyerek terk etsek ne lazım gelir?

Cevap: Hanefi mezhebinde namazın vacipleri şunlardır;

1) Fâtiha okumak

2) Fâtihadan sonra bir sûre veya âyet okumak

3) Fâtihayı ve zamm-ı sureyi farzların 1. ve 2. rekatlerinde, vâcib ve sünnetlerin her rekatinde okumak

4) Secdeleri birbiri ardınca yapmak

5) 2. rekatte teşehhüd miktarı oturmak

6) Son rekatte otururken Ettehiyyâtü okumak

7) Rükûda ve 2 secdede tadil-i erkan, [yani Sübhânallah diyecek kadar hareketsiz durmak vâcib, daha çok durmak sünnettir]

8) Kavmede ve celsede tumaninet [Sübhânallah diyecek kadar durmak]

9) Namaz sonunda esselamü… demek

10) Kunut duâsı okumak

11) İmâmın, sabah, Cuma, bayram, teravih, vitir namazlarında ve akşam ile yatsının ilk 2 rekatinde yüksek sesle okuması, imâmın ve yalnız kılanın öğle ve ikindi farzlarında ve akşâmın 3., yatsının 3. ve 4. rekatlerinde hafif sesle okumaları. [İmâmın yüksek sesle okuması vâcib olan yerleri, yalnız kılanın yüksek sesle de, hafif sesle de, okumaları câizdir.] Bezzaziye kitabında diyor ki “Hafif sesle okuyanı 1-2 kişinin işitmesi mekruh olmaz. Sesli okumak, çok kişinin işitmesi demektir”.

[Şafii ve Maliki mezheplerinde namazın vacipleri yoktur.]

Namazın vâciblerinden birini bilerek yapmamak, namazı bozmaz. Fakat günah olur. İade etmesi, yani namazı tekrar kılması vacip olur. Kılmazsa fasık olur. Unutarak yapmayan, (Secde-i sehv) eder. Farzın ilk 2 rekatinde, zamm-ı sûreyi unutan, 3. ve 4. rekatlerde okuyup, sonra secde-i sehv yapar. Kıraati unuttuğunu rükûda iken hatırlarsa, hemen kalkıp kıraati ve sonra rükûu yapar.

 

Sual: Namazın vaciplerinden birisini geciktirsek ne yapmamız lazım gelir?

Cevap: Bir farzı ve vâcibi, vaktinden önce veya sonra yapan da, secde-i sehv eder. Mesela, zamm-ı surenin bir parçasını rükûda okuyana, ettehiyyâtüden sonra az bir şey okuyarak, 3. rekati geciktirene, imâm yüksek sesle okuyacak yerde, hafif sesle okursa ve hafif sesle okuyacak yerde yüksek sesle okursa, secde-i sehv yapmak lazım olur. Birkaç kere secde-i sehv icap etse, bir kere yapmak yetişir.

 

Sual: İmamla birlikte cemaat de secde-i sehv yapar mı?

Cevap: İmam ile beraber, cemaat de secde-i sehv yapar. Cemaatten biri hata yaparsa, secde-i sehv yapmaz. Cemaate, 1. rekatten sonra yetişen kimse, imâm ile secde-i sehv yaptıktan sonra, namazını tamamlar.

 

Sual: Tayiyyatta oturmayı unutup kalkan ne yapar?

Cevap: Oturmayı unutup, 3. rekate kalkarken hatırlayan bir kimse, dizleri yerden ayrıldıktan sonra ise, oturmaz, secde-i sehv eder. Son rekatte oturmayıp ayağa kalkarsa, secde etmeden hatırladı ise, hemen oturur ve oturmayı geciktirdiği için, secde-i sehv eder. Secdeye inince hatırladı ise, farz namazı, nâfile şekline döner. Bir rekat daha kılıp, 6. rekate oturarak tamamlar. 4. rekatte teşehhüd miktarı oturup, selam vermeden 5.ye kalkarsa, secdeye yatmadan hatırladı ise, oturup teşehhütte okumadıklarını okuyup selam verir ve secde-i sehv yapar. Secdeye yattı ise, 6. rekati de tamamlayıp, secde-i sehv yapar. Farzı tamam etmiş olur. 2 rekati de nâfile olur. Fakat, bu 2 rekat, öğle, akşam ve yatsının son sünneti yerine geçmez denildi. Çünkü, sünnetlere tahrime tekbîri ile başlanır. İmam secde-i sehv yaparken de, camie gelip, uymak câizdir. Secde-i sehvi bile bile yapmayan veya namazın vâciblerinden birini, mesela Fâtiha okumayı, bilerek terkeden kimsenin, o namazı tekrar kılması vâcib olur. Tekrar kılmazsa, fasık olur. Cuma ve bayram namazlarında, imâmın secde-i sehvi yapmaması iyi olur. Secde-i sehv yapmak için, bir tarafa selam verdikten sonra, 2 secde yapıp oturur ve namazı tamamlar. 2 tarafa selam verdikten sonra veya hiç selam vermeden de, secde-i sehv yapmak câizdir.

 

Sual: Kaç rekat kıldığını unutan ne yapar?

Cevap: Bir kimse, kaç rekat kıldığını unutsa, bu şaşırması, ilk olarak başına geldi ise, selam verip namazı tekrar kılmalıdır. Şaşırmak adeti ise, düşünüp, çok zannettiğine göre kılar. Kuvvetli zannedemezse, az kıldığını kabul ederek tamamlar. Namazı kıldığında şüphe eden kimse, vakit çıkmadı ise, tekrar kılar. Çıktı ise kılmaz.

 

Sual: Namaz içinde bir miktar düşünüp beklenilse namazın vacibi gecikmiş olur mu? Bunun ölçüsü ne kadardır? Sehiv secdesi gerekir mi?

Cevap: Kaç rekat kıldığını şaşırıp, namaz içinde düşünmesi, sonraki rüknün veya vâcibin, bir rükün zamanı kadar gecikmesine sebep olursa, bu arada, âyet ve tesbîh okusa bile secde-i sehv lazım olur. Namazın içindeki farzlara rükün denir. Bir âyet okumak, rükû ve 2 secde, son rekatte oturmak, birer rükündür. Düşünmek, farzı veya vâcibi geciktirince, secde-i sehv lazım oluyor. Mesela, son rekatte oturunca düşünürse, selam vermesi gecikirse, secde-i sehv lazım olur. Fazla okuduğu salavât ve duâ, sünnet olarak değil, düşünce, dalgınlık sebebi ile olduğu vakit, vâcibin gecikmesi suç oluyor. Başka bir namazı kılıp kılmadığını veya dünya işlerinden herhangi birini düşünürse, bir rüknün gecikmesine sebep olsa bile secde-i sehv lazım olmaz. Namaz bittikten sonra, kaç rekat kıldığında şüphe ederse, buna vesvese denir. Buna ehemmiyet vermez. Namazdan sonra, bir âdil müslüman, yanlış kıldın derse, tekrar kılması iyi olur. 2 âdil kimse söylerse, tekrar kılması vâcib olur. Âdil olmazsa, sözünü dinlemez. İmam doğru, cemaat ise, yanlış kıldık derse, imâm kendine güveniyorsa veya bir şahidi olursa, tekrar kılınmaz.

Bir şeyin vâcib veya bidat olmasında şüphe edilse, bu şeyi yapmak iyi olur. Bidat ile sünnet arasında şüphe olsa, yapmamak lazım olur.

İftitah tekbîrini söyledi mi, abdesti var mı, elbisesi temiz mi, başına meshetti mi şüphe ederse, ilk olarak şüphe etti ise, namazı bozup tekrar kılar. Abdest almaz. Elbisesini yıkamaz. Her zaman şüphe ediyorsa, namazı bozmaz, tamamlar.

 

Tavsiye Yazı —> Namazın vaciplerine dair sualler

En Çok Okunan Yazılar

Tavsiye Ettiğimiz Temel KitaplarMeâl Okumak Câiz Midir? Ehl-i Sünnet İtikadı Nedir? Ehl-i Sünnet Olmanın Şartları Nelerdir?Her Gün Okunması Gereken Çok Mühim Bir DuâSeyyid Abdülhakîm Arvâsî Hazretleri ve Tasavvuf Terbiyesi Sultan Vahideddîn Hân'a Dâir Sualler