Sual: Aşağıdaki Farisi beytin tercümesi nedir ve açıklaması nasıldır?
Kadd-i bülend dâred, destâr pâre pâre,
Çün âşiyân-ı leklek, ber kelle-i minâre.
Cevap:
Kadd-i bülend dâred, destâr pâre pâre (Uzun boyum var, sarık parça parça)
Çün âşiyân-ı leklek ber kelle-i minâre (Tıpkı minare tepesindeki leylek yuvası gibi)
Yukardaki beytin manâsının izahı şöyle:
“Adamın boyu uzun, ımâmesi (sarığı, başlığı) parça parça (yırtık pırtık);
Sanki minârenin üzerindeki leylek yuvası gibi.”
Fakat burada mühim olan, bu beyti, kim, nerede, ne zaman, niçin, kime karşı ve ne maksatla söylemiştir?
Nîsâbûr (Neysâbûr, Nişâpûr)’lu bir kâtip, Herât’taki Şahrûh Mirzâ’nın oğlu Bay Sungur’a ziyârete gidiyor; o orada hâkim imiş. Bay Sungur aynı zamanda Arabi, Farisi ve Türkçe şiirleri de olan bir şair aynı zamanda.
Bir bahçede oturuyormuş. Pâdişâh da, orada hizmetçileri ile otururken, oraya uzun boylu bir adam gelmiş; elbisesi kirli, başlığı da eski püskü imiş.
Bay Sungur ona soruyor: “Sen kimsin?” diye. O da, “ben, Nîsâbûr’lu bir şâirim” diyor.
Pâdişâh ona, “kendin için bir şiir söyleyip hâlini anlatabilir misin?” demiş. O da, yukarıdaki şiiri söylemiş.
Bu şiir, pâdişâhın çok hoşuna gitmiş, o adamı da şâirleri arasına almış.
Tavsiye Yazı —> Farsçayı Nasıl Öğrenirim?