Sual: Mevdudi’nin İslamda İhya Hareketleri kitabının 37. sayfasında: (Yunan felsefesi ve manastır hayatına ait ahlak ve umumi olarak hayata karşı kötümser davranışlar, müslüman cemiyetlerde tabii bir hâle geldi. Böylece, İslami ilmi ve edebiyatı dalalete sürükledi ve monarşiyi destekledi. Bütün dini hayatı yalnızca birkaç muayyen ayin ve merasime inhisar ettirdi) diyor.
Cevap: Resûlullah her asır başında bir müceddid geleceğini ve dini kuvvetlendireceğini müjdeledi. Böyle de oldu. İslamiyet her asırda, Ehl-i sünnet âlimlerinin önderliği ile her sahada beşeriyete ışık saldı. Medeniyete kaynak oldu. Mevdudi, hayran olduğu İbni Teymiyye’yi, bir güneş yapabilmek için, koca İslam medeniyetini yok etmeye, hadis-i şeriflerle övülen Tabiinin ve sonraki asrın nurlu semalarını karanlık göstermeye çalışmaktadır. İslam kitaplarını ve Avrupa’da insaflı kalemler tarafından yazılmış olan doğru tarihleri okuyanlar, onun bu yıkıcı taktiğini anlamakta güçlük çekmezler.
Yukarıda bildirdiğimiz hadis-i şerifteki müceddid kelimesinin mânâsını da, Ehl-i sünnet âlimlerinden ayırmaya uğraşmaktadır. Ehl-i sünnet âlimlerinin, mesela İmam-ı Rabbânî hazretlerinin, hadis-i şerifte haber verilen Mehdi için, 3. bin yılın müceddidi olacaktır demelerine de çatmaktadır. Bu arada, müslümanlara, tasavvufçulara, (eski tip müteassıb kimseler) diye hakaret etmektedir. (Maneviyat, muska ve duâ ile cihat kazanılacak, beddua ile tanklar imha edilecek) diye mukaddes inanışlarla alay etmektedir. Böyle inanan hakiki müslümanlara avam, cahil damgasını basmaktadır. Hazret-i Mehdi’nin bu manevi değerlerden uzak, (hayatın ana problemlerinde derin nüfuza sahip, modernlerin en moderni) olacağını savunmaktadır. Onun getirdiği yeniliklere karşı, âlimlerin ve tasavvufçuların feryat edeceğinden korktuğunu bildirmektedir. Halbuki ahir zamanda Mehdi hazretlerinin çıkacağı ve İsa aleyhisselâmın gökten inerek ikisinin buluştuğu yıllarda, yer yüzünde İslam âlimleri kalmayacak, İslam bilgileri ortadan kalkmış olacaktır. Mevdudi’nin hadis-i şeriflerle övülmüş olan ilk zamanlara yüklemeye uğraştığı cehalet, sapıklık, ahir zamanda hâsıl olacaktır. Böyle olacağını, hadis-i şerifler bildirmektedir.
Mevdudi gibilerin Ehl-i sünnete saldırmaları, Ehl-i sünnet bilgilerini söndürmeye çalışmaları da hadis-i şerifte bildirilen o kara günlerin yaklaştığını göstermektedir. Mehdi hazretleri çıkıp Ehl-i sünnet bilgilerini tazeliyeceği zaman, işte o mezhepsizler, o sapıklar, o dinde reformcular, kendisine karşı koyacaklar, feryat edeceklerdir. Mehdi hazretleri de, onları kılıçtan geçirecektir. İmam-ı Rabbânî, 1. cildin 255. mektubunda, Mehdi’nin Medine’deki sapık din adamlarını öldüreceğini yazmaktadır. Mevdudi, Mehdi’nin, (tabiat üstü hareketler, yani kerametler, ilham ve ruhani başarılar sahibi olmayıp, diğer inkılabcı liderler gibi mücadeleci bir adam) olacağını sanmaktadır. (Mehdi, yeni bir fikir ekolü vücuda getirecek) ve (Bu dünyada, Lenin ve Hitler gibi, günahkar liderler görüldüğü gibi, fazilet sahibi bir lider de meydana gelecektir) demektedir.
Ehl-i sünnet âlimlerinin bildirdiklerinden, çok konuda ayrılan Mevdudi, Mehdi’yi de herhangi bir lider olarak düşünüyor. Büyük âlim Ahmed ibni Hacer-i Mekki, Elkavlül-muhtasar fi alamat-il Mehdi kitabında, Mehdinin 200’e yakın alâmetini bildirmektedir. Bu alâmetleri hadis-i şeriflerden çıkarmıştır. Bu kitabı okuyup anlayabilen bir kimse, Resûlullahın haber verdiği hakiki Mehdi ile Mevdudi’nin şekillendirmeye özendiği hayali Mehdi arasındaki farkları kolayca görebilir.
(İslamda ilk müceddid Ömer bin Abdülaziz idi) diyor. Bu da, Mevdudi’nin kısa görüşüdür. Ömer bin Abdülaziz, ilk yüzyılın müceddidlerinden biri idi. Fakat, ilk müceddid değildi. İslam âlimlerinin ve tarihçilerin söz birliği ile bildirdiğine göre, ilk müceddid, hazret-i Ebû Bekr-i Sıddık’tır. Resûlullahın vefatından sonra, Arabistan yarımadasında, mürted olanları kahreden, yeni müslüman olanlar arasında yayılmaya başlayan fitne ve fesadı kaldıran odur.
Tavsiye Yazı –> Mevdudi Kimdir?