Sual: Mevlana Celaleddin-i Rumi hazretlerinin ney çaldığı doğru mudur? Eğer doğru değilse Mesnevi’de geçen “Dinle neyden” ifadesi ne manaya gelmektedir?

Cevap: Allahü teâlânın aşkı ile dolmuş, Evliyânın büyüklerinden olan, Celâleddîn-i Rumi “kuddise sirruh”, ney ve başka hiçbir çalgı çalmadı. 47.000’den ziyâde beyti ile dünyaya nur saçan Mesnevi’sine, her memlekette, birçok dillerde şerhler, açıklamalar yapılmıştır. Bunlardan pek kıymetlisi ve lezzetlisi, Mevlânâ Câmî’nin kitâbı olup bunu da, birçok kimse, ayrıca şerh etmiştir. Bunların içinde de, Süleyman Neşet Efendi’nin şerhinden 56 sayfası, yalnız dört beytin şerhi olup sultan Abdülmecid Han zamanında, hicri 1263’de Matbaa-i Amire’de basılmıştır. Bu kitapta, Mevlânâ Câmî “kuddise sirruh” buyuruyor ki:

(Mesnevinin 1. beytinde, [Dinle neyden, nasıl anlatıyor-ayrılıklardan şikayet ediyor] ney, İslam dininde yetişen kâmil, yüksek insan demektir. Bunlar, kendilerini ve her şeyi unutmuştur. Zihinleri, her ân, Allahü teâlânın rızasını aramaktadır. Ney, fârisî dilinde, yok demektir. Bunlar da, kendi varlıklarından yok olmuştur. Ney denilen çalgı, içi boş bir çubuk olup bundan çıkan her ses, onu çalan kimseden hâsıl olmaktadır. O büyükler de, kendi varlıklarından boşalıp, kendilerinden, Allahü teâlânın ahlakı, sıfatları ve kemâlatı zâhir olmaktadır. Neyin üçüncü mânâsı, kamış kalem demektir ki bundan da, insan-ı kâmil kasıt edilmektedir. Kalemin hareketi ve yazması kendinden olmadığı gibi, kâmil insanın hareketleri ve sözleri de, hep Allahü teâlânın ilhamı iledir).

Sultan II. Abdülhamid Han zamanında Ankara valisi olan Âbidin Paşa “rahmetullahi teâlâ aleyh”, Mesnevi şerhinde, neyin insan-ı kâmil olduğunu, 9 türlü ispat etmektedir.

Mevlevi şeyhleri de, âlim, sâlih zevat idi. Bunlardan Osman Efendi, Tezkiye-i Ehl-i Beyt kitabında, rafizilerin Hüsniye kitabına vesikalarla cevap vererek, İslamiyete büyük hizmet etmiştir. Kitabın Türkçesi neşredilmiştir. Sonraları, bazı câhiller, neyi çalgı sanarak, ney, dümbelek gibi, şeyler çalmaya, dans etmeye başladılar. Oyun aletleri, o tasavvuf üstadının türbesine konuldu. Mesnevi şerhlerini okuyarak, o hakikat güneşini yakından tanıyanlar, elbette aldanmaz.

Celâleddîn-i Rumi “kuddise sirruh”, yüksek sesle zikir bile yapmazdı. Nitekim Mesnevi’sinde:

Pes zi cân kün, vasl-ı cânânrâ taleb,
bî leb-ü bî gâm mîgû, nâm-ı Rab!

(O hâlde, sevgiliye kavuşmayı, can-u gönülden iste.

Dudağını ve damağını oynatmadan, Rabbin ismini [kalbinden] söyle!)

buyuruyor. Sonradan gelen din cahilleri, ney, saz, def gibi çalgılar çalarak, gazel okuyup dönerek, dans ederek, nefslerini zevklendirmişlerdir. Bu günahlara ibâdet adını verebilmek ve kendilerini din adamı tanıtabilmek için, Mevlânâ da böyle çalar ve oynardı. Biz mevleviyiz, onun yolunda gidiyoruz diyerek, yalan söylemişlerdir.

 

Sual: Mevlânâ’ya büyük bir hayranlık duyuyorum. Tahirü’l-Mevlevi adında bir zâtın yazdığı mesnevî şerhini okumam doğru olur mu? Sema ve ney hususunda sorduğum kişiler menfi cevaplar veriyor ve bunun dinde olmadığını söylüyor. Bu sema ve ney hâdisesinin nereden çıkmıştır?

Cevap: Bahsettiğiniz kitabı tedkik etmedim. Fakat Tâhirü’l-Mevlevi makbul bir zâttır. Kitabı da muteber olsa gerektir. Son zamanlarda vefat eden Şefik Can da salahiyetli bir mesnevî mütehasıssı idi. Âbidin Paşa’nın şerhi makbul, fakat okunması ve anlaşılması bu zamanda zordur. Bu zamanda Mesnevi’yi ehil bir hocadan okumayan, istifade edemez. Hatta zarar bile görebilir. Ehil bir hoca da bilmiyoruz. Dinini ve ilmihalini iyice öğrendikten sonra, tasavvufa meraklı olan İmam Rabbani’nin Mektubat kitabını okusa daha çok istifade eder. Ney, Mesnevî’nin ilk beytinden itibaren sıkça geçiyor. Mânâsı semboliktir. Kâmil insan veya mürid mânâsına gelir. Mevlevîlikte ney çalındığını göstermez. Sema ise bazı tarikatlarda vardır. Ama şimdikiler gibi gösteriş için değil, hakiki coşku ile yapılmaktadır.

 

Tavsiye Yazı –> Tasavvufa Dair Sualler

En Çok Okunan Yazılar

Tavsiye Ettiğimiz Temel KitaplarMeâl Okumak Câiz Midir? Ehl-i Sünnet İtikadı Nedir? Ehl-i Sünnet Olmanın Şartları Nelerdir?Her Gün Okunması Gereken Çok Mühim Bir DuâSeyyid Abdülhakîm Arvâsî Hazretleri ve Tasavvuf Terbiyesi Sultan Vahideddîn Hân'a Dâir Sualler