Sual: Necasetten taharet nedir?
Cevap: İbni Âbidin (Namazın şartları) başında diyor ki: (Bedende, elbisede ve namaz kılacak yerde necaset, pislik bulunmamaktır. Başörtüsü, başlık, sarık, mest ve nalın da elbiseden sayılır. Boyuna sarılı atkının sarkan kısmı, namaz kılan ile birlikte hareket ettiği için, elbise sayılır ve burası temiz olmazsa, namaz kabul olmaz. Yaygının, bastığı ve başını koyduğu yeri temiz olunca, başka yerinde necaset bulunursa, namaz kabul olur. Çünkü yaygı, atkı gibi bedene bitişik değildir. Kucağa oturan üstü necasetli çocuk, kedi, kuş, ağzı akan köpek bozmaz. Çünkü, bunların kendileri durmaktadır. Fakat insan, bunları kucağında, omuzunda, başka yerinde tutarsa, taşımış olur ve namazı bozulur. Salyası akmayan yırtıcı hayvanın ve kedi gibi temiz hayvanların ve çocuğun üstleri temizse, bunları taşımakla, üstünde tutmakla namazı bozulmaz. Çünkü, bunların içindeki necasetleri, hâsıl oldukları yerde kapalıdır. Namaz kılan insanın kendi necaseti, kanı da hâsıl olduğu yerde kapalıdır. Cepte kanlı yumurta taşımak da böyledir. Yumurtadaki kan, hâsıl olduğu yerde kapalı olduğu için namazı bozmaz. Fakat, kapalı şişe içinde idrar taşıyanın namazı câiz olmaz. Çünkü şişe, bevlin meydana geldiği yer değildir. Halebi-i kebir’de de böyle yazılıdır. [Bundan anlaşılıyor ki cebindeki şişede, dirhemden fazla kan, ispirto veya kapalı kutuda kanlı mendil, necis bez varken namaz kılmak câiz değildir.] 2 ayağın bastığı ve secde ettiği yerin temiz olması lâzımdır. Secde ettiği bez küçük olsa bile başka tarafları pis ise, namaz câiz olur. Necaset üstüne örtülü bez, cam, [naylon] üstünde namaz kabul olur. Secdede, etekleri kuru necasete değerse, zararı olmaz. Bir ayağı altında necaset olup bunu kaldırıp, tek ayak üstünde kılıca, bastığı yer temiz ise, kabul olur. Ellerin ve dizlerin konduğu yerin temiz olması şart değil diyenler çoktur. Eli üstüne secde ederse, elini koyduğu yerin temiz olması lâzımdır.)
Deride, elbisede, namaz kılınan yerde, (Dirhem miktarı) veya daha çok kaba necaset yok ise, namaz sahih olur ise de, dirhem miktarı bulunursa, tahrimen mekruh olur ve yıkamak vâcib olur. Dirhemden çok ise, yıkamak farzdır. Az ise, sünnettir. Şarabın damlasını da yıkamak farzdır diyen de vardır. Diğer 3 mezhepte kaba necasetlerin hepsinin zerresini bile yıkamak farzdır. [Mâlikî mezhebinde, 2. kavle göre, necaset namaza mâni değildir. Temizlemek sünnettir. Şâfiîde, istincadan sonra kalan necasetin affolduğu (Mafüvat)da yazılıdır.] Necaset miktarı, bulaştığı zaman değil, namaza dururken olan miktarıdır.
(Dirhem miktarı), katı necasetlerde 1 miskal, yani 20 kırat, yani 4,8 gr. ağırlıktır. Akıcı necasetlerde, açık el ayasındaki suyun yüzü genişliği kadar yüzeydir. 1 miskalden az olan katı necaset, elbisenin, avuç içinden daha geniş yüzüne yayılınca namaza mâni olmuyor.