Sual: Abdestin dindeki yeri nedir?
Cevap: Namazın farzı 12 olup 7’si dışındadır. Yani, namaza başlamadan öncedir. Bunlara namazın şartları da denir ki şunlardır: Hadesten taharet, necasetten taharet, setr-i avret, istikbâl-i kıble, vakit, niyet, tahrime tekbîri. Her şeyin vücudu, yani var olması, bir işin yapılmasına bağlıdır. Bu bağlılık, 5 türlü olur: İş, bu şeyin mahiyetinin içinde ise, onun bir parçası ise, bu işe, (Rükn) denir. Dışında ise, bu şeye tesir ediyorsa, (İllet) denir. Nikah, evlenmenin illetidir. Tesir etmiyorsa, işin yapılması, bu şeyin vücudunü icap ediyorsa, (Sebep) denir. Vakit, namazın sebebidir. İcap etmiyorsa, işin yapılmaması ile o şey de yok olursa, (Şart) denir. Yok olmazsa, (Alâmet) denir. Ezan, namazın alâmetidir. Namazın farzlarından beşi, namazın içindedir. Bu 5 farzdan her birine (Rükn) de denir. [Bazı âlimler, tahrime tekbîrinin, namazın içinde olduğunu söylemişlerdir. Bunlara göre, namazın şartları da, rükünleri de, 6 olmaktadır.]
Hadesten taharet 2’dir:
1) Abdestsiz olanın abdest almasıdır.
2) Cünüp olanın, gusletmesidir.
Vüdu, abdest; tevetti, abdest almak; gasl, bir şeyi yıkamak; igtisal, gusül abdesti almak; gusül de, gusül abdesti demektir. Abdesti olmayana (Muhtis) denir. Gusül abdesti olmayana (Cünüp) denir.
(Halebi-i sagir)de buyuruluyor ki (Abdestin farzları, sünnetleri, edepleri ve menhi, yani memnû olan şeyleri vardır. Abdestsiz olduğunu bilerek zaruretsiz namaz kılan kâfir olur. Namaz kılarken abdesti bozulan hanefi, hemen omuzuna selam verip, namazdan çıkar. Vakit çıkmadan abdest alıp, namazını baştan tekrar kılar. Mâlikî mezhebinde, namazı bozulmaz. O ânda özür sâhibi olur).
İslamiyette ibadetlerden önce yapılan temizliğe (hadesten taharete) abdest denir. Abdest kelimesi; “el suyu, el yıkama suyu” anlamında Farsça birleşik bir kelimedir. Arapçada ise “vudu” denir. Bu da temizlik, güzellik anlamındadır.
Vahiy meleği Cebrail aleyhisselam, ilk vahyi getirdikten sonra Mekke’nin yukarısındaki vadide Peygamber efendimizin yanında abdest aldı. O da melekten gördüğü gibi abdest aldı. Böylece İslamiyette ilk abdest alınmış oldu. Bundan sonra Cebrail aleyhisselam imam oldu, 2 rek’at namaz kıldılar. Sonra melek göklere doğru yükselip gözden kayboldu. Peygamber efendimiz büyük bir ferahlık içinde evine döndü. Durumu hanımı hazret-i Hadice’ye anlattı; ona melekten gördüğü gibi abdest almayı öğretti ve 2 rek’at namaz kıldırdı.
Böylece İslamiyetin başlangıcında abdest ve namaz ibadeti de yapılmaya başlandı. Abdestle ilgili olarak Kur’an-ı kerimin Maide suresi 6. ayet-i kerimesinde mealen; “Ey iman edenler! Namaza kalkacağınız zaman, yüzünüzü ve dirseklerinizle beraber ellerinizi yıkayın, başınızı meshedin ve ayaklarınızı da topuklarınızla beraber yıkayın…” buyruldu. Bu ayet-i kerime ile abdestin, namaz ve diğer bazı ibadetler için lazım olduğu açıklandı.
Abdestin farzları, sünnetleri, edebleri ve bozan şeyleri vardır. Farzları 4’tür:
1) Yüzü 1 kere yıkamak. Yüz, 2 kulak memesi ve saç kesimi ile çene arasıdır.
2) 2 kolu dirseklerle beraber 1 kere yıkamak,
3) Başın 4’te 2’ini meshetmek (yaş eli sürmek),
4) 2 ayağı 2 yandaki topuk kemikleri ile birlikte 1 kere yıkamak.
[Şâfiîde ve malikide niyet de farzdır. Niyet, kalp ile istemektir. Söylemek farz değildir. Malikide abdeste başlarken niyet şarttır. Kâfirin niyet etmesi sahih değildir. Kulak memesi hizasındaki deri ve saçlar, hanefide yüzdendir. Yıkamak farzdır. Malikide baştandır. Meshetmesi farz olur. Şâfiîde yüzü yıkarken niyet etmek lâzımdır. Su yüze değmeden önce niyet ederse, abdesti sahih olmaz.] Yüz üzerindeki sakalı yıkamak farzdır. Sarkan sakalı, diğer 3 mezhepte yıkamak farzdır. Şiîler, ayaklarını yıkamıyor, çıplak ayak üzerine meshediyorlar.
Abdestin sünnetlerinden bazıları: Besmele ile başlamak. Yıkanacak yerleri sıra ile üçer kere yıkamak, yüzü yıkarken niyet etmek. Elleri bileklerle birlikte 3 kere yıkamak. Ağzı, burnu ayrı ayrı su ile 3 kere yıkamak. Dişleri bir şey ile oğmak, temizlemek, başın tamamını 2 kulağı ve enseyi bir kere meshetmek. Yıkanan yerleri oğmak ve her uzvu birbiri ardından yıkayıp ara vermemek.
Abdestin edeblerinden bazıları ise şöyledir: Namaz vakti gelmeden abdest almak, kıbleye yönelerek abdest almak, abdest alırken konuşmamak, her uzvu yıkarken Kelime-i şehadet veya abdest dualarını okumak, ağıza ve buruna sağ el ile su vermek, burnu sol el ile temizlemek, su bol ise de israf etmemek, abdestten sonra sübha, yani 2 rek’at namaz kılmaktır.
Sünnete uygun abdest almak için, önce eller bileklere kadar 3 kere yıkanır. Parmak araları hilallenir. Sağ el ile ağza 3 kere su verilip, misvakla veya parmakla dişler oğulur. Sonra burna 3 kere su verilip, sol el ile temizlenir. Avuçlara su alınıp yüz 3 kere yıkanır. Suyu yüze çarpmamak lazımdır. Önce sağ kol, sonra sol kol dirseklerle birlikte 3 kere oğularak yıkanır. Kollar yıkandıktan sonra başın 4’te 1’i meshedilir. (Yaş el sürülür.) Başın hepsini kaplama mesh yapmak sünnettir ve çok sevaptır. Sağ ve sol elin şehadet parmakları ile 2 kulağın delikleri meshedilir. Başparmaklar ile de kulakların arkası, sonra da ellerin dış yüzü ile ense meshedilir. Bu meshler bir defa yapılır. Ense meshedildikten sonra, sol elin küçük parmağı ile, sağ ayağın küçük parmağından başlayarak, ayak parmaklarının arasını hilallemek suretiyle topuklarla birlikte önce sağ ayak, sonra sol ayak üç kere yıkanır. Her uzvu yıkarken, abdest dualarını okumalıdır. Bilmeyenler kelime-i şehadet söylerler.
Abdesti bozan şeyler: Önden ve arkadan çıkan şeyler (tabii ihtiyaç giderme, yellenme gibi). Ağız dolusu kusmak, kan ve katı kan; safra, mideden gelen yemek, ağız dolusu olursa abdesti bozarlar. Deriden çıkan kan, irin, sarı su, ağrılı çıkan renksiz su bozar. Yatarak veya bir yere yaslanarak uyumak, bayılmak, deli olmak ve sara tutmak, yürürken sallanacak kadar sarhoş olmak, namazda kahkaha ile gülmek.
Abdestsiz olarak namaz kılınmaz, Kabe tavaf edilmez, Kur’an-ı kerim ele alınmaz ve okunmaz, tilavet secdesi yapılmaz.
Peygamber efendimiz hadis-i şeriflerde buyurdu ki:
Müslüman abdest alınca, günahları kulağından, gözünden, elinden ve ayağından çıkar. Oturunca mağfiret olunmuş (bağışlanmış) olarak oturur.
Abdestli olarak ölen, ölüm acısı çekmez. Çünkü abdest imanlı olmanın alametidir. Abdest namazın anahtarı, bedenin günahlardan temizleyicisidir.
Amellerin en hayırlısı namazdır. Abdeste devam edenler ancak mü’minlerdir. Mü’min, gündüz abdestli olmalı, gece de abdestli yatmalıdır. Böyle yapınca Allahü teala onu korur. Abdestli iken yiyip içenin karnındaki yemek ve su zikr eder. Karnında kaldıkları müddetçe onun için istiğfar ederler (bağışlanmasını isterler).
Abdestin insan sağlığına pekçok faydaları vardır. Kan dolaşımını sağlayan damarların esnekliklerinin korunmasını temin ederek damar sertliği ve tıkanıklığını önler. Ağzın, burnun ve ensenin su ile teması, beyindeki kan dolaşımının güçlenmesini temin eder. Vücudun temel koruma sistemi olan beyaz kan hücrelerini (lenfositleri) vücuda dağıtan lenf damarlarının düzenli çalışmasını temin eder. İnsan vücudundaki statik elektriğin fazlasının atılmasını sağlar ve sinir sistemi rahatsızlıklarını önler.
Abdest cilt hastalıkları ve iltihapları için en güzel bir korunmadır. Mikroplar, parazitler vücuda hep deri yoluyla girerler, abdest buna mani olur. Solunum sisteminde önemli bir rolü olan burun, abdestte yıkanınca, toz ve mikropların vücuda girmesi önlenir.
Yüzün yıkanması da cildi kuvvetlendirir. Baştaki ağrıları ve yorgunluğu hafifletir. Damarları ve sinirleri harekete geçirir. Devamlı abdest alanlar ihtiyarlasalar bile yüzlerindeki güzellikler kaybolmaz.
Tavsiye Yazı –> Abdesti Bozan Şeylere Dair Sualler
Tavsiye Yazı –> Vesveseye Dair Sualler
Tavsiye Yazı –> Meste Dair Sualler