Sual: Bey’ ve şira’da (alışveriş ilminde) fasid satış nedir? Nasıl olur? Misaller verebilir misiniz?

Cevap: Aslı İslamiyete uygun, fakat sıfatı uygun değildir.

Fâsid satışlar, câiz değildir ve haramdır. Büyük günahtır. Fâsid satışla alınan mal, müşteri teslim alınca, kendi mülkü olursa da, yemesi, giymesi, haramdır. Alanın ve satanın bu satışı bozması, geri vermeleri vâcibdir. Geri çevirmezlerse, vâcibi terkettikleri için günaha girerler. Fâsid satışla alınan mal, müşteri elinde helak olursa, misli varsa, mislini verir. Misli yoksa, teslim aldığı zamandaki piyasa kıymetini öder. Sahih bey’lerde ise, kıymet değil, uyuşulan semeni verir.

Fâsid bey’ geri çevrilince, önce, bayi parayı verir. Sonra malı geriye alır. Bayi, semeni aldıktan sonra, bey’ geri çevrilmeden evvel bundan istifade etmesi câizdir. Fakat müşterinin maldan istifade etmesi câiz değildir. Mebii, sadaka, hediye etmesi sahih olur ise de, vâcibi terkettiği için tövbe etmesi lazım olur. Kiraya vermesi sahih olmaz. Satıp kazandı ise, karı sadaka verir. 2. müşterinin yiyip içmesi helal olur.

Fâsid satış, aslında sahihtir, câizdir. Çünkü, mütekavvim olan mal satışıdır. Fakat, sıfatı İslamiyete uygun olmayıp sahih değildir. Yani semen, mütekavvim mal olmayan veya mebi veya semenin miktarı ve evsafı veya veresiye satışta, semenin verileceği zaman bilinmeyen veya fâsid şartlar bulunan satıştır.

Kıyemi olan bir malın 2 tanesinden hangisini istersen al diyerek satmak fasittir. Müşteri hangisini istersem onu alırım derse, muhayyer olarak câiz olur.

Semen belli olmazsa, mesela, bu malı aldığım fiyata veya hakiki kıymetine veya piyasadaki kıymetine veya filan kimsenin aldığı fiyata deyip de, cinsi ve miktarı söylenmez ise, bey’ fâsid olur. Semen, göstermekle veya miktarı ve cinsi söylenmekle malum olur. Yalnız, ekmek, gazete gibi, kıymeti ilan edilen ve satanın arzusu ile değişmeyen şeylerde, semeni bildirmeden bey’ sahih olur. Hadika’da, yemesi haram olanları anlatırken diyor ki: “Haram olan semen tayin edilmezse, bununla alınanın yenmesi helal olur”.

Bir şeyi [mesela yağı], kab ile tartıp, kab için muayyen bir miktar dara düşmeyi şart etmek fasittir. Kabı boş tartıp, sonra darasını düşmek lâzımdır. Eğer kabın vezni kadar düşmek şart edilirse veya tenekedeki yağ, ölçmeden, toptan satılırsa, câiz olur. Müşteri, boş kabı tartıp söyleyince, bayi inanmazsa, müşterinin sözü kabul olunur. Koçun dişiye katılmasını satmak fasittir.

Ağacın vereceği meyveyi veya tarlanın vereceği mahsulü, oluncaya kadar yerinden ayırmamak şartı ile olmadan satın almak fasittir.
Fakirin, zekatı teslim almadan satması fasittir. Ganimet malını taksim edilmeden önce satmak fasittir.

Hayvanı hayvana veresiye satmak fasittir. Kurtlanmış, bozulmuş eti satmak batıldır. Kokmuş eti satmak fasittir. Veresiye pahalı, peşin ucuz demek, yani, mesela peşin 10 liraya, veresiye, yani taksitle 15 liraya vermek şeklinde 2 şartlı satışın fâsid olduğu, Mevkufat’da, Cevhere’de ve Tuhfetü’l-fukaha’da yazılıdır. Çünkü, semen mechuldür. Hadisle yasak edilmiştir. Yalnız toplâmının fiyatı söylenip satılan şeylerin [mesela sürünün] sayısı az veya çok çıkarsa, fâsid olur.

Yanında bulunmayan şeyi müşteriye tarif etmeden satmak fasittir. Müşteri, malı alırsam, bu para, malın semeni olsun, malı almazsam, parayı geri gönder derse, fâsid olur. Alacağını veresiye satmak fasittir. Hamza Efendi Risalesi Şerhi’nde diyor ki “rahmetullahi teâlâ aleyhima”: “25.si budur ki bir kimsenin, bir kimsede ödünç olarak veya satın alarak veya miras, hediye, sadaka sûreti ile mal veya para alacağı olsa, bu ölçülü veya sayılı malı, teslim almadan, ona veya başkasına, veresiye satmak câiz değildir. Satın almak sûreti ile alacağı şey ev, arsa gibi olmayıp, taşınabilen mal ise, bunu teslim almadan, peşin satmak da, câiz değildir”.

Muztar olana, yani sıkışık durumda olana, mesela aç, susuz, çıplak, evsiz kalana, bunları, semen-i mislinden, yani piyasadaki en yüksek değerinden gaben-i fahiş ile yüksek fiyatla satmak fasittir. Nafakasını temin etmek için, herhangi bir şeyini satmak zorunda kalan fakir kimsenin sattığını, gaben-i fahişle ucuz almak da fasittir.

Kâfirin Kurân-ı Kerîm satın alması sahihtir. Fakat, satması için cebr edilir.

Vakıf olan eski yırtık Kurân-ı Kerîmi satıp, yenisini almak ve harab mescidi satıp parasını başka mescide sarf etmek câizdir. Vakfı bir insan vakıf eder. Evkafın parası ile yapılan binalar vakıf değildir. Bir vakıf bina yıkılıp bunun parası ile başka bina yapılırsa, bu, vakıf olmaz. Beytülmalın olur. Vakıf bina bahçesindeki meyveleri yemek haramdır. Meyve, ot satılıp, parası ile bina tâmir edilir. Ağacı satılamaz.

Şartlı satış 2 türlü olur: Birincisi, falan şey olursa veya olmazsa, bu malı sana sattım veya senden aldım demesi ve diğerinin kabul etmesi olup satışı şarta (Talik) olur. Bir şarta talik ederek yapılan satış batıl olur. İkincisi, bu işi yapar isen, bu malı sana sattım veya senden aldım demesi ve diğerinin kabul etmesi olup satışı şarta (Takyid) olur. Böyle şart câiz, müfsit veya lagv olur. Câiz olan şart yerine getirilir. Lagv olan şart ile yapılan bey’ de sahih olur ise de, şart yerine getirilmez. Bey’in icap ettirdiği bir şeyi, yani şart edilmese de yapılması lazım veya câiz yahut adet olan bir şeyi şart etmek câizdir. Mesela mal müşterinin olması gibi. Bey’in icap ettirmediği ve fakat alana ve satana faydası olmayan şart lagv olur. Söz kesilirken, bey’in icap ettirmediği şart yapılır ve bu şart alana veya satana faydalı olur ise, bey’ fâsid olur. Alıcıdan ve satıcıdan başka bir kimseye faydalı olunca da, bey’ fâsid olur diyenler oldu. Fâsid şart, sözleşmeden sonra yapılırsa, 2 imama göre câiz olur. Fetva böyledir. Müşterinin başkasına satmaması veya satması veya hibe etmesi yahut başka şehirde satması, hediye etmemesi, çayıra salıvermemesi, kesmemesi, binmemesi, kendi yememesi şartları lagv olur. Evini, ölünciye kadar içinde oturmak veya ölünciye kadar müşterinin kendisine bakması şartı ile satmak fâsid olur. Bu şart ile evini hediye etmek câizdir ve evi teslim ettikten ve alan, ona bakmaya râzı olduktan sonra, geri alamaz. [Mecelle, Madde 855.]

Kadının, kendini veya kızını nikah etmesi şartı ile bir malı tekrar kendisine satması şartı ile arsanın hepsinin vergisini müşterinin ödemesi şartı ile yarısını satması, müşteriye olan borcundan ödenmemek şartı ile satmak, ağaçtaki meyveyi bayi toplaması, buğdayı un yapması, mebii bir müddet müşteriye teslim etmemesi, peşin olan semeni vermeden önce mebii teslim etmesi, peşin olan semenin başka şehirde verilmesi, satılan evde bayiın bir müddet oturması veya malı bir müddet sonra teslim etmesi veya müşterinin bayia bir şey borc vermesi veya hediye etmesi veya satması, kiraya vermesi, yahut bayi kumaşı diktikten sonra vermesi şartı ile bey’, fasittir.

Hindiyye’de diyor ki “Bu hayvanı sana 1.000 liraya sattım. Şu hayvanını da, fazla olarak bana vermek şartı ile derse, câizdir. Müşterinin semeni arttırması olur. (Fazla olarak) demeseydi, hediye olup fâsid olurdu. Başka birine ödünç vermesini şart etmek câiz olur. Bayiin müşteriye veya müşterinin oğluna bir şey hediye etmesi, sadaka vermesi şartı ile satın almak fasittir. Hediye edilecek şey, mebi yapılırsa, yani 1. mebi ile birlikte olarak satılırsa, bu satış fâsid olmaz. Bir evi mescid yapılması şartı ile satmak fasittir. Fakirlere sadaka edilmesi için taam satmak ve kabristan yapılması için arsa satmak fasittir. Müşterinin bayia bir müddet hizmet etmesi şartı ile bey’ fasittir. Çünkü, kira şartı bulunan bey’ olur. Evi, yıkması şartı ile satmak sahih ve şart batıl olur. Semeni bayiin alacaklısına vermesi şartı ile satmak câizdir. Müşterinin bayiin alacaklısına kefil olması şartı ile bey’ fasittir. Falandan alacağım olan para ile diyerek satın almak fasittir. [Borclusunun hazırlayıp verdiği bono ile başkasından bir şey satın almanın câiz olmadığı buradan da anlaşılmaktadır.] Semenin, bayiin göstereceği kimseye verilmesi şartı ile bir şey satın almak fasittir. Semeninden tenzil etmeyi şart ederek satmak câizdir. Semeninden belli miktar hediye vermeyi şart ederek satmak câiz değildir. Bahçenin etrafına bayiin duvar çekmesi şartı ile meyveleri satın almak fasittir. Bayi, duvar çekerim, meyveleri satın al demesi câizdir. Müşteri muhayyer olur. Buhara’da peşin satıp veya ödünç alıp, Semerkantta ödemeyi şart etmek câiz değildir. Gebe olduğu şartı ile hayvan satmak fasittir. Sütü çoktur diyerek hayvan satmak câizdir. Karpuzu, kavunu tatlı olmak, kuşu güzel ötmek şartı ile satın almak fasittir.

Fâsid bey’de müşteri bayiin izini ile kabz ederse, mülkü olur. Fakat geri vermesi lazım olur. Kullanması ve başkasına temlik etmesi haram olur. Temliki nafiz olup bayiin geri almak hakkı kalmaz. Kiraya vermesi ile bayiin hakkı gitmez.

Zimmilerin bey’ ve şira yapmaları, müslümanların yapmaları gibidir. Yalnız, birbirlerine şarap ve domuz alıp vermeleri câiz olur. Çalgı aletlerini bunları çalanlara satmak, İmameyne göre câiz değildir. Kara ve deniz haşeratını, yemek için satmak câiz değildir. Bunları tıbda ve sanayida kullanmak için satmak câiz olur”.

İbni Âbidin diyor ki “Fâsid olan şart, sözleşmeden önce bildirilip, sonra bu şart üzerine sözleşilirse, bey’ fâsid olur”. Dürerü’l-hükkam’da, Mecelle’nin 189. maddesini şerh ederken diyor ki “Akidden önce fâsid şartı vaat edip, akid yaparken söylemezler ve akidden sonra vaadini yaparsa, bey’ fâsid olmaz”.

254. ve sonraki maddelerin şerhinde diyor ki “Bayi, akidden sonra, orada veya başka yerde, mebii belli miktarda arttırabilir. Yahut, bu değerde başka bir mal vermeyi vaat edebilir. Müşteri, bunu işitince, kabul ederse, bayiin vaadini yapması lazım olur. Pişman olursa, yapmaktan vazgeçemez. Bayi akidden sonra, semenin bir kısmını veya hepsini almış olsa dahi, semenin bir miktarını müşteriye hediye edebilir. Akidden sonra, bayiin mebi miktarını arttırması veya semenin bir miktarını azaltması asıl akde dâhil olur. Yani ilk akid, artan mebi ve azalan semen üzerinde yapılmış olur. 20 liraya, 20 karpuz pazarlık edildikten sonra, bayi şu kaseyi dahi verdim deyip, müşteri de bu mecliste kabul ederse, câiz olur. 20 karpuz ile kase, 20 liraya satılmış olur. Bayi, bey’i câiz olmayan ve ayıblı, kusurlu olan bir şey ilave ederse, bey’ fâsid olur. Bayi, akidden sonra, semenin bir kısmını veya hepsini müşteriye hediye edebilir. Fakat bu, asıl akde dâhil olmaz. Bayiin akidden evvel, semeni müşteriye hediye etmesi sahih olmaz). 958. madde şerhinde diyor ki (Malını beyhude yere sarf ve telef edene sefih denir. Alışverişte aldanmak sefih olmayı göstereceği gibi, hile olarak kasten aldananlar da vardır”. [Görülüyor ki bayi müşterilere ayrıca hediye vereceğini akidden evvel haber verip, akid esnasında şart etmezler ise, akidden sonra bu vaadini söylemesi ve yerine getirmesi câiz olmaktadır. Fakat müşteriler arasında piyango çekerek, hediyeyi yalnız kazananlarına vermek kumar olur, haram olur.

Bahrü’l-fetava’da fâsid bey’i anlatırken diyor ki “Kumar ile ele geçen, mülk olmadığı için, satılması ve satın alınması ve yenilmesi câiz olmaz. Fâsid şart, malın mal ile mübadelesini ifsad eder. Çünkü fâsid şart, karşılıksız fazlalık olup fâiz demektir. Malın mal olmayan ile mübadelesini ve hediyeyi ifsad etmez”. Kerahiyeti anlatırken diyor ki “Bir kadının, kız kardeşinin zevcine [yani eniştesine] görünmesi câiz değildir. Deniz hayvanlarından balıktan başkasını yemek, hanefi mezhebinde tahrimen mekruhtur. Şartlarına uygun olarak, mevlidin-Nebî okumak câiz ve sevap olduğu ve Ehl-i sünnete muhalif vaizleri [ve kitapları] yasaklamak lazım olduğu, Behcetü’l-fetava’da da uzun yazılıdır. Karşılık vermek şartı ile yapılan hediye, karşılığı verilmedikçe sahih olmaz”. Müşterinin kefil göstermesi veya semeni havale etmesi şartı ile bey’ (satış) câiz ise de, kefilin ve havaleyi kabul edenin sözleşme yerinde hazır olup kabul etmeleri lâzımdır.

Fırından, bakkaldan veresiye alıp da, ay başında borcunu ödeyen kimsenin, her şeyi satın alırken, fiyatını sorup anlaması lâzımdır. Satın aldığı gün, her birinin semeni belli olmazsa, bey’ fâsid olur. Semen belli olup da, müşteri her birini sorup anlamadan kabul ederse, bey’ fâsid olmaz buyurmuşlardır. Bey’in sahih ve fâsid olmasında 2 taraf uyuşmaz ise, sahih olduğu kabul edilir.

İmam veya herhangi memur, hava parası alarak, vazifesini başkasına devir edebilir. Buna bey’ denmez. (Ferag etmek) denir. Çünkü, bey’de alınan ve verilen 2 şeyin mal olmaları lâzımdır. Âmirin, ferag işini kabul etmesi şarttır. Hava parası alarak kiracının binayı devir etmesi câiz değildir. İkrah ile tehdid ile istemeyerek satan kimse, satışı bozabilir. Zorlandığını 2 şahit ile ispat edince, mahkeme bozar.

Tavsiye Yazılar –> Kaç çeşit satış vardır?

Haram Malın Zekatı Verilir mi?

En Çok Okunan Yazılar

Tavsiye Ettiğimiz Temel KitaplarMeâl Okumak Câiz Midir? Ehl-i Sünnet İtikadı Nedir? Ehl-i Sünnet Olmanın Şartları Nelerdir?Her Gün Okunması Gereken Çok Mühim Bir DuâSeyyid Abdülhakîm Arvâsî Hazretleri ve Tasavvuf Terbiyesi Sultan Vahideddîn Hân'a Dâir Sualler