Bu mektup, yine Mollâ Tâhir-i Bedâhşi’ye yazılmıştır. Bir farzın elden kaçmasına sebep olan nâfile ibâdet, hac bile olsa, hiçbir şeye yaramayacağı bildirilmektedir:
Akıllı kardeşim. İsmi gibi temiz olan Mollâ Tahirin kıymetli mektubu geldi. Kardeşim! Hadis-i şerifte, (Allahü teâlânın, bir kulunu sevmemesi, onun faydasız şeylerle uğraşmasından anlaşılır) buyruldu. Bir farzı yapmayıp, bir nâfile ibâdeti yapmak da, boşuna uğraşmaktır. Bunun için, ne ile vakit geçirdiğimizi incelemeliyiz. Ne ile uğraştığımızı anlamalıyız. Nâfile ibâdet mi, yoksa farz olan ibâdeti mi yapıyoruz? Bir nâfile hac yapmak için bir çok yasaklar, haramlar işleniyor. İyi düşünmelisiniz! Aklı olana bir işaret yetişir. Size ve arkadaşlarınıza selam ederim.
[Sabah namazından başka, dört vaktin sünnetlerini kaza niyeti ile kılmak lazım olduğu, bu mektuptan da anlaşılmaktadır].
Allaha kulluk ederim, taptığım dergah bir,
Bir lahza ayrılmadım tevhidden Allah bir!