Sual: Bahailerin inanışları nasıldır?
Cevap: İslamiyeti yıkmak için uğraşanlardan biri de, Bahailerdir. Bu dinsizlerin başı, Bahaullahtır. Elbab Ali Muhammed ismindeki bir acemin talebesi ve halifesi idi. Elbab, kendisine ayna derdi. Bu aynada Allah görünüyor derdi. Ölünce, Bahaullah bunların reisi olup bahailik ismini verdiği safsatalarını yaymaya başladı. Ölmeden önce, yerine, oğlu Abdülbaha Abbas’ı geçirdi. Abbas “Gasniyi Âzam” ismini aldı. Avrupa ve Amerika’ya giden Abbas, 100.000’den ziyâde Bahai topladı ve 1921’de öldü. Yerine, oğlu Şevki geçti. Bu da, Bahai tarîkatini yaydı. Bahaullah, kendinin Peygamber ve ahir zamanın büyük kurtarıcısı olduğunu söylerdi. Kendisine ilk küfür damgasını bu sözü ile vurmuştur. 2.000 yıl sonra bir Peygamber daha geleceğini söylemiştir. İslamiyet ile ilişiği olmayan bu kâfirlere göre, 19 adedi mukaddes imiş. Oruçları 19 gün imiş. Her Bahainin, 19 günde bir, 19 Bahaiyi davet etmesi şart imiş. Dinsiz yollarını, “Umumî adalet evi” dedikleri, yüksek meclislerine seçilen 19 kişi idare edermiş. Her Bahai, her sene, kazancının 5’te 1’ini bu heyete vermeye mecbur imiş. On bir yaşında evlenmek lazım imiş. Bekar yaşamak yasak imiş. Çıplak kadınlarla toplantı yapmak ibâdet olup başka türlü ibâdete lüzum yok imiş. Her türlü ahlaksızlık, şeref sayılırmış.
Bahailerin, bütün dünyada 88 yerde teşkilatı vardır. Hıristiyan, Yahudi, Mecusi, Sihi, Zerdüşti ve Budistleri aldatarak, kendilerine çekmektedirler. Bunların en korktukları, dayanamadıkları, amansız düşmanları, İslam âlimleridir. Dinini bilen, anlayan hiçbir müslümanı aldatamamışlardır. Kitaplarını, propaganda neşriyatlarını 48 dile tercüme edip, her yere dağıttıkları ve bu yolda milyonlarca lira harc ettikleri hâlde, İslamiyet karşısında âciz kalmakta, eriyip gitmektedirler. Buna karşılık, Avrupa’da ve Amerika’da ve Afrika’da ve Avustralya’da 77 mahalli mahfil, resmen tescil edilmiş bulunmaktadır. Rus Türkistanı’nda 1902’de yapılmış ve Chicago’da 1920’de yapılmış büyük mabedleri vardır. Irk ve milliyet tanımazlar. Komünistler gibi, bütün dünyaya yayılmak, tek bir “salahiyetli mübeyin”in emirleri ile idare edilmek gayesindedirler. Fertlerin menfaatini düşünmezler. Devlet kapitalizmini desteklemektedirler.
Tapınmaları, teşkilatları, vazifeleri “Akdes” dedikleri kitaplarında ve “Vasiyetler levhaları”nda yazılıdır. Allahü teâlâya inanmaları ve birçok bilgileri, İslam dininden alınmıştır. İslamiyete uymayan, uydurma tarafları da çoktur. Mantıki ve çoğu sosyal olan dünya görüşleri, din diye, ilâhî vahiy diye anlatılmaktadır.
Namazları, Hayfa’ya karşı durup, Allah’ı düşünmek imiş. Hacları, Babın Şiraz’daki evini veya Bahaullah2ın Bağdat’taki evini gidip görmek imiş. Âyet okumak, kalp ile Allah’ı düşünmek demek imiş.
Şimdi, dünyadaki ve hele memleketimizdeki İslam cahilleri, İslamiyeti yıkmak için her kılığa giriyor, İslama karşı olan her kötülüğü, yaldızlı sözlerle övüyorlar. Bahailiğe bir değer vermedikleri hâlde, yalnız İslamın karşısında olduğu için, bu dinsizleri de öven, şişiren, göklere çıkaran kitaplar yazıyor ve dağıtıyorlar.
Tavsiye Yazı –> Kadıyanilik Nedir?