Sual: Şamanizm dini nedir? Şuan Asya’nın çeşitli bölgelerinde mensupları bulunan din neye inanır?
Cevap: Nuh aleyhisselâmın III. oğlu Yafes, yüzlerce torunları ile Asya’nın ortalarına yerleşti. Orada çoğalarak, doğu Asya’ya ve o zaman mevcûd olan kara yolları ile Okyanus adalarına yayıldılar. Yafes öldükten nice yıllar sonra, insanlar azmaya, Nuh aleyhisselâmın ve Yafes’in dinini, nasihatlerini unutarak, hayvan gibi yaşamaya başladılar. Yıldızlara, aya, güneşe, heykellere, cinne tapınmaya koyuldular. Çeşit çeşit yollara ayrıldılar.
Böyle, uydurulan, meydana çıkan sapık yollardan biri, Şamaniliktir. Avrupalıların Chamanisme dediği bu bozuk yol, vakti ile doğu Asya’da kâfirlerin uydurduğu bir din olup bugün Sibirya’daki ve Okyanus adalarındaki vahşiler arasında yayılmış haldedir. Bunlar, güneşte bulunuyor dedikleri bir tanrıya ve cinne ve meleklere tapınır. En büyüğüne şeytan derler. Şaman dedikleri papazları bir at kuyruğu takar. Güya cinni kovmak için boyunlarına bir davul asarlar. Bu davulu ara sıra çalarlar. Sihir, yani büyücülük, bunlarda kerâmet sayılır. Bu da, Berehmen ve Buda dinleri gibi, Peygamberlerin “aleyhimüssalevâtü vetteslîmât” getirdiği hak dinlerin, asırlar boyunca, câhiller, zâlimler tarafından bozulması, değiştirilmesi ile meydana gelmiştir.
Din adamlarına Şaman veya Kam derler. Kam, tabiatüstü kuvvetlerle temasa geçebilen insandır. Biraz bugünki medyumlar gibi, kendilerine göre bir takım usullerle trans hâline girer, yani kendilerinden geçerler. Normal insanların görüp işitmediği şeylerden, ruhlardan, cinlerden anlatırlar. Bunlar, din adamı olmaktan ziyade, birer kabîle büyücüsüdür. İslâmiyet öncesi Arabistan’daki kâhinlere benzer. Güyâ gelecekten haber verirler. Hastaları iyileştirirler. Ruhlar âleminde neler olup bittiği hakkında konuşurlar. Bu büyücülere olan inancı din gibi görmek meseleyi içinden çıkılmaz hâle getirmektedir. Aslında Şamanlık müstakil bir din değildir. Sonradan dinlere karışmış tabiatüstü kuvvetler sistemidir. Bu bakımdan Şamanlık, her dinde bulunabilir.
Tavsiye Yazı —> Barnabas İncilinin Hikayesi