Sual: Bazı alimlerin İmam-ı Azam Ebu Hanife hazretlerini tenkid ettiğini görüyoruz. Bunlara ne cevap vermelidir?
Cevap: İstanbul’da neşredilen Arabî Ulemaü’l-müslimin ve vehhâbîyun kitabının 62. sayfasında, Mîzan-ül kübra kitabının müellifi Abdülvehhab-ı Şarani buyuruyor ki;
Edilleti’l-mezahib ismindeki kitabımı yazacağım zaman, İmam-ı Âzam Ebû Hanîfe’nin ve talebelerinin ictihadlarını çok inceledim. Her birinin bir âyet-i kerimeye, hadis-i şerife veya Ashâb-ı kiramdan gelen habere dayandığını gördüm. İmam-ı Mâlik ve imam-ı Ahmed ve imam-ı Şâfiî gibi büyük müctehidler, İmam-ı Âzamı çok övdüler. Başkalarının lehte ve aleyhte konuşmalarının hiç kıymeti yoktur. Çünkü, Maliki ve Hanbeli ve Şâfiî mezhebinde olanların, mezheplerinin İmamının methettiklerini sevmeleri ve övmeleri lazımdır. Sevmezlerse, kendi mezheplerine uymamış olurlar. Mezhep taklit edenin, mezhebinin imamına uyarak, İmam-ı Âzam’ı methetmesi vâciptir. Bir gün, İmam-ı Âzam’ın hayatını yazıyordum. Yanıma bir adam geldi. Bir yazı gösterdi. İmam-ı Âzam’a dil uzatmakta idi. Bunu, İmamın ictihadlarını anlayamayan biri yazmış dedim. Bunları Fahreddin-i Razi’nin kitabından aldığını söyledi. Fahreddin-i Razi, İmam-ı Âzam Ebû Hanîfe’nin yanında bir talebe gibidir. Yahut, bir sultan yanındaki köylü gibidir. Yahut, güneşli havadaki görünmeyen yıldız gibidir. Köylünün, delilsiz olarak sultanı kötülemesi haram olduğu gibi, bizim gibi mukallidlerin, tevil istemeyen açık bir nass olmaksızın, mezhep imamının ictihadına karşı çıkması, imam için, derme çatma şeyler söylemesi de haramdır dedim. İmam-ı Âzam Ebû Hanîfe’nin ictihad ederek söylediği ahkamdan birini anlayamayan bir mukallidin, bunun hilafı zahir olmadıkça bununla amel etmesi vâciptir.
Ebû Muti diyor ki Küfe camiinde İmam-ı Âzam’ın yanında idim. Süfyan-ı Sevri ve imam-ı Mükatil ve Hammad bin Seleme ve imam-ı Cafer Sâdık ve başka âlimler geldiler. Din işlerinde çok kıyas yaptığını işittik. Bu, senin için pek zararlı olur. Çünkü, ilk kıyas yapan İblis idi dediler. İmam-ı Ebû Hanîfe, sabahtan Cuma namazına kadar bunlara cevap verdi. Mezhebini açıkladı. Önce Kur’ân-ı Kerîmde arıyorum. Bulamazsam, hadis-i şeriflerde arıyorum. Yine bulamazsam, Ashâb-ı kiramın icmalarına bakıyorum. Burada da bulamazsam, ihtilaf ettiklerinden birini tercih ediyorum. Bunu da bulamazsam, kıyas yapıyorum dedi. Misaller gösterdi. Hepsi kalkıp, İmamın elini öptü. Sen âlimlerin efendisisin. Bizi affet! Bilmeden seni üzdük dediler. Allahü teâlâ, beni de, sizi de afv buyursun dedi.
Ey kardeşim! İmam-ı Âzam Ebû Hanîfe’ye ve Onun mezhebini taklit eden fıkıh âlimlerine dil uzatmaktan kendini koru! Cahillerin sözlerine ve yazılarına aldanma! O yüce imamın ahvalini, zühdünü, veraını ve ibadetlerdeki ihtiyatını, titizliğini bilmeyen dinde reformculara uyarak, onun delilleri zayıftır dersen, kıyamette onlar gibi felakete sürüklenirsin. Sen de, benim gibi, Hanefi mezhebinin delillerini incelersen, 4 mezhebin de sahih olduğunu anlarsın! Mezheplerin doğru olduğunu öğle güneşini görür gibi, açık olarak anlamak istersen, Ehlullah yoluna sarıl! Tasavvuf yolunda ilerliyerek, ilminin ve amelinin ihlaslı olmasına çalış! O zaman, İslamiyet bilgilerinin kaynağını görürsün. 4 mezhebin de, fıkıh bilgilerini bu kaynaktan alıp yaydıklarını, bu mezheplerin hiçbirinde, İslamiyet dışında hiçbir hüküm bulunmadığını anlarsın. Mezhep imamlarına ve onları taklit eden âlimlere karşı edepli, terbiyeli davrananlara müjdeler olsun! Allahü teâlâ, onları kullarına saadet yolunu göstermek için rehber, imam etti. Onlar insanlara Allahü teâlânın büyük ihsanıdır. Cennete giden yolun öncüleridirler. Abdülvehhab-ı Şarani’nin Mîzanü’l-kübra kitabının önsözünden tercüme tamam oldu.
TENBİH: Abdülvehhab-i Şarani Şâfiîdir. Fahreddin-i Razi de Şâfiî mezhebindedir. İmam-ı Âzam’a dil uzattığı için kendi mezhebindeki Raziyi nasıl ayıpladığı yukarıda görülmektedir. Hanefilerle Şâfiîler dövüşerek İslamiyetin gerilemesine sebep oldular sözü ile müslümanları aldatmaya çalışan dinde reformcuların, yukarıdaki satırları iyi okuyarak, gafletten uyanmalarını dileriz.
Tavsiye Yazı –> Niçin Hanefi Mezhebi