211 – 5 kısım insanlar Cehenneme gideceklerdir:
1) 5 vakit namazı özürsüz terkedenler. Kaza etmeyenler.
2) İçki içip ve tövbe etmeyen.
3) Zekat ve uşur vermeyen.
4) Ana-babasına karşı gelen.
5) Cami-i şeriflerde dünya için konferans verenler, nutuk söyleyenler. Hele hutbe esnasında cemaatin veya hatibin hutbeden başka konuşmaları büyük günahtır.
Akıl ve baliğ olan her müslümanın, her gün vakitleri gelince, 5 kere namaz kılmaları ve her birisini vaktinde kıldığını bilmeleri farzdır. Cahillerin, mezhepsizlerin hazırladıkları takvimlere uyarak, vaktinden evvel kılmak büyük günah olur ve bu namaz sahih olmaz. Kız ve oğlan çocuk 7 yaşına gelince, namaz kılmalarını emretmek velisi üzerine vâcip olur. Oruç tutmaları için de emreder. İçki içmemesi için de emreder. İyi işlere alıştırır. Kötü işleri yapmamasını emreder. 10 yaşına gelince, namaz kılmaları için, el ile vurulur. Değnek ile döğülmez. Falaka ile vurulmaz. El ile 3’ten ziyade dahi vurulmaz. Velisinden başkası döğmez. [Velisi izin verirse, hocası el ile 3 kere döver. Falakaya bağlayıp ayaklarına sopa ile vurmak caiz değildir.] Değnek ile dövmek, akıl, baliğ olup cinayet işleyen kimseye [ve hakimin karar vermesi ile] caiz olur. [Erkeğin zevcesini sopa ile döğmesi de caiz değildir.] 10 yaşındaki çocukların yatakları da ayrılır. Kimse, kimsenin yerine, onun borcu olan namazı kılamaz. Kendi kıldığı namazın ve başka ibadetlerinin sevâbını, diri veya ölü olan başkasına hediye etmek caizdir. Alacaklının, alacağını istememesi için, namaz kılıp, sevâbını ona bağışlamak caiz değildir. 1 Dank, yani 1 dirhem gümüş kıymetinin 6’da 1’i kadar [Takriben 2,5 kırat-ı şeri veya yarım gram gümüş kadar] borc için, şartlarını gözeterek kılmış olduğu namazlardan, 700 namazının sevâbı, kıyamet günü, alacaklısına verilecektir. Borclunun sevapları biterse alacaklısının o kadar günahı, ona yükletilecektir. [Zevcesini boşayınca, mehr parasını ona hemen vermek de, kul hakkıdır. Ödemezse, dünyada cezası ve ahirette azâbı çok şiddetlidir. Kul haklarından en mühimi ve azâbı en çok olanı, akrabasına ve emri altında olanlara Emr-i maruf yapmamaktır. Bunlara din bilgisi öğretmeyi terketmektir. Onların ve bütün müslümanların dinlerini öğrenmelerine ve ibadetlerini yapmalarına, işkence ederek veya aldatarak mâni olanın kâfir olduğu, İslam düşmanı olduğu anlaşılır. Bidat sahiplerinin, mezhepsizlerin, sözleri ile yazıları ile Ehl-i sünnet itikadını değiştirmeleri, dini, imanı bozmaları da böyledir. Namazın farz olduğuna, birinci vazife olduğuna inanmayan, ehemmiyet vermeyen, kâfir olur.] Farz olduğuna inanıp da, tembellik ile özürsüz kılmayan fasık olur. Kılıncaya veya ölünceye kadar, hakim tarafından habsolunur. Arada bir nasihat verilir. Hadis-i şerifte, “Kâfiri müslümandan ayıran şey, namaz kılmamasıdır” buyuruldu. Bunun için, tembellik ederek namaz kılmayana, hanbeli mezhebinde kâfir denilmiştir. Terketmek, tembellikle, bile bile kılmamak demektir. [Özür ile kaçırmaya, fevt etmek denir.] Özür ile vaktinde kılınmayan namazları acele kaza etmek farzdır. Ailesinin nafakasını kazanacak kadar tehir etmesi caiz olur. İbni Teymiye’nin (Kaza namazı kılmayanın, hayratü Hasenâtı kaza namazı olur. Bunun kaza kılması lazım gelmez) sözü dalalettir.
Tavsiye Kitap –> Ey Oğul İlmihali
Tavsiye Yazı –> Cehennemin tabakaları