17 – Ey Oğul! Abdest veya gusül için su bulamazsan veya suyu kullanamazsan, teyemmüm edersin. Abdest ve gusül için, teyemmüm aynıdır ve şöyle olur:
2 kolunu dirseklerinin üst tarafına kadar sıvarsın. (Namaz kılmak için, teyemmüm etmeye) niyet edersin.
(Bismillahirrahmanirrahim) deyip, 2 avucunu temiz bir toprak veya sokaktan gelen toprak tozları ile tozlanmış ev eşyası üzerine vurursun. Ellerini birbirine sürtüp yüzünün her tarafını tam olarak meshedersin. Toz toprak varsa sürterken ellerden yere düşer. 2 el ayası açık, 4 parmak yapışık, baş parmakları ayrı olarak avuç içleri yüze karşı, parmakları yatay vaziyette, 2 elin uzun parmakları birbirine dokundurulur. Uzun parmakların üst kenarı saç kesimine gelmek üzere yüze konup, eller yüze yapışık kalmak üzere yukardan aşağı çene ucuna kadar indirilir. Böylece yüz, 1 kere meshedilmiş olur. Yüzde iğne ucu kadar el dokunmamış yer kalmamalıdır. İkinci bir defa, 2 el ayasını aynı suretle toprağa vurup, sol elin ayasının yarısı yani 4 parmak içi ile sağ elinin 5 parmağı bitişik olarak, tırnağı ucundan başlayarak, dirseğe kadar, dış kısmını meshet! Yine sol elinin iç kısmı avuç ve başparmak içi ile sağ kolun iç kısmını dirsekten bileğine kadar meshedersin. Bu esnada baş parmak içi, sağ elin baş parmak dışını mesheder. Gevşek yüzük oynatılır. Sağ elinle de, sol kolunu aynen böyle yaparsın. Parmakların yanlarını, diğer elin parmaklarının içleri ile mesh lazım değildir. İşte teyemmümün tertibi budur.
Teyemmümün farzları 3’tür:
1) Niyet etmek, niyetin kalpten olması lazımdır.
2) Ellerini pak toprağa vurup, yüzünü tam olarak meshetmek, yani sıvamaktır.
3) Yine ellerini temiz toprağa vurup, kollarını dirseklerinle beraber meshetmektir. Aynı topraktan, çok kimse, teyemmüm edebilir. Su bulunca, teyemmüm bozulur. Şâfiî ve maliki mezheplerinde her namaz vakti girince, yeniden teyemmüm etmek lazımdır.
Cünüp kimse, abdest alacak kadar su bulsa, abdest ve gusül için bir (Teyemmüm) ederek namazlarını kılar. Sonra, abdesti bozulunca, bu su ile abdest alır. Teyemmüme başlarken, niyet etmek farzdır. Hadesten, cünüplükten temizlenmek için veya namaz kılmak için yahut belli bir ibadeti yapmak için niyet ederek yapılan teyemmüm ile namaz kılınabilir. Yalnız teyemmüme niyet edilirse, kılınamaz. Şehir içinde dahi sudan 1 mil uzak olan teyemmüm eder. 1 mil 4.000 zradır. 1 zra hanefide 24, diğer 3 mezhepte ise 21 parmak, 1 parmak 6 arpa genişliğinde olup 2 santimetredir. 1 mil hanefide 1920, diğer 3 mezhepte 1680 metredir. Sıcak yer, hamam parası olmayan, hasta olmaktan korkarsa, teyemmüm eder. İçmek için olan su, yok demektir. Zemzem suyu varken teyemmüm edilmez. Teyemmüm, taş ve topraktan ve kireç, kükürt, kaya tuzundan yapılır. Yanıp kül olabilen şeylerden ve sıcaktan eriyen, maden, yağlı boya, camdan ve üzeri sırlı porselenden, kar ve buzdan, undan yapılmaz. Üzerinde toprak tozları bulunan her şeyden yapılır. Ele bulaşacak kadar tozlu olmaları lazımdır. Yaş çamur ile yapılmaz. Maliki mezhebinde kardan, buzdan teyemmüm caizdir. Sakal başı ile kulak arası, kaş ile göz arası ve burun delikleri yüze dâhildir. Yüzün ve kolların tozlanması lazım değildir. Abdestte 2 parmağı gezdirerek başın 4’te 1’i mesh olunabilir. Teyemmümde 3 parmaktan az ile mesh olmaz. 2 el ile mesh şart değildir. Bir el ile de olur. Başkasına da, özürsüz yaptırabilir. Bir yerden çok kimsenin teyemmüm etmesi caizdir. Abdestsizin mescide girerken teyemmüm etmesi müstehaptır. Suyun bulunduğunu sormak, suyu olandan istemek, piyasa değerinde olunca, satın almak lazımdır. Hanefi mezhebinde, vakit girmeden evvel teyemmüm caizdir. Diğer 3 mezhepte caiz değildir.
Abdest azasının çoğunda veya yarısında yara bulunan kimse, teyemmüm eder. Çoğu sağlam ise, sağlamını yıkayıp yaralara mesheder. Gusülde, bedenin hepsi, bir uzuv sayılır. Bedenin yarısı yaralı ise, teyemmüm eder. Deriye mesh zarar verirse, sargıya mesheder. Bu da zarar verirse, bunu da terkeder. [Çünkü, her mezhepte böyle olduğundan, başka mezhebi taklit mümkün değildir.] Eli çolak olan, teyemmümde yüzünü ve kollarını yere sürer. Namazı terketmez. Kolları dirsekten yukarı kesik olan da böyledir. Elleri ve ayakları kesik olanın, yüzünde yara varsa, namazı abdestsiz kılar. Namaz kılmaz da, denildi. Abdest aldıracak kimse bulamayan hasta, teyemmüm eder. Kölesi, çocuğu, hizmetçisi varsa, teyemmüm etmez. Bunlardan başkasından yardım istemesi mümkün olursa, yine etmez. Temiz yer, su ve toprak bulamayan mahbus, okumadan, namaz kılar gibi yapar. Kurtulunca, hepsini iade eder. Yakında su olduğunu bilmeyerek, teyemmüm sahih olur.
Tavsiye Kitap –> Ey Oğul İlmihali