Sual: Haccın sünnetleri nelerdir?

Cevap: Haccın sünnetleri 11’dir. Şunlardır;

1) Temeddüe niyet etmemiş afaki olanların, hemen Mescid-i harama girerek (Tavaf-ı kudum) yapmalarıdır. Kâbeyi görünce tekbîr, tehlîl ve duâ edilir. Erkekler, Hacer-i esvede el ve yüz sürer. Süremezse, uzaktan istilam eder. Yani ellerini kaldırıp, “Bismillahi, Allahü ekber” deyip yüzüne sürer. Tavaf-ı kudumdan ve iki rekat namazdan sonra, Safa ile Merve arasında say yapılır. Bundan sonra, ihramı çıkarmadan, Mekke şehrinde oturup, Terviye gününe kadar, istenildiği miktar, nâfile tavaf yapılır. Müfrid olan ve karin olan hacılar, taş atıp traş oluncıya kadar ihramı çıkarmıyacağı için, ihrâmin menettiği şeylerden, her gün, sakınmaları lazım olur. Bu şeylerden sakınamayacak kimselerin, mütemetti hacı olması uygundur. Mescid-i haram içinde namaz kılanların önünden geçmek günah değildir.

2) Tavafa (Hacerül-esved)den başlamak ve burada bitirmektir.

3) İmamın 3 yerde hutbe okumasıdır. Birisi, Zilhicce ayının 7. günü Mekkede; ikincisi, 9. günü, öğle namazı olunca, öğle ve ikindi namazlarından önce, Arafat’ta; üçüncüsü, 11. günü, Minada okunur. Arafat’ta, hutbe bitince öğle ve hemen sonra ikindi namazı, cemaat ile kılınır. İmama yetişemeyen, ikindi namazını, ikindi vaktinde kılar. Namazdan sonra, imâm ve cemaat, mescid-i Nemre’den, Mevkıf’e gelip, imâm hayvanda, hacılar ise yerde, kıbleye karşı, ayakta veya oturarak vakfeye dururlar. Cemaatin de hayvanda olması efdaldir. (Cebel-i rahme) kayaları üstüne çıkmak ve vakfe için niyet etmek lazım değildir. [Bidat fırkasındaki imâm ile kılınan namazı iade etmek lâzımdır. Çünkü, bidat ehlinin ibâdetlerinin kabul olmayacağı hadis-i şeriflerde bildirildi.]

4) Arafat’a gitmek için, Mekke’den, (Terviye günü), yani Zilhiccenin 8. günü, sabah namazından sonra çıkmaktır. Mekke’den Mina’ya gidilir.

5) Arefe gününden önceki ve bayramın 1, 2 ve 3. günlerinin geceleri, Mina’da yatmaktır. 3. gece ve günü Mina’da kalmak mecburi değildir.

6) Arafat’a gitmek için, Mina’dan, güneş doğduktan sonra yola çıkmaktır.

7) Arefe gecesi Müzdelife’de yatmaktır. Arafat’tan Müzdelife’ye gelip, burada, yatsı vakti olunca, akşam ve yatsının farzları birbiri ardınca, cemaat ile kılınır. Akşam namazını Arafat’ta veya yolda kılanların Müzdelife’de tekrar cemaat ile veya yalnız olarak, yatsı ile birlikte kılması lâzımdır.

8) Müzdelifede, vakfeye, fecir ağardıktan sonra durmaktır. Gece Müzdelife’de yatıp, fecir açılırken, sabah namazını hemen kılıp, sonra, (Meş’arîlharam) denilen yerde, ortalık aydınlanıncaya kadar, vakfeye durulur. Güneş doğmadan önce, Mina’ya hareket edilir. Yolda (Muhasser) denilen vadide durmamalıdır. Burası (Ashâb-ı fiil) durak yeridir. Mina’ya gelince (Mescid-i Hif)e en uzak olan ve (Cemre-i Akabe) denilen yerde, sağ elin baş ve şahadet parmakları ile iki buçuk metreden veya daha uzaktan, Cemre yerini gösteren duvarın dibine nohud kadar 7 taş atılır. Duvarın üstüne veya insana, hayvana çarptıktan sonra dibine düşerse câiz olur. Ertesi fecre kadar câiz ise de, o gün öğleden önce atmak sünnettir. Sonra, hiç durmadan buradan gidilip, isterse kurban keser. Çünkü, seferi olana kurban kesmek vâcib değildir. Seferi olan hacıların, müfrid oldukları zaman kurban kesmeleri vâcib değildir. Kurbandan sonra tıraş olur ve ihramdan çıkar. Bayrâmın 1. günü Mina’da olanlar ve bütün hacılar, bayram namazı kılmaz. Sonra, o gün veya ertesi gün veya daha ertesi gün Mekkeye gidip, Mescid içinde ve niyet ederek (Tavaf-ı ziyaret) yapar. Buna (Tavaf-ül ifada) da denir. Tavaf-ı ziyareti ve tıraşı bayrâmın 3. günü güneş battıktan sonraya bırakmak mekruhtur ve kurban kesmek lazım olur. Yalnız baygın olanın yerine başkası tavaf yapabilir. Tavaf-ı ziyarette, önceden bu tavaf için say yaptıysa, artık bir daha (Remel) ve (Say) yapmaz. Yapmadıysa, say yapması vâcibdir. Bu tavafta (Iztıba), yani ihrâmın üst kısmını sağ koltuk altından geçirip, sol omuz üzerine koymak yoktur.

Tavaf namazından sonra Mina’ya gelir. Öğle namazını Mekke’de veya Minada kılar. Bayrâmın 2. günü, öğle namazından sonra Mina’da hutbe okunur. Hutbeden sonra, 3 ayrı yerde, 7’şer taş atılır. (Mescid-i Hif)e yakın olandan başlanır. 3. günü de böyle 7’şer taş atılır ki hepsi 49 taş olur. Bunları öğleden önce atmak câiz değildir veya mekruhtur. 3. günü güneş batmadan önce, Mina’dan ayrılır. 4. gün de Mina’da kalıp, fecirden güneşin gurubuna kadar dilediği zaman 21 taş daha atmak müstehaptır. 4. günü fecre kadar Minada kalıp da taş atmadan ayrılırsa, koyun kesmek lazım olur. 1 ve 2. yerlerinde taş attıktan sonra, kollar omuz hizasına kaldırılarak ve el ayaları semaya veya kıbleye çevrilerek duâ edilir. Atılacak 70 taş, Müzdelife’de veya yolda toplanır. Hayvan üstünde taş atmak câizdir. (Tavaf-ı sadr)dan sonra, zemzem suyu içilir. Kabe’nin kapı eşiği öpülür. Göğüs ve sağ yanak (Mültezem) denilen yere sürülür. Sonra, Kâbe perdesine yapışıp, bildiklerini okur ve duâ eder. Ağlayarak Mescid kapısından dışarı çıkar.

Mina, Mekkenin; Müzdelife, Minanın; Arafat da, Müzdelifenin şark cihetindedir. Son yapılan asfalt caddelere göre, Mina ile Mekke arası 4,5, Mina ile Müzdelife arası 3,3 ve Müzdelife ile Arafat arası 5,4 kilometre, Safa ile Merve arası 330 metre, Safa tepesindeki kemer ile Kâbe arası 70 metre oldu.

9) Arafatt’a, vakfeden önce gusletmektir.

10) Mina’dan Mekke’ye son dönüşte, önce Ebtah denilen vadiye gelip, burada bir miktar durmaktır. Buradan Mekke’ye gelip dilediği kadar kalır.

11) Hacca giderken, muhtaç olmayan ana, babadan, alacaklılardan, kefilinden izin almak sünnettir. Ana baba muhtaç ise, izinsiz gitmek haramdır. Nafaka bırakmadı ise, zevcesinden izinsiz gitmesi de haram olur. Mekke şehrine (Mualla) kapısından, Mescide (Babüsselam)dan ve gündüz girmek müstehaptır.

Haccın sünnetini yapmayana ceza lazım gelmez. Mekruh olur. Sevâbı, azalır. Arefe günü Cumaya rastlarsa, 70 hac sevâbı hâsıl olur. Halk arasında buna hacc-ı ekber deniliyor. Bu söz doğru değildir.

En Çok Okunan Yazılar

Tavsiye Ettiğimiz Temel KitaplarMeâl Okumak Câiz Midir? Ehl-i Sünnet İtikadı Nedir? Ehl-i Sünnet Olmanın Şartları Nelerdir?Her Gün Okunması Gereken Çok Mühim Bir DuâSeyyid Abdülhakîm Arvâsî Hazretleri ve Tasavvuf Terbiyesi Sultan Vahideddîn Hân'a Dâir Sualler