Sual: Hristiyanlığın, İslamiyetten üstünlüğünü iddia eden protestanların ortaya koydukları delillerden biri de, (Hristiyanlık zuhûr ettiği zaman, yahudiler buna karşı cebhe aldılar ve Îsâ aleyhisselâmın dinini kabul edenlere zulüm [işkence] yaptılar. Bu sebep ile yahudiler üzerine müthiş belalar geldi. Zelil ve hakir olup millet olma saadetinden mahrum kaldılar. İslamiyetin zuhûrundan sonra, müslümanlara saldıran hristiyanlar üzerine böyle büyük belalar gelmedi) iddiasıdır. Bu iddia doğru mudur?
Cevap: İleri sürdükleri bu delilleri de, tamamen vaki olan hakikatlerin hilafınadır, tersinedir. Çünkü, yahudilerin belaya uğramaları, sadece İseviliğin zuhûrundan sonra olmamıştır. (Ahd-i Atik)de ve tarih kitaplarında bildirildiği gibi, Îsâ aleyhisselâmın bisetinden önce de, yahudiler günbegün çeşitli belalara uğramışlardır. Yusuf aleyhisselâm zamanından, Mûsâ aleyhisselâm zamanına kadar Mısırdaki putperest kıbtilerin elinde esir kaldılar. Onların çeşit çeşit hakaretlerini çektikten sonra, Mûsâ aleyhisselâm bunları, kıbtilerin elinden kurtardı. Davud ve Süleyman aleyhimesselam zamanından sonra, yine türlü türlü belalar ve karışıklıklara duçar olarak perişan oldular. Bu cümleden olarak, Asuri hükümdarlarından II. Buhtunnasar Kuds-i şerifi zabt etti. Büyük katliam yaptı. Binlerce yahudiyi öldürdü. Hayatta kalan yahudileri ve Beni İsraile gönderilmiş Peygamberlerden bazılarını esir alarak Babil’e götürdü. Hatta, o karışıklıklar sırasında, bütün Tevrat nüshaları parçalanmış, bir tane bile kalmamıştı. Asurilerin zulümleri altında, yahudilerin ne gibi belalara uğradıkları ve Makkabi isyanları sırasında, ne kadar yahudi katl edildiği herkesin malumudur. [Makkabi: Suriye’deki Selefkiler devletinin kralı Antiokhos IV. Epiphanein, yahudileri putperest yapmak siyasetine karşı isyan eden, yahudi kumandandır. Antiokhos’un ordusunu yenerek Kudüs’ü ele geçirdi ise de, daha sonra, tekrar kaybetti. Fakat yahudilerin dinlerinde serbest olmaları hürriyetini elde etti. Bu harbler sırasında, çok yahudi kılıçtan geçirildi.] Nihâyet milattan 70 sene evvel meşhur Romalı Pampe, Filistin’i zabt edip, emri altına almıştır. Yahudiler üzerine gelen bu belaların hepsi Peygamberleri inkâr ettikleri ve çoğunu öldürdükleri için idi. Bu belaların, hazret-i İsa’nın bisetinden önce olduğu tarihlerde açıkça yazılıdır.
Îsâ aleyhisselâmın göğe yükseltilmesinden yetmiş sene sonra, Roma İmperatoru Titus’un, Kudüs’e girince, Kudüs’ü yakarak bütün yahudileri katletmesine bir sebep aranırsa, tarihlere müracaat edilsin. Yahudilerin dünyada hakir ve zelil olmaları, Îsâ aleyhisselâmdan sonra umumî olmayıp, bazı mahallerde olmuştur. Peygamberimiz “sallallâhü aleyhi ve sellem” zamanında, Medine-i münevvere ile Şam arasında yer alan, Hayber kalesi gibi bir takım yerlerin hükümdarları, Kab bin Eşref, Merhab ve İsmail [Semauel] gibi yahudiler idi. Ne zaman ki Peygamberlerin sonuncusu ve en üstünü Resûlullah efendimize düşmanlık ve ihanet ettiler, o zaman gazab-ı ilâhiyye uğradılar. Bakara sûresi 61. âyetinde meâlen: “Onlara zelillik ve fakirlik verildi” buyurulmuştur. Bu âyet-i kerimede buyurulduğu gibi, perişan oldular. Bir daha devlet kurmaları mümkün olmadı.
Allahü teâlâ, yeni bir din gönderdiği zaman, batıl dinlere inanan kimseler üzerine büyük belaların gelmesi lazım mıdır? Lazım gelseydi, Beni İsrail Mûsâ aleyhisselâmın dini üzere yaşadıkları birkaç bin sene içerisinde, kendilerinden pek zayıf ve sayıları çok olan mecusiler üzerine peşpeşe belalar gelerek mahv-ü perişan olmaları lazım gelirdi. Halbuki Çin, Hindistan, Türkistan ve Amerika ahalisi, eski halleri üzerine kalmışlardır. [Üzerlerine, protestanların söyledikleri gibi herhangi bir bela gelmemiştir.]
Tavsiye Yazı –> Yahudilik Kısaca Nedir?