Sual: Müslümanlık kısaca nedir? Özetlemek gerekirse nasıl anlatabiliriz?
Cevap: Müslümanlık, maddi ve mânevî temizliktir, vücut temizliğini ve kalp temizliğini emreder.
Müslümanlık, dünya ve ahiret saadetini sağlayan tek yoldur. Hakiki müslüman (Allahü teâlânın kaderine inanan müslüman) dünyada, dâima huzur içindedir. Çünkü bu müslüman, şuna inanmıştır: Kendisine gelen hayır ve şer Allahü teâlâdandır. Allahü teâlânın takdiridir. Allahü teâlâdan gelen her şeyin, kendisi için iyi olduğunu, fenâ zannettiği şeyin sonunun, iyi olacağını düşünür ve böylelikle iç rahatlığını bozmaz. Felaketlere de, kolaylıkla göğüs gerer. İşte böyle bir insan, Allahü teâlânın sevgili kuludur. Bu sûretle, o insan, ahiret saadetine de ulaşmış olur.
Müslümanlığın emirlerini yapan bir insan, dünyada her türlü kötülükten ve her türlü zarardan kendisini korumuş olur.
Müslümanlık ve İslamlık aynı terimlerdir. Allahü teâlâ, Kurân-ı Kerîminde, Zümer sûresi 3. âyetinde meâlen, “Allahü teâlânın indinde din, İslam dinidir” buyurmuştur. Bugün İslamlığın dışındaki dinler, Allahü teâlânın indinde, din değildir. Hıristiyanların ellerindeki İncil, mûsevîlerin ellerindeki Tevrat, Peygamberimizden evvelki zamanların kitaplarıdır. Kurân-ı Kerîm, bütün bunların hükümlerini kaldırmıştır.
Müslümanlık, iyi ahlak demektir. Allahü teâlâ, Peygamberimize “sallallâhü aleyhi ve sellem”, “Ben seni iyi ahlakı tamamlamak için yarattım!” buyurmuştur. Peygamberimizin “aleyhisselâm” her sözünde (hadis-i şeriflerinde) büyük dersler, güzel ahlak özellikleri vardır.
Bir insanın müslüman olabilmesi için, îman (îtikat) sâhibi olması, yani müslümanlığın kanunlarına ve emirlerine inanması şarttır. Hatta, yalnız inanması kâfi değildir; bu emirleri beğenmesi ve sevmesi de lâzımdır. Bu da bir bilgi işidir. İnanma (îman) çok mühimdir. İman, ufak bir şüpheyi götürmez. Şüphesi olan, din âlimlerinden şüphesini sorarak ve öğrenerek, gidermelidir. Aksi takdirde, îman nimeti, elden gider.
İmansız insan, dünyanın en bahtsız insanıdır. Çünkü, ebediyyen Cehennem azabında yanmaya mahkumdur.
Allahü teâlânın emirlerinin ve yasaklarının bir kısmına inanıp, bir kısmına inanmamak, doğru değildir. İman, tam olmalıdır.
İman sâhibi olmak için, 6 şart vardır:
1) Allahü teâlâya inanmak,
2) Meleklere inanmak,
3) Kitaplara inanmak,
4) Peygamberlere “aleyhimüsselâm” inanmak,
5) Ahirete (öldükten sonra, tekrar dirilmeye) inanmak,
6) Kaza ve kaderin Allahü teâlâdan geldiğine inanmak.
Bunların birisine inanmayan, imansızdır. Bu hâl ile ölürse (Allahü teâlâ cümlemizi muhafaza buyursun!) ebediyyen Cehennemdedir.
Kaynak: Bir İhtiyar Müslümanın Kızına Nasihati
Tavsiye Yazı –> Neleri bilmekle mesulüz, neleri değiliz?
Tavsiye Yazı –> Nasıl Dua Edilir?